Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tekstil Ticaret Limited Şirketi aleyhine 27/09/2022 tarihinde alacak (kambiyo senetlerinden kaynaklanan sebepsiz iktisab nedeniyle) davasının ikame edildiği anlaşılmıştır. ....Asliye Ticaret Mahkemesi... esas sayılı dava dosyasında netice olarak dava konusu çek için süresi içerisinde istirdat davası açıldığından ve dava konusu çekin zayi olmadığından davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla kara verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit ve istirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava, davalı tarafından takibe konu edilen kira borcu nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine, birleşen dava ise; borçlu olmadığı halde davalı kiraya verene icra takibi sonunda ödenen kira parasının istirdatı istemine ilişkindir....

      ,zira alacağın temliki sadece icra dosyasında henüz tahsil edilmeyen bakiye alacak için sonuç doğuracağı,cebri icra yoluyla tahsilat yapan davalının davacının istirdat talebi yönünden borcu devam etmekte olduğu, borcun usulüne uygun olarak nakledildiğine dair bir iddia ve belge sunulmadığından istirdat talebi ilk davalı yönünden değerlendirildiği,davacıya ait gayrimenkulün cebri icra yoluyla satış bedeli olan 175.000 TL nin reddiyat tarihi 11.02.2014 tarihinden itibaren davacının temerrüt faizi ile birlikte davacının davalıdan talep edebileceği gerekçesi ile davanın kabulü ile icra takibine konu edilen çek nedeniyle davacının davalı temlik alana borçlu olmadığının tespitine,davacıdan tahsil edilen 175.000'nin TL alacağın 11.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ...'...

        Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dilekçesi ile, sehven menfi tespit davası açması gerekirken maddi hata yaparak istirdat davası açtıklarını bu sebeple davadan feragat ettiklerini bildirmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava istirdat davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunun 307....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...davanın, davacının bilgisi rızası dışında elinden çıkan çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin davalıdan istirdatına ilişkin İstirdat davası olduğu, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Yasanın 20.maddesi ile 6102 Sayılı TTK'nun 5/A maddesi olarak eklenen madde hükmü gereğince TTK'nun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği, istirdat davasının da alacak talebi içerdiği, madde düzenlemesine aykırı olarak arabuluculuk kurumuna başvuru yapılmadan açılmış olması nedeniyle" gerekçesiyle zorunlu arabuluculuğa ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

          Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava, kiraya veren tarafından kiracı aleyhine açılan istirdat ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

            Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, davacının icra tehdidi ve baskısı altında olmadan yapılan ödeme nedeniyle BK'nın 62. maddesinde düzenlenen alacak davası açtığı ancak ödeme tarihinde itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, davalı ... Faktoring A.Ş. vekili tarafından süresinde zamanaşımı def'inde bulunulduğu gerekçesi ile anılan davalı yönünden davanın reddine, dava konusu çek bedellerine karşılık mal teslimi yerine getirilmediği bu şekilde bedelsiz kalan çekler nedeni ile davacı tarafından yapılan ödemenin ... Makine San. A.Ş.'den tahsiline karar verilebileceği gerekçesi ile, 175.000,00 TL'nin davalı ... San AŞ'den tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacı ile davalı ... San. A.Ş. arasındaki bayilik sözleşmesi ve davalılar arasındaki faktoring sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/247 KARAR NO:2023/365 DAVA: İSTİRDAT (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN) DAVA TARİHİ: 06/04/2023 KARAR TARİHİ:10/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstirdat davası açılabilmesi için gerekli olan maddi hukuka göre borçlu olunmayan paranın icra takibi sırasında cebri icra tehdidi altında ödenmesi koşulları işbu dava kapsamında gerçekleşmiş olup haklı davamızın kabulü gerektiğini, icra tehdidi altında ödenen 11.999.18 TL’nin tamamı ilgili icra dairesi hesabına 29.06.2022 tarihinde ödenmiş olup işbu dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığından haklı davamızın kabulü gerektiğini, İcra İflas Kanunu’nun 72....

                Borçlu, menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı İİK'nın 72. maddesinin 7. fıkrasına göre istirdat davası açabilir. Borçlu, istirdat davası sonucunda (lehine) almış olduğu ilamı hemen icraya koyabilir (m. 32). Bunun için, ilamın kesinleşmesi şart değildir; çünkü, ilamın konusu bir para alacağıdır (HUMK m. 443/1; İİK m. 36). Fakat, İİK'nın 72/6. maddesi gereğince istirdat davasına dönüşen menfî tespit davasının (yeni hâli ile istirdat davasının) kabulüne ilişkin ilamda yer alan alacak, ilam kesinleşmeden takip konusu yapılamaz (Kuru, s. 399). Hukuk Genel Kurulunun 11.02.2020 tarihli ve 2018/8- 55 E., 2020/130 K. sayılı kararında da bu ilkeler vurgulanmıştır. Bu açıklamalar ışığında somut olayda, bu kez senet borçlusu Doneks Şirketi tarafından ilamın infazı için İstanbul 12....

                Arabuluculuk dava şartı bakımından menfi tespit ve istirdat ayrımı yapılır ise eldeki dava gibi ikisinin bir arada istenilmesi durumunda- ki uygulamada bu durum sıklıkla olur- arabuluculuk dava şartının yorumlanması daha da karmaşık bir hal alacaktır. Diğer taraftan alacak ve tazminata ilişkin davalarda, davalı menfi tespite ilişkin savunmalarını bu dava üzerinden dile getirme hakkına sahiptir. Hatta bu durumda ayrı bir menfi tespit davası açmasında hukuki yararı da bulunmamaktadır. Alacak ve tazminat davasından önce başlatılan dava şartı arabuluculuk sürecinde, kendisinden alacak ve tazminat talep edilen tarafın borcun doğmadığına ve sona erdiğine veya tutarına ilişkin savunmaları ileri sürmesi engellenemeyeceği gibi bu beyanlar çerçevesinde üzerinde uzlaşılmasına da engel bir hal bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu