Uyuşmazlık, alacaklının 3.kişinin istihkak iddiasının reddi istemiye İİK.nun 99. maddesine göre açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu mahcuzlar 8.8.2007 tarihinde haczedilmiş, davacı alacaklı istihkak davasını 15.8.2007 tarihinde yasal süresi içinde açmıştır. İİK.nun 97/8 maddesinde, İİK.nun 106. maddesindeki sürelerin istihkak davası sırasında işlemeyeceği açıkça belirtilmiştir. Bu durumda, davacı alacaklının yasal süresi içinde açtığı istihkak davası ile İİK.nun 106. maddesinde öngörülen süreler kesilmiş olduğundan, mahkemece işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken, hacizden itibaren bir yıl içinde satış istenmediğinden İİK.nun 110 maddesi uyarınca haciz kalkmış olduğu ve 20.12.2008 tarihinde işlemden kaldırılan takip dosyasının yenilenmediğinden söz edilerek konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacının istihkak iddiasına alacaklı tarafından itiraz edilmediği, dolayısıyla istihkak iddiasına karşı susan alacaklının istihkak iddiasını kabul etmiş olduğu yasal gerekliliği karşısında davacının açmış olduğu davanın konusunun ve hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine kararın niteliği gereği davalı lehine maktu vekalet üçreti takdirine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3.kişinin istihkak davasına ilişkindir....
Uyuşmazlık, alacaklının 3.kişinin istihkak iddiasının reddi istemiye İİK.nun 99. maddesine göre açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu mahcuzlar 8.8.2007 tarihinde haczedilmiş, davacı alacaklı istihkak davasını 15.8.2007 tarihinde yasal süresi içinde açmıştır. İİK.nun 97/8 maddesinde, İİK.nun 106. maddesindeki sürelerin istihkak davası sırasında işlemeyeceği açıkça belirtilmiştir. Bu durumda, davacı alacaklının yasal süresi içinde açtığı istihkak davası ile İİK.nun 106. maddesinde öngörülen süreler kesilmiş olduğundan, mahkemece işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken, hacizden itibaren bir yıl içinde satış istenmediğinden İİK.nun 110 maddesi uyarınca haciz kalkmış olduğu ve 20.12.2008 tarihinde işlemden kaldırılan takip dosyasının yenilenmediğinden söz edilerek konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
ün istihkak iddialarının kaldırılmasına karar verilmiştir. Hüküm, davalı 3. kişi ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. 1-Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Somut olayda, dava konusu ...... sırasında 350 TL değerindeki bilgisayar için kendisi adına, diğer mahcuzlar yönünden ise davalı 3. kişi ... adına istihkak iddiasında bulunan ...'ün üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olduğuna dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı görülmektedir....
Mahkemece, yasal süre içinde istihkak davası açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı 3. kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. İİK'nun 96 vd. maddesine göre istihkak iddiası borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine yada İİK'nun 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran 3. kişiler, diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK'nun 97/1 maddesinde öngörülen prosedürünün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir....
Haciz ihbarnamesi üzerine davalı tarafından verilen 09.01.2009 tarihli dilekçede istihkak iddiası bulunmadığı gibi 22.01.2009 tarihli dilekçesindeki açıklamalardan dava konusu paranın dava dışı ......AŞ'nin alacağı olduğu, takip borçlusunda yanılgıya düşüldüğünden icra dosyasına hatalı olarak yatırıldığı açıkça belirtilerek dava dışı ... ....AŞ lehine istihkak iddiasında bulunulmuştur. Davalının bu dilekçesi üzerine icra müdürlüğünce ... ...AŞ' ye yatırılan para ile ilgili istihkak iddiası olup olmadığı sorularak anılan şirketin tutumuna göre istihkak prosedürünün işletilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilmiştir....
ın davalı 3. kişi şirketle ilgili istihkak iddiasında bulunduğu İcra müdürlüğünün hatalı işlemi ile açıkca istihkak iddiasının açıkca haciz tutanağına yazılmaması sonucunun davacı 3. kişiye yükletilmesinin mümkün olmadığı davacı alacaklının 22.02.2008 tarihli dava dilekçesinde davalı 3. kişi şirketin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istediğinden mahkemece istihkak davası prosedürü çerçevesinde davanın esasının incelenmesi davacı alacaklının davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken istemin şikayet olarak nitelendirilmesi ve icra memuru işleminin iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gereğine değinilmiştir....
Mahkemece, haciz yapılan işyerinin istihkak iddia eden davalı şirkete devri işleminin borçlunun alacaklarından mal kaçırmaya yönelik muvazalı bir devir işlemi olduğu, icra dosyasında haciz adresinde yapılan ödeme emri tebliğ işleminin ve istihkak iddiasının bildirimine ilişkin tebligatın da aynı adreste yine borçlu imzasına tebliğ edildiği, dolayısıyla borçlu ve davalı şirket yetkilisinin kızı ....'...
Bu durumda, dava konusu 11.11.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ... ...’ın üçüncü kişi şirkete bağlı çalışan alt taşeron şirketin çalışanı olduğu anlaşılmakla, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....
Ancak, istihkak davası açma süresinin, anılan dava dosyasında 16.10.2012 tarihinde verilen karar ile başladığının kabulü doğru olmamıştır. Zira, yukarıda da belirtildiği üzere, redde mesnet gösterilen kararın 2. bendinde “kararın tebliğinden itibaren ilgililerin, ilgili icra mahkemesinde 7 gün içinde istihkak davası açmakta muhtariyetine” karar verilmiş olup, bu kararda istihkak davası açma yükümlülüğünün hangi tarafa yüklendiğinin açık olduğundan söz edilemez. Öte yandan, bu süre içinde istihkak davası açılmaması durumunda nasıl bir hukuki sonuç doğacağına dair ihtarata da hükümde yer verilmemiştir. Bu sebeplerle; İstihkak iddiasının değerlendirilmesine dair kararın, taraflar bakımından açık, anlaşılır olmadığı, başka bir ifadeyle kararın müphem olduğu, dava açılmaması halinde doğacak hukuki sonuçlar bakımından da davanın taraflarına gerekli ihtaratların yapılmadığı gözetilerek temyize konu davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir....