Mahkemece; İİK'nin 99.madde uyarınca dava açmak için alacaklıya süre verilmesine ilişkin İcra Müdürlüğü işlemine ilişkin şikayet talebinin reddine, borçlu ve üçüncü kişinin baba oğul olması nedeniyle istihkak iddiasının reddine, karar verilmiş, hüküm davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi talebi ile şikayet başvurusuna ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz....
Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Yine, davalı 3.kişinin İİK'nin 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulundurma durumu da söz konusu olmadığına göre, davalı 3.kişinin dava dışı şirket adına yaptığı istihkak iddiası da geçerli değildir. O halde davacı alacaklının İİK'nun 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK'nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, haciz adresinin borçlunun adresi olmadığı hayatın olağan akışı gereği hacizli malların 3.kişiye ait olduğunun kabulü gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından yargılama giderinden sorumlu olmamaları gerektiği iddiası ile temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. İ.İ.K'nun 96/3.maddesi hükmüne göre, "istihkak iddiası yapıldığı veya istihkak davası açıldığı tarihte, istihkak davacısı ile birlikte oturan kimseler aynı anda malın haczedildiğini öğrenmiş sayılmaları" gerekir. Anılan madde de "haczin yapıldığını öğrenen 3.kişinin 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybedeceği" öngörülmüştür....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda; dava konusu 15.10.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi şirket ve gerçek kişi yararına istihkak iddiasında bulunan sigortalı çalışanı ......’in üçüncü kişiler yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....
Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda; dava konusu 03.07.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunan sigortalı çalışanı ... ’in üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 19.04.2012 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan güvenlik görevlisi ...’ın üçüncü kişi şirketin ortağı ya da temsil yetkilisi olmadığı,anılan şahsın,üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....
Takip dosyasındaki bilgi ve belgelere göre, davalı üçüncü kişi tarafından ......den itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Bu sebeple, 3.şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası bulunmadığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca, ... bakımından karar kesinleşmekle birlikte, diğer mahcuzlar yönünden 3. şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası olmadığından davacı alacaklının İİK’nun 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken esastan davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. 2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı 3. kişi ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....
Haciz ihbarnamesi üzerine davalı tarafından verilen 09.01.2009 tarihli dilekçede istihkak iddiası bulunmadığı gibi 22.01.2009 tarihli dilekçesindeki açıklamalardan dava konusu paranın dava dışı ......AŞ'nin alacağı olduğu, takip borçlusunda yanılgıya düşüldüğünden icra dosyasına hatalı olarak yatırıldığı açıkça belirtilerek dava dışı ... ....AŞ lehine istihkak iddiasında bulunulmuştur. Davalının bu dilekçesi üzerine icra müdürlüğünce ... ...AŞ' ye yatırılan para ile ilgili istihkak iddiası olup olmadığı sorularak anılan şirketin tutumuna göre istihkak prosedürünün işletilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilmiştir....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, Mahkemece her ne kadar geçerli istihkak iddiası bulunmadığı kabul edilmiş ise de davanın usulden reddi yerine esastan reddine karar verilmiştir....
Haciz tutanağının incelenmesinde istihkak iddiasının iş yeri müdürü Ali Ateş tarafından ileri sürüldüğü; ticaret sicil gazetesinde ve Bayburt Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabında istihkak iddia edenin şirketi temsile yetkisinin bulunmadığı, ,icra dosyasında üçüncü kişi tarafından sunulmuş istihkak iddiası bulunmadığı anlaşılmakla şikayetin geçerli bir istihkak iddiası bulunmaması nedeniyle kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün 25/08/2021 tarihli alacaklı tarafa istihkak davası açmak üzere süre verilmesine ilişkin kararının iptaline ," karar verildiği görülmüştür. Davalı istihkak iddiacısı 3....