Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiş ve 01/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanması gerekliliği geçici madde ile düzenlenmiştir. 7445 Sayalı Kanunun Geçici 1. Maddesine göre 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 01/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır. Geçici 1. Maddenin gerekçesi ise şu şekildedir "Geçici Madde 1- Maddeyle, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hükümlerin 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanacağı hükme bağlanmaktadır....

    CEVAP VE SAVUNMA: Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; TTK 683.m. gereğince dava konusu bononun yetkili hamili tarafından yapılan ciro işleminin geçerli olduğunu, bononun taraflar arasındaki ticari ilişkileri nedeni ile müvekkili davalıya ciro edildiğini, senedin süresinde ödenmemesi nedeni ile bononun üzerindeki ödeme tarihinden sonra kendileri tarafından icraya konulduğunu, dava konusu icra takibinde takibe konu asıl alacak ile birlikte işlemiş faiz kalemi yerine sehven KDV alacak kaleminin talep edildiğini, aksi kabulde davacı tarafa karşı KDV alacak kalemine ilişkin istirdat talebi yönünden takas taleplerinin mevcut olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. DELİLLER : ... 29.İcra Dairesi’nin 2021/1488E. sayılı takip dosyası ile ... 5.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/672E. sayılı dava dosyası örneği....

      Davacı vekilinin istirdat hükmü kurulan miktar yönünden faiz başlangıç tarihine ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde ise, davacının icra tehdidi altında fazladan ödediği miktar olan 32.980,92 TL'nin ödeme tarihi olan 04/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken mahkemece istirdat alacağı yönünden dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istirdat alacağı yönünden faiz başlangıç tarihine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir....

      Davalı vekili, öncelikle davaya yetki, görev, zamanaşımı ve arabuluculuk yönünden itirazları bulunduğunu, huzurdaki davada istirdat davası koşulları oluşmadığını, istirdat davasının ikame edilmesi için borcun cebri icra tehdidi ile ödenmiş olması gerektiğini, ve kişinin asıl itibariyle böyle bir borcunun olmaması gerektiğini, bununla birlikte borcun ortadan kalkmış olması ve buna rağmen tekrardan ödemek zorunda kalması gerektiğini, ancak müvekkili banka alacağı haklı bir alacak olup, dosya kapsamından görüleceği üzere davacının borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını, bu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece, toplanan deliller ve 08.02.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre, asıl dava dosyasında davacı vekilinin açtığı istirdat davasının açıldığı tarih itibariyle istirdatı gereken bir alacak bulunmadığından reddine, birleşen dava dosyasında davacı vekilinin açtığı menfi tespit davasının kısmen kabulü ile davacı borçlunun takip nedeniyle davalıya 73.995,44 TL borçlu olmadığının tespitine icra tehdidi altında fazla ödenen toplam 78.104,69 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          Davada, dava dışı kiracının tükettiği elektrik borcunun (yeni abonelik tesisi için) davalı idareye ödenmek durumunda kalındığı, oysa kiracının borcundan sorumlu olunmadığı, böylece borçlu bulunmadığı hususunun tespiti ile yapılan ödemenin geri tahsili istenilmiş; mahkemece, istirdat davası için öngörülen 1 yıllık sürede dava açılmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Kural olarak olayları izah taraflara, hukuki nitelemede bulunmak Hakim'e ait bir görevdir (HUMK.mad.76). Somut olayda aslında üçüncü şahsın tükettiği elektrik bedelinin yeni abonelik tesisi için ödendiği ileri sürelerek, iradi olmayan ödemenin geri tahsili istenmektedir. Bu durumda dava, İcra İflas Kanununun 72.maddesi kapsamında istirdat değil, BK.nun 61.maddesine göre, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemidir. Delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek hak düşürücü süreden bahisle istemin reddi doğru görülmemiştir....

            nun karşı davalıya/davacıya yersiz olarak ödenen 10.247,03 TL'nin ay be ay ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece 31/07/2014 tarihinde davanın(iptal ve alacak) kabulüne; karşı davanın(istirdat) reddine karar verildiği, bu kararın karşı davacı(davalı) tarafça temyizi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonunda 21/04/2014 gün ve 2013/15871 Esas ve 2014/8494 Karar sayılı kararla, "davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettiklerinin sabit olduğu, bu haliyle davanın (iptal ve tespit) reddine; karşı davanın (istirdat) kabulüne karar verilmesi gerektiğinden" bahisle bozulduğu, Dairemiz bozma ilamı üzerine, Mahkemece kurulan 2014/451 E ve 2014/520 K sayılı, 31/07/2014 tarihli hüküm ile bozma ilamına direnilmesine karar verildiği anlaşılmakla, 05/07/2012 gün ve 6352 sayılı Yasa ile 5521 sayılı Yasaya eklenen geçici 2. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, Dairemiz bozma ilamı gerekçesindeki açıklamalar...

              İİK'nın 72.Maddesinde hükme bağlanan istirdat davalarında 1 yıllık hak düşürücü süre borcun tamamen ödendiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda istirdat talebine konu edilen önceki takip dosyasında çeke dayanılarak 5.242,82 TL alacak talep edilmiş ise de, 4.130 TL ödeme yapıldığı dosyadaki belgelerden anlaşılmış, bakiye kısım yönünden ödeme olup olmadığı konusunda dosya içerisinde yeterli belgeye rastlanılmamıştır. Bu durumda mahkemece somut olay bakımından hak düşürücü sürenin başlangıcının tespiti yönünden borcun tamamen ödenip ödenmediği hususları üzerinde durulup yeterli inceleme yapıldıktan sonra uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasında ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 9. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, istirdat ve tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi; dava konusu alacağın banka kredi kefaletinden kaynaklanan istirdat davası olup davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davası hakkında ... ... 8. Asliye Ticaret ve ... ... 7. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan ve cebri icra baskısı altında haksız yere ödenen bedelin tahsili (istirdat) istemine ilişkindir. ... ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesince, tüketiciye yönelik işlemlerde tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... ... 7. Tüketici Mahkemesince ise taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin ticari nitelikte olduğu, davaya bakmakla ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu