Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, davacı banka ile davalı arasında 03/06/1999 tarihinde 6.000,00 TL miktarlı tarımsal kredi ikraz sözleşmesinin imzalandığı, iş bu tarımsal kredi ikraz sözleşmesinin 03/06/1999 tarih, 33 sayılı tarımsal krediler genel sözleşmesini eki olduğu ve alınan kredinin vadesinin 31/05/2000 olarak belirlendiği, dava konusu alacakla ilgili olarak taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı B.K.'nın 125.maddesinin sonradan yürürlüğe giren 6098 sayılı B.K.'nın 146.maddesiyle aynı mahiyette olduğu ve bu madde gereğince 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu ve bu sürenin geçtiği, davalının gerek icra dosyasındaki itiraz dilekçesinde, gerekse mahkememiz dosyasındaki cevap dilekçesinde açıkça zaman aşımı definde bulunduğu, zaman aşımı definin süresinde olduğu belirtilerek açılan davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, genel zirai kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı tarafça, sunulan kredi sözleşmesinden kredinin zirai kredi olduğu anlaşılmaktadır. 6502 sayılı TKHK'nin 3 maddesine göre mesleki ve ticari amaçlı yapılan işlemlerin tüketici işlemi olarak kabul edilemeyeceğinden uyuşmazlık tüketici mahkemesinin görev alanına girmemektedir....

        -TL’nin tahsili için istirdat davası açtığı, taraflar arasında imzalanan davanın dayanağı olan Genel Kredi Sözleşmesinin ticari kredi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın temelinin 6102 sayılı Kanuna göre genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; davacı bankanın davalıya ticari kredi kullandırması nedeniyle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın Asliye Ticaret mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          - K A R A R - Dava, Tarımsal Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı kefillerin itirazlarının iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalılar vekili, takibe konu kredi sözleşmelerindeki imzaların müvekkillerine ait olmadığını belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller benimsenen Adli Tıp Kurumu raporuna göre kredi sözleşmelerindeki imzalar davalıların eli ürünü olmadığından davanın reddine, davacı takibinde kötüniyetli olmadığından davalı tarafın tazminat isteminin yerinde olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

            - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, kredi borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının keşide edilen ihtarnameye rağmen kullandığı kredi borcunu ödemediği, davacı bankanın takipte haklı olduğu, alacağın likit bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Tarımsal Krediler Daire Başkanlığı'nın 7355 sayılı 17/02/2011 tarihli genelgesinin 7.maddesinde '' Kredi kullandırılacak 75 yaş üstü kişiler zorunlu hayat sigortası kapsamından çıkarılmış olup, bu gruptaki kişilere kullandırılacak kredilerde maddi teminat ve/veya kredi garanti fonu kefaleti şartı aranacaktır.....Ayrıca, kredi riski bulunan müşterilerden 75 yaş üzerinde olan veya kredi borcu kapanıncaya kadar 75 yaşını dolduracak müşterilerden, maddi teminatı bulunmayanların, kredi borcu tamamen tahsil ve tasfiye edilene kadar hayat sigortası yaptırılmaya devam edilecektir.'' denilmektedir. Taraflar arasında akdedilen genel tarımsal krediler sözleşmesinin 12.maddesi uyarınca davacı adına yaptırılan hayat sigortasının ise 01/01/2011 tarihinde yenilendiği dosya kapsamından anlaşılmıştır....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit- istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca müvekkilinin kefil olarak katılımı olduğu iddiasıyla kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı takip başlatılmış ise de, müvekkilince kredi kartı sözleşmesi imzalanmadığını, usulsüz tebligat nedeniyle takibin kesinleşmesi sonucu müvekkiline ait maaşa haciz konularak tahsilat yapıldığını belirtmek suretiyle müvekkilinin takibe konu borçtan dolayı sorumlu olmadığının tespitine, ödenen tutarların istirdatına, % 40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı bankadan kullandırılan kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (11.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, tacirler arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin teminatı amacıyla yapılan kefalet sözleşmesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 23/01/2020 tarihli ve 2020/1 Sayılı Kararı ile kabul edilen ve 28.01.2020 tarihinde 31022 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren İşbölümü Kararı uyarınca Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ne ait olup dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 07.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu