T2 adına istihkak iddia edildiğini, mahkemece bilirkişi raporuyla ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verildiğini, mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, alacaklı tarafından İİK 99. maddesine göre açılan istihkak iddiasında bulunan 3. şahsın istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Davacı-alacaklı vekili dava ve beyan dilekçelerinde, haciz adresinin davacının kayıtlı adresi olduğunu, 3. kişinin sunduğu vergi levhasındaki adresin haciz adresinden farklı olduğunu ileri sürmüştür....
Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre; 05.04.2016 tarihli haciz sırasında mahcuzlarla ilgili borçlu ... ’ın davacı üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunduğu ve eldeki davanın ise az yukarıda açıklanan prosedürün işletilmesi beklenmeden üçüncü kişi tarafından 11.04.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda Mahkemece, yasal prosedür işletilmeden önce, üçüncü kişi tarafından bu davanın açılabileceği ve prosedür işletilmemiş olmasının haczin iptali sebebi olmayacağı gözetilerek şikayet talebinin reddi ile istihkak davasının esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olmuştur....
Buna göre hesaplama yapıldığında 2014 yılında İcra Mahkemeleri’nce istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyiz konusu 5.440,00.-TL’sının üzerinde bulunmalıdır. İİK’nun 363. maddesinin 1. fıkrasının 7. bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer alan özel düzenlemeye göre İcra Mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır. Somut olayda; temyiz konusu mahcuzların değeri, kesinlik sınırı olan 5.440,00.-TL’sının altındadır. Bu durumda; istihkak iddiasının reddine ilişkin hüküm bölümü de kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir....
Buna göre hesaplama yapıldığında 2014 yılında İcra Mahkemeleri’nce istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyiz konusu 5.440,00.-TL’sının üzerinde bulunmalıdır. İİK’nun 363. maddesinin 1. fıkrasının 7. bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer alan özel düzenlemeye göre İcra Mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır. Somut olayda; temyiz konusu mahcuzların değeri, kesinlik sınırı olan 5.440,00.-TL’sının altındadır. Bu durumda; istihkak iddiasının reddine ilişkin hüküm bölümü de kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir....
Buna göre hesaplama yapıldığında 2014 yılında İcra Mahkemeleri’nce istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyiz konusu 5.440,00.-TL’sının üzerinde bulunmalıdır. İİK’nun 363. maddesinin 1. fıkrasının 7. bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer alan özel düzenlemeye göre İcra Mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır. Somut olayda; temyiz konusu mahcuzların değeri, kesinlik sınırı olan 5.440,00.-TL’sının altındadır. Bu durumda; istihkak iddiasının reddine ilişkin hüküm bölümü de kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir....
Alacaklı vekilinin- İcra Mahkemesi'ne 2013/4 Esas sayılı dosya ile 3. kişi şirket aleyhine, 22.12.2012 tarihinde başka bir dosyada yapılan haciz nedeniyle, 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebiyle açtığı davada, Mahkemece, tarafları ve dava konusunun aynı olması nedeniyle birleştirme kararı verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece borçlu şirket ile istihkak iddiasında bulunan şirketin ortaklarının aynı olduğu, aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu, haciz adresi her ne kadar davalı 3. kişi şirketin ticaret sicil adresi ise de, haciz tutanağının içeriğine, şirket ortakları ve yetkililerinin aynı kişiler olmasından dolayı, 3. kişinin istihkak iddiası haklı görülmediğinden, davanın kabulü ile davalı 3. kişi şirketin istihkak iddiasının reddine karar verilmiştir. Hüküm davalı alacaklı vekili tarafından birleşen dava ile ilgili karar verilmemesi ayrıca tazminata hükmedilmemesi nedeniyle temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı,dairemizin 15.06.2010 tarih 2010/595 Esas ve 2010/5545 karar sayılı ilamı ile İİK'nun 99.maddesine dayalı olarak açılan davada haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan çalışanın davalı 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunma yetkisi olmadığı, 3.kişinin de süresinde istihkak iddiasını ileri sürmediğinden davanın ön koşul yokluğundan reddi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozma sonrasında mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve hüküm davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, Manavgat 1.İcra Müdürlüğünün 2009/2407 Esas sayılı dosyasından, 04.08.2009 tarihinde yapılan haciz sırasında, davalı 3.kişinin istihkak iddiasında bulunduğunu, belirterek İİK’nun 99.maddesi gereğince 3.kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3.kişi vekili, haciz adresinin boş olarak kiralandığını borçlu ile bir ilgisinin olmadığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
gerektiği gerekçesi ile hüküm bozulmuş, Mahkemece uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda bozma ilamındaki nedenlere dayalı olarak istihkak davasının reddi ile tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, ... 1.İcra Müdürlüğünün 2009/6108 Esas sayılı dosyasından, borçlunun davalı bankadaki hesabına haciz konulduğunu ancak bankanın borçlu ile yaptığı sözleşmeden kaynaklanan takas ve mahsup hakkını kullandığını ileri sürdüğünü belirterek, İİK’nun 99.maddesi gereğince 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı 3.kişi banka vekili, borçlu ile yapılan kredi sözleşmesi gereğince rehin, takas ve mahsup hakları olduğunu ve bankanın bu kanuni rehin hakkını kullandığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....