Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 3.kişi tarafından 6183 Sayılı AATUHK’nun 67.maddesi gereğince açılmış istihkak istemine ilişkindir. Davacı vekili, 6183 Sayılı AATUHK uyarıca, dava dışı vergi borçluların vergi borcu nedeniyle haciz konulan müvekki- line ait banka hesabındaki paranın müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek aynı yasanın 67.maddesi gereğince istihkak davası açmıştır.6183 Sayılı AATUHK’nun 68/1 maddesiistihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal Mahkemesi yetkilidir” hükmünü içermektedir. Buradaki Mahkeme sözlüğünden Asliye Hukuk Mahkemesini anlamak gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olup hakim tarafından yargılamanın her aşasında r’esen gözönünde bulundurulması gerektiğinden anılan yasal düzenleme gereğince Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 21.H.D.’nin 28.4.2003 Tarih 2900-3908 E-K sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.) SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Maliye Bakanlığı ......

    , bu itirazların 6183 Sayılı Yasa’nın 67. maddesinde yer alan istihkak iddiası niteliğini taşıdığını beyanla anılan istihkak iddiasının def’i ile kamu alacağının alacaklı tahsil dairesine gönderilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı idare, borçlu .. hakkında vergi borcu nedeniyle yapılan takip sırasında davalı bankaya 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamesine verilen cevapta, borçlunun banka nezdinde bulunan mevduat hesabı üzerinde rehin haklarının bulunduğunu belirterek istihkak iddiasında bulunduklarından 6183 sayılı Yasa'nın 67.maddesi gereğince davalı 3.kişinin istihkak iddiasının reddini bankadaki 57.817,70 TL nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı 3.kişi banka vekili, borçlu ile yapılan sözleşme gereğince borçlu hesabındaki mevduat üzerinde rehin haklarının olduğunu ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 06.03.2007 gün ve 531-68 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Yasa’nın 79. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı borçlu olunmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Dairemiz 6183 sayılı Yasa’dan kaynaklanan istihkak davalarına bakmakla görevli olup, diğer uyuşmazlıklar konusunda görevli değildir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle doyanın temyiz incelemesi görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesi’ne aittir. Nevar ki, aynı Dairece’de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Başkanlar Kurulu’na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile; 12/11/2013 tarih ve 20131108625000015906 sayılı e-haciz bildirisi sebebiyle davalı ... Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne 22.195,00 TL borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Eldeki dava 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi hükmüne göre açılmış olup davacı haciz bildirisine süresinde itiraz etmemiş olup davanın açılmasına kendisi sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri üzerinde bırakılması gerekir....

            Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, idavalı alacaklı idare tarafından dava dışı borçlular hakkında 6183 Sayılı Kanuna göre yürütülen takipte müvekkili bankaya gönderilen haciz yazısına 7 günlük süre içinde cevap verilemediğini ileri sürrerek 6183 Sayılı Kanunun 79.maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, takip konusu borcun diğer borçlular tarafından ödendiğini, herhangi bir alacaklarının kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece haciz yazısının davacı 3.kişiye 13.6.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir....

              Otomotiv ..Ltd.Şti hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan yasanın 79. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini, kamu borçlusuna bir borçları olmadığından 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tesbitine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                Sosyal Sigortalar Kurumu, alacak iddiasını 6183 Sayılı Yasanın 79.maddesine dayandırmış olduğundan davanın yasal dayanağı 79.maddedir. O nedenle bozma kararında bu maddenin irdelenmesi gerekirdi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: Davacı 3.kişi vekili, davalı alacaklı idare tarafından dava dışı borçlu şirket hakkında 6183 sayılı kanuna göre yürütülen takip nedeniyle müvekkili bankaya haciz yazısı gönderildiğini, borçlunun müvekkili nezdinde herhangi bir hesabı, hak ve alacağının bulunmadığını, haciz yazısına 7 günlük yasal süre içinde cevap verilemediğinden 6183 SK.'nun 79. maddesi uyarınca müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespitini istemiştir. Davalı alacaklı vekili, davacı 3.kişinin haciz yazısına 7 günlük süre geçtikten sonra cevap verdiğini, bu süreden sonra malın davacının yedinde veya borcun zimmetinde sayılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                    SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili kurumda 1039044- 14 sicil nolu dosyada işlem gören işyerinin Emel Turgay'ın işverenine ait ödenmeyen sigorta primi borçlularından dolayı alacağının tahsili için 6183 Sayılı Kanun gereğince 2012/15699 nolu icra takip dosyası açıldığını, bu icra takip dosyası üzerinden yapılan işlemler neticesinde 6183 Sayılı Kanunun 79.maddesi gereği 07.12.2016 tarihinde LCW AŞ'ye haciz bildirisi gönderildiğini, davacı şirket aleyhine yapılan işlemlerle ilgili olarak 2012/15699 nolu icra takip dosyalarına ilişkin adva konusu haciz bildirisi tebligatlar ve yaal düzenlemelere uygun olarak yapıldığını ve kesinleştiğini, davacı tarafın kendisine 19.12.2016 tarihinde yapılan tebligata ilişkin 6183 Sayılı Yasa'nın 79.maddesinde düzenlenen süreler içerisinde itiraz etmediğini, açılan davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğu gibi açılan davada yasal süreler içerisinde açılmadığını, davacının yasal olarak kendisine tiblğ edilen haciz ihbarnamesinde...

                    UYAP Entegrasyonu