Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 05.02.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan borçlunun kardeşinin üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....

    İİK'nun 97/1 madddesinde prosedür uyarınca icra müdürlüğü, istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere mahkemeye gönderir. İcra Mahkemesince dosya üzerinden inceleme yapılarak yada gerekirse duruşma yapılmak suretiyle takibin devamına veya talikine: 3. kişiye dava açmak üzere 7 günlük süre verilmesi şeklinde karar verilir. Görülmekte olan dava: 3. kişinin İİK'nun 97/6-9 fıkraları gereğince doğrudan İcra Mahkemesine açtığı istihkak davası niteliğindedir. Bu durumda, davanın sadece reddine veya kabulüne şeklinde karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece; bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan davanın reddine karar verildikten sonra : istihkak iddiası ile karıştırılarak takibin devamına ve davacı 3. kişinin istihkak davası açmakta muhtariyetine şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

      İİK'nun 97/1 madddesinde prosedür uyarınca icra müdürlüğü, istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere mahkemeye gönderir. İcra Mahkemesince dosya üzerinden inceleme yapılarak yada gerekirse duruşma yapılmak suretiyle takibin devamına veya talikine: 3. kişiye dava açmak üzere 7 günlük süre verilmesi şeklinde karar verilir. Görülmekte olan dava: 3. kişinin İİK'nun 97/6-9 fıkraları gereğince doğrudan İcra Mahkemesine açtığı istihkak davası niteliğindedir. Bu durumda, davanın sadece reddine veya kabulüne şeklinde karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece; bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan davanın reddine karar verildikten sonra : istihkak iddiası ile karıştırılarak takibin devamına ve davacı 3. kişinin istihkak davası açmakta muhtariyetine şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 2.12.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi kendi adına istihkak iddiasında bulunduğu gibi, davalı üçüncü kişi vekili tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde müvekkili ... lehine yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmaktadır....

          ne karşı kesinleşmiş kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde istihkak davası açması için süre verilmesine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın ....kişi elinde haczedilmesi üzerine .... kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunmasıdır. ....kişi tüzel kişi ise, tüzel kişilik adına istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsile yetkili olmayan kişinin, haczedilen malın şirkete ait olduğu yolundaki açıklamaları şirket adına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası sayılamaz. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir....

            Davalı Alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Huzurdaki davaya konu icra dosyasında geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığını, davacı T1 haciz mahallindeki beyanı, diğer davacı şirket bakımından geçerli bir istihkak iddiası olarak kabul edilemeyeceğini, istihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebileceğini, haczedilen menkul mallar hakkında davalı T1 T2 Malz. San....

            Davacı, istihkak iddiası ile ilgili temyize konu eldeki davadan önce, haczedilen malın satışının tedbir yoluyla durdurulması istemli Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/175 Değişik iş sayılı davasını 20.10.2005 tarihinde açmıştır. Dolayısıyla anılan malın kendi elinde iken haczedildiğini en geç bu tarihte öğrenmiş olduğunun kabulü gerekir. Bu tarihten başlayarak 7 gün içerisinde üçüncü kişinin ya istihkak iddiasında bulunması ya da aynı süre içerisinde ait olduğu mahkemede istihkak davası açması zorunludur. Belirtilen sürede istihkak iddiasında bulunmayan üçüncü kişi, aynı takipte bir daha böyle bir iddiada bulunamaz. Üçüncü kişi istihkak iddiası ile açmış olduğu bu davayı 7 günlük süreden sonra 07.11.2005 tarihinde açmış olup, davadan önce istihkak iddiasında bulunulduğuna dair dosyada herhangi bir bilgi veya belge bulunmamaktadır....

              Dava alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunmasıdır. 3.kişi tüzel kişi ise, tüzel kişilik adına istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsile yetkili olmayan kişinin, haczedilen malın şirkete ait olduğu yolundaki açıklamaları şirket adına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası sayılamaz. Somut olayda, dava konusu 17.04.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında ve İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük sürede davalı şirket lehine yetkili tarafından yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası bulunmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir....

                Haczi öğrenme tarihi belli olmayan davacı İcra Müdürlüğüne verdiği 9.4.2010 tarihli dilekçede haczedilen mallar hakkında istihkak iddiasında bulunmuş, istihkak iddiası 12.5.2010 tarihinde alacakalıya tebliğ edilmiş ve davalı alacaklı süresi içinde 14.5.2010 tarihinde istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK.nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse dava açma süresi henüz başlamış olmayacağından 3. kişi davasını, hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödenene kadar açabilir. Prosedür işletilmişse icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir. (İİK.nun 97/6) somut olayda prosedür işletilmiş ve icra mahkemesince takibin devamına ilişkin olarak verilen 18.5.2010 tarihli karar davacıya 28.6.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir....

                  Borçlunun İİK’nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İİK’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan 3. kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Haciz sırasında hazır bulunmayan ve dava konusu menkullerin haczine ilişkin tutanağın İİK’nun 103.maddesi uyarınca tebliğ işlemi de kendisine yapılmayan borçlunun, istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılamaz....

                    UYAP Entegrasyonu