Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a ödeyerek davasını istirdat davasına dönüştürdüğü gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davacının çek nedeniyle davalı ...’a borçlu olmadığının tespitine, davacının icra dosyasına ödediği bedelin davalıdan tahsiline, menfi tespit ve istirdat davası sadece takip alacaklısına karşı açılabileceğinden diğer davalılara husumet yöneltilemeyeceğinden bahisle bu davalılara karşı açılan davanın reddine, ayrıca koşulları oluşmayan davalı ...’ün tazminat isteminin de reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ... vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılardan ... ile ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 14.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    a ödeyerek davasını istirdat davasına dönüştürdüğü gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davacının çek nedeniyle davalı ...’a borçlu olmadığının tespitine, davacının icra dosyasına ödediği bedelin davalıdan tahsiline, menfi tespit ve istirdat davası sadece takip alacaklısına karşı açılabileceğinden diğer davalılara husumet yöneltilemeyeceğinden bahisle bu davalılara karşı açılan davanın reddine, ayrıca koşulları oluşmayan davalı ...’ün tazminat isteminin de reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ... vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılardan ... ile ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 14.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacının icra dosyası borcunu ödemiş olması sebebiyle menfi tespit davası açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, İİK'nın 72/7. md. uyarınca açılan istirdat davasında ise son ödemeden sonra dava tarihi itibariyle 1 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davacının menfi tespit isteminin dava açmakta hukuki yararı olmadığından ve dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacının istirdat isteminin ise hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davalıların tazminat istemlerinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        Dava, kasko ... sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... şirketi tarafından açılan istirdat davasının kesinleşme tarihi olan 06.12.2013 tarihinden önce huzurdaki dava açılmış olup davanın hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddedilmesi doğru değil ise de; takipsizlik kararı, hasar dosyası, istirdat davası birlikte değerlendirildiğinde aracın sigortalının alacaklısı tarafından alıkonulduğunun hırsızlık rizikosunun ispat edilememiş olmasına göre sonucu itibarıyla doğru olan kararın değişik bu gerekçeyle onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın HUMK'nun 438/9.maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 10.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İİK'nın 72/6 maddesi kapsamında açılan menfi tesbit davası dolayısıyla tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği yasal olarak hüküm altına alındığından başta menfi tespit davası için gerekmeyen zorunlu arabuluculuk şartının yargılama sırasında borcun ödenmesi sebebiyle davanın yasa gereği istirdat davasına dönüşmesi durumunda da aranmayacağı istikrar kazanan Yargıtay içtihatları ile sabittir....

            İcra Müdürlüğünün 2018/24757 Esas sayılı dosyasına konu 30.00,00 TL ve 75.000,00 TL olmak üzere toplam 105.000,00 TL bedelli 2 adet senetten ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitini, yargılama esnasında ödemenin yapılmak zorunda kalınması halinde ödenen miktar için davalıya istirdat davası olarak devamını, dava konusu senetlere ilişkin başlatılan icra takibinin iptalini, yargılama süresince icra takibinin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat ile 70.000,00 TL manevi tazminat ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Davacılar vekili birleşen davada ise; 12/08/2017 tarihli protokol ile davacı şirketin, kazada vefat eden .....’ın annesi ... için 50.000,00 TL maddi ve manevi tazminat, kardeşleri .... ve ...... için 25.000,00’er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 100.000,00 TL ödemeyi kabul ettiğini, karşı tarafı temsilen ...’un protokolü imzaladığını, borcun teminatı olarak davalıya 12/08/2017 tanzim ve 31/12/2017 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli bononun verildiğini, taraflar arasındaki sözleşme ve bonoya rağmen anne ...’ın sigorta şirketine müracaat ederek tazminat aldığını, böylece anne ...’ın, kendisini temsilen ...’un yaptığı sözleşmeyi onaylamamış olduğu ve sözleşmenin müvekkili tarafından da geçersiz addedilmesi nedeniyle sözleşmeye istinaden verilen bononun bedelsiz kaldığını belirterek; davaya konu 100.000,00 TL'lik bononun takibe konulmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile bononun kendilerine iadesine karar verilmesini talep etmiştir...

              Davacı vekili, 29/03/2013 tarihli dilekçesi ile karşı tarafa toplamda 16.670,40 TL ödeme yaptıklarını, bu nedenle menfi tespit olarak açılmış bulunan davanın istirdat davası olarak devam etmesini talep etmiştir Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, zira davacının haciz ihbarnamelerini öğrenme tarihinin icra mahkemesince 21/12/2012 tarihi olarak tespit edildiğini savunarak davanın reddi ile % 20 oranında tazminat istemiştir. Mahkemece, haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulüne uygun olmadığının kabulü halinde dahi, davacı .....'...

                Davalı vekili, istirdat istemi yönünden (1) yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının iddialarının soyut ve hayali olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, istirdat istemine konu ödemenin en son 02.03.2009'da yapıldığı, davanın ise (1) yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davacı ... Tic. Ltd. Şti'nin istirdat isteminin, ödemeyi ... Tic. Ltd. Şti yapmakla davacı ... Ltd. Şti'nin istirdat isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle, davacıların tacir olup imzaladıkları kefalet sözleşmeleri ve teminatlara ilişkin olarak baştan sorunlu olmayı kabul ettikleri gerekçesiyle de davacıların tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklı, menfi tespit, istirdat ve tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu