Davacı alacaklı vekili, İİK.nun 99. maddesine dayalı olarak davalı 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile borçlu ile 3. kişi arasında yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. 1- İİK.nun 97/17 maddesinde, istihkak davasına karşı, haciz yaptıran alacaklının bu kanunun 11. babı hükümlerine dayanarak ve geçici veya kesin aciz belgesi ibrazına gerek olmadan karşılık iptal davası açabileceği belirtilmiştir. Somut olayda, davacı alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davası karşılık dava niteliğinde olmayıp, doğrudan açılmış dava özelliğindedir. Doğrudan doğruya açılan iptal davalarına bakmak görevi, İİK.nun 281.maddesi uyarınca, genel mahkemelere ait olup, bu şekilde açılan iptal davalarının İcra Mahkemesinde görülemeyeceği Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 24.2.1954 gün ve E. 2 K.7 sayılı kararı gereğidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (Alacaklı) vekili, müvekkilinin alacağından dolayı dava dışı borçlu aleyhine Ortaca İcra Müdürlüğünün 2009/2523 Esas sayılı dosyasından yapılan takipte uygulanan haciz işleminde, davalı 3.kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu ileri sürerek, istihkak iddiasının reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, Çorlu 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/6 sayılı takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, ... 7. İcra Müdürlüğü’nün 2008/3718 Talimat sayılı dosyasında yapılan 18.07.2008 günlü hacze konu iki adet araca yönelik ileri sürülen istihkak iddiasının yerinde olmadığını, davalı üçüncü kişi şirketin takibe dayanak kaza tarihinden sonra alacaklıdan mal kaçırmak için kurulduğunu belirterek davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı (üçüncü kişi ... ......
nin icra dosyasında borçlu olarak yer aldığını, taraf sıfatının olmadığını, davanın süresinde açılmadığını, öne sürülen hususların davanın inceleme konusu olmadığını, davalılar arasında herhangi bir bağın bulunmadığını, farklı iki tüzel kişilik olduklarını bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın 7 günlük yasal sürede açılmadığından, tazminat isteminin de yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 99.maddesine dayalı olarak alacaklının açtığı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Dosya kapsamında, 08.10.2012 tarihli icra müdürlüğünün kararı ile İ.İ.Y'nın 99.maddesinin uygulanmasını kararlaştırdığı ve davacı alacaklıya İİK'nun madde 99. uyarınca istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verildiği bu kararın da alacaklı vekili tarafından 04.11.2012 tarihinde dosyadan tebliğ alındığı anlaşılmıştır....
Uyuşmazlık alacaklının, İİK'nun 99.maddesine dayalı olarak açtığı 3.kişilerin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. 1-Alacaklı tarafından açılan bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi veya 3.kişiye temsile yetkili olan şahıs tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. Somut olayda, dava konusu 15.02.2010 tarihinde yapılan haciz sırasında davalı 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunan ...işçi olup davacı 3.kişiyi temsile yetkili bir şahıs değildir. Anılan işçiye 103 davetiyesi bırakılmış ve davacı İİK'nin 96/2 maddesi gereğince haczi aynı gün öğrenmiş sayılmıştır. Davalı 3.kişi hacizden itibaren 7 gün içerisinde istihkak iddiasında bulunmamıştır....
Buna göre hesaplama yapıldığında 2014 yılında icra mahkemelerince istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyiz konusu 5.440,00.-TL’sının üzerinde bulunmalıdır. İİK’nun 363. maddesinin 1. fıkrasının 7. bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer alan özel düzenlemeye göre icra mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır. Somut olayda temyiz konusu mahcuzların değeri 5.440,00.-TL’sının altındadır. Bu durumda hüküm kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir. 2-Dava konusu İcra Müdürlüğü'nün 2012/2850 sayılı takip dosyasına yönelik istihkak iddiasının incelenmesine gelince: Dava konusu haciz sırasında borçlu .... hazır bulunmuş, borca itiraz etmeyerek ödeme gücünün olmadığını ifade etmiştir....
Nitekim istihkak iddiasının geçersizliğinin bilincinde olduğu anlaşılan davacı 3.kişi hacizden sonra yasal 7 günlük süre içersinde 06.07.2007 tarihli dilekçe ile istihkak iddiasında bulunmuştur.Bu istihkak iddiası İİK’nun 96/2maddesinde öngörüldüğü şekilde alacaklı vekiline istihkak iddiası dilekçesi ,haciz tutanağı ve örnek 60 varakası ile birlikte 12.06.2007 tarihinde tebliğden itibaren 3 gün itiraz hakkı da verilmek suretiyle tebliğ edilmesine rağmen alacaklı vekili bu 3 günlük süreyi geçirdikten sonra 26.06.2007 tarihinde itiraz etmiştir....
Somut olayda dava konusu 17.07.2014 tarihli haciz sırasında davacı 3. kişi şirket muhasebecisi .....3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunmuşsa da, muhasebeci.... davacı şirket lehine istihkak iddiasında bulunma hak ve yetkisine sahip olmadığından, geçerli bir istihkak iddiasının varlığından söz etmek mümkün değildir. Davacı 3. kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış başkaca bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece süresinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 07.09.2012 tarihinde yapılan haciz sırasında .... kişi yararına istihkak iddiasında bulunan .. ... ..., üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili kişilerden değildir....
Mahkemece; üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine ve üçüncü kişi aleyhine 33.706,85 TL tazminata karar verilmiştir. Hüküm üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, 18.5.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi ... A.Ş adına istihkak iddiasında bulunan ...'...