"Vakıf Şerhleri ile ilgili devam etmekte olan davalar " ifadesinin, sadece vakıf şerhinin konulması ve silinmesi talebiyle açılan davaları değil, somut olayda olduğu gibi, taviz bedelinin alınmasına dayanak oluşturan vakıf şerhinin hukuka aykırı şekilde konulduğu iddiasına dayalı olarak açılmış olan ve ödenen taviz bedelinin istirdadı istemini içeren davaları da kapsadığını kabul etmiştir. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen kanun uyarınca araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"Vakıf Şerhleri ile ilgili devam etmekte olan davalar " ifadesinin, sadece vakıf şerhinin konulması ve silinmesi talebiyle açılan davaları değil, somut olayda olduğu gibi, taviz bedelinin alınmasına dayanak oluşturan vakıf şerhinin hukuka aykırı şekilde konulduğu iddiasına dayalı olarak açılmış olan ve ödenen taviz bedelinin istirdadı istemini içeren davaları da kapsadığını kabul etmiştir. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen kanun uyarınca araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA18.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Anılan Kanunun 3. maddesinde yapılan tanıma göre de, Mukataalı Vakıf; zemini vakıf üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Bu çerçevede, somut uyuşmazlığın çözümü için “...Vakfının” mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerekir. Vakfiye kapsamındaki her taşınmazın coğrafi konumu ve hukuki durumu farklı olacağından bu taşınmazların kadim köy, kasaba ya da şehir içindeki mülk topraklar içinde olup olmadığı keşfen ve uzman bilirkişiler marifetiyle saptanmalıdır....
Mahkemece ,mahallinde fen, ziraat ve hukukçu bilirkişi eşliğinde keşif yapılmış, alınan bilirkişi raporunda ; Selim Vakfı'nın sahih vakıf olduğu,dava konusu taşınmazlardaki vakıf şerhinin kaldırılmasının 5737 sayılı Vakıflar Kanunu md 18 gereği taviz bedeline tabi bulunduğu kanaati bildirilmiş,bilirkişi raporuna itiraz edilmesi sonucu alınan ek raporda , dosyadaki eksik hususlar, celbi gereken kayıtlar açıklanarak ve seçenekli olarak ,dava konusu taşınmazlar üzerindeki vakıf şerhinin Sultan Selim Vakfı'na ait olması durumunda,Yargıtay kararları gereği Sultan Selim Vakfı'nın gayrisahih olduğundan davacıdan tahsil edilen 4.483,-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesinin gerekeceği, Dava konusu taşınmazlar üzerindeki vakıf şerhinin II. Selim Vakfı'na ait olması durumunda, II. Selim Vakfı SAHİH olduğundan vakıf şerhinin kaldınlmasırun 5737 sayılı Vakıflar Kanunu md 18 gereği taviz bedeline tabi bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir....
İlk Derece Mahkemesince: "Davacı, taviz bedeli ödenmesi gerekmediği halde kesilen taviz bedelinin istirdatını talep etmektedirler. Uyuşmazlık, taşınmazın tapu kaydının vakıf şerhlerindeki vakıfların sahih vakıf mı, gayri sahih vakıf mı olduğu hususunda düğümlenmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/03/2018 NUMARASI : 2015/488 E - 2018/57 K DAVA KONUSU : İstirdat KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Adalar İlçesi, Öüyükada-Maden Mah., Şalcı Çıkmazı (Büyük Şakir Paşa Çıkmazı) 222 ada, 48 parselin davacılar adına intikalinin yapılması sırasında tapu kaydında bulunan “zemini Şehzade Mehmet Paşa Vakfına aittir” şerhinin kaldırılması için davalı İdare ile görüşüldüğünü, davalının taviz bedeli ödenmeden şerhin kaldırılmayacağım bildirdiğini, 23/12/2011 tarihinde 5.099,00 TL taviz bedeli ödendiğini, oysa Adalardaki vakıfların sahih vakıf olmadıklarından taviz bedeline tabi olmadığını beyanla 5.099,00 TL taviz bedelinin 23/12/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep ve dava etmiştir....
Taviz bedeli ödenmeden ortaklığın giderilmesi veya cebri icra yoluyla satışı yapılacak gayrimenkullerin taviz bedelinin hesaplanmasında satış bedeli esas alınır.) Şeklinde değiştirilmişse de; Aşar ve rusumatı vakıf ve tahsis edilmiş taşınmazların yukarıda belirtilen nedenlerle bu madde kapsamına girmediği kuşkusuzdur. Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ......
Taviz bedeli ödenmeden ortaklığın giderilmesi veya cebri icra yoluyla satışı yapılacak gayrimenkullerin taviz bedelinin hesaplanmasında satış bedeli esas alınır.) Şeklinde değiştirilmişse de; Aşar ve rusumatı vakıf ve tahsis edilmiş taşınmazların yukarıda belirtilen nedenlerle bu madde kapsamına girmediği kuşkusuzdur. Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ......
Taviz bedeli ödenmeden ortaklığın giderilmesi veya cebri icra yoluyla satışı yapılacak gayrimenkullerin taviz bedelinin hesaplanmasında satış bedeli esas alınır.) Şeklinde değiştirilmişse de; Aşar ve rusumatı vakıf ve tahsis edilmiş taşınmazların yukarıda belirtilen nedenlerle bu madde kapsamına girmediği kuşkusuzdur. Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ......
Bu kişiler tarafından açılmış bir dava bulunmadığından davanın davacılar payı yönünden kabulüyle yetinilmesi gerekirken tüm kayıt maliklerinin açtığı dava varmışçasına vakıf şerhinin 695 parselin bütününden terkini doğru olmamış kararın bu nedenle davalı ... yararına bozulması gerekmiştir. 3- Davacıların 251 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Gerçekten 251 parselin kadastro tespiti sırasında kayıtlara “..... Vakfı” şerhi işlenmiştir. ... İdaresinin böyle bir şerh yazımındaki yararı taviz bedeli ödenmesini sağlamaktır. Başka bir anlatımla, konulan şerh sahih bir vakfa ait ise bu şerh kayıt malikinin saptanacak taviz bedelini ödemesiyle, gayrisahih vakfa ait ise taviz bedeli ödenmeksizin kaldırılabilecektir. Vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre taşınmazda vakfın bir hakkı kalıp kalmadığının önemi bu noktadır. Yoksa kayıt maliki bunu doğrudan ......