Yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca somut olaya gelindiğinde; doğum tutanağında davacının doğumunun oluş şeklinin "kendi kendine" gerçekleştiğine dair ibarenin bulunması, doğum bildiriminin baba tarafından yapılmış olması, davacının davanın açıldığı tarih itibariyle 25 yaşından büyük olması ve Yargıtayın yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere 25 yaşından sonra tıbben yaş tesbiti mümkün olmadığından ve ayrıca davacı tanıklarının beyanları arasında çelişki olması sebebiyle yaş tashihi talebi yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Davanın Kısmen Kabul, Kısmen Reddi ile; 1- )Davacının soyadı değişikliğine ilişkin davanın KABULÜ ile, Trabzon İli, Ortahisar İlçesi, Gürbulak Mahallesi Cilt No:59 Hane No:34 XX 944'da nüfusa kayıtlı Abdulvahap ve Hava'dan olma 31/10/1989 Trabzon doğumlu TC kimlik numaralı T1 nüfus kayıtlarında "Güven" olan soyadının "Karaağaçlı" olarak tashihine, 2- )Davacının yaş düzeltilmesi...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, nüfustaki ismin ve yaşın düzeltilmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 04.03.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 187 ada 203 parsel sayılı taşınmaz kaydında malik isminin "... oğlu ..." olarak yazıldığını ileri sürerek, kaydın "... oğlu ..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın kanıtlanmasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur....
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/11/2006 tarihli ve 227-228 sayılı kararında belirtilen “Esasen olağan bir dikkat ve özenin gösterilmesi halinde gerçekleşmeyecek olan isim, yaş ve hesap hataları, yargı kararlarında ‘maddi yanılgı’ veya ‘yazım hatası’ diye isimlendirilen beşeri hatalardır. Yargılama araçlarının belirli bir biçimde takdir edilmelerinden kaynaklanan değerlendirme hataları ise hukukî yanılgılardır. Hukukî yanılgılar, ancak başka bir merci tarafından ve yasa yolu başvurusuyla açılan bir talî muhakeme ile giderilebilir. Yargı ve kararlardaki maddî yanılgıların düzeltilmesi ise herhangi bir yöntem ve zamanla sınırlı değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki isim ve yaş tashihine ilişkin davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacıların oğulları ... ve ... 'in doğum tarihlerinin düzeltilmesi ile kızlarının nüfus kaydında "... " olan adının “... ” olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda davacıların talebinin çekişmesiz yargı kapsamında olmadığı, adı geçen Kanun maddeleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği ... ...'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2911 sayılı Kanuna muhalefet Hüküm : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.11.2006 tarih ve 2006/4-227 Esas - 2006/228 Karar sayılı kararında yer alan "Esasen olağan bir dikkat ve özenin gösterilmesi halinde gerçekleşmeyecek olan isim, yaş ve hesap hataları, yargı kararlarında "maddi yanılgı" veya "yazım hatası" diye isimlendirilen beşeri hatalardır. Yargılama araçlarının belirli biçimde takdir edilmelerinden kaynaklanan değerlendirme hataları ise hukuki yanılgılardır. Hukuki yanılgılar, ancak başka bir merci tarafından ve yasa yolu başvurusuyla açılan bir tali muhakeme ile giderilebilir. Yargı kararlarındaki maddi yanılgıların düzeltilmesi ise herhangi bir yöntem ve zamanla sınırlı değildir....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/11/2006 tarihli ve 227-228 sayılı kararında belirtilen “Esasen olağan bir dikkat ve özenin gösterilmesi halindegerçekleşmeyecek olan isim, yaş ve hesap hataları, yargı kararlarında ‘maddi yanılgı’ veya ‘yazım hatası’ diye isimlendirilen beşeri hatalardır. Yargılama araçlarının belirli bir biçimde takdir edilmelerinden kaynaklanan değerlendirme hataları ise hukukî yanılgılardır. Hukukî yanılgılar, ancak başka bir merci tarafından ve yasa yolu başvurusuyla açılan bir talî muhakeme ile giderilebilir. Yargı ve kararlardaki maddî yanılgıların düzeltilmesi ise herhangi bir yöntem ve zamanla sınırlı değildir....
Hukuki yanılgılar, ancak başka bir merci tarafından ve yasa yolu başvurusuyla açılan bir tali muhakeme ile giderilebilir. Yargı ve kararlardaki maddi yanılgılarının düzeltilmesi ise herhangi bir yöntem ve zamanla sınırlı değildir....
Hukuk Dairesi'nin 2017/6267 Esas, 2017/14939 Karar sayılı kararı) Dava dosyasında Mahkemece, "doğum tarihinin düzeltilmesi ile ilgili davalar isim ve soyadı değişikliğine ilişkin davalardan farklı olarak ikinci kez açılamayacağı ve yaş tashihine ilişkin olan kesin hükmün varlığı ortadayken, yeni bir davayla yaş tashihinin talep edilmesinin mümkün olmadığı" gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin ret kararı, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin (1.) fıkrasının (b) bendinde yer alan "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir" şeklindeki hükmüne dayanmaktadır. Bu hüküm, Anayasa Mahkemesinin 30.03.2012 tarihli 2011/34- 48 sayılı kararıyla iptal edilmiş, iptal kararının 06.10.2012 tarihli 28433 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmasıyla, sözü edilen hüküm yürürlükten kalkmıştır. Dolayısıyla artık nüfus kayıtlarında aynı konuda ikinci defa düzeltme yapılmasının önünde kanuni bir engel kalmamıştır.(Yargıtay 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yaş ve İsim Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ...'ün nüfusa kaydedilmediğini, kendisinden önce 15.02.1988 tarihinde doğup nüfusa tescil edilen ve küçük yaşta ölen kardeşinin nüfus kaydını kullandığını, gerçekte doğum tarihinin 15.02.1991, adının ise Zehra olduğunu ileri sürerek doğum tarihi ve adının düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....