Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut haciz ve ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılması gerektiğinin dikkate alınmaması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın (2) nolu hüküm fıkrasının sonuna "tapu kaydında mevcut haciz ve ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılmasına" sözcükleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 14.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
A.Ş tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek (fek edilerek) ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesini, davacının borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesi ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar ... T.A.Ş ve ... A.Ş. tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile varsa haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı ......
B.Temyiz Nedenleri Davalı ... vekili, bölge adliye mahkemesince duruşma taleplerinin kabul edilmediğini, mazeret dilekçesinin usule aykırı olarak reddedildiğini ve yokluklarında karar verildiğini, davacılar taşınmazda malik olmadıklarından ipoteğin kaldırılması isteminde bulunamayacaklarını, davacıların ancak tasarrufun iptali davası açabileceklerini, bu halde de zamanaşımı süresinin geçtiğini, sadece 205 parsel sayılı taşınmazdaki ipoteğin kaldırılması gerekirken 206 parsel sayılı taşınmazdaki ipoteğin de kaldırılmasının hatalı olduğunu, davacıların alacakları tespit edilmeden alacaklarını aşacak biçimde ipoteğin kaldırılmasının hatalı olduğunu, davacı ...’un davalı ......
Köyü, 4847 ada, 1 parseldeki taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı-birleştirilen dosya davacıları ... vekili, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu açıklanmıştır. Somut olayda; mahkemece, hüküm sonucunda dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, hükümde TMK'nın 688 ve 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesi gereğince sadece davacılar adına kayıtlı olan müşterek paylar üzerindeki kaldırılmasına karar verilen ipoteğin tarihi ve yevmiye numarası ile açık ve infaza elverişli şekilde gösterilmemiştir....
ye davalılar Bekir ve Müeddet'in taşınmazları üzerine konulan ipoteklerin kaldırılmasından sonra 25.000,00 TL ödemede bulunduğu, ... Finans Kurumu A.Ş.'ye ise davalı ... adına kayıtlı taşınmazın ipoteği ile ilgili 15.000,00 TL ödemede bulunduğu, dava dışı ... firmasının ve davalı ...'...
ya refinansman kredisi kullandırdığını, müşterilerin konut kredisi hesaplarına EFT ile havale yapıldığını ve davalı bankaya olan borçlarının kapatıldığını, müvekkili bankanın müşterilerin taşınmazları üzerinde 2. derece ve sırada ipoteği bulunduğunu, konut kredilerinin tamamen ödenmesine rağmen davalı bankanın bu taşınmazlar üzerindeki 1. derece ve sıradaki ipoteklerini kaldırmadığını, davalı bankanın üçüncü şahısların borçları nedeniyle her iki taşınmaz hakkında da hukuka aykırı olarak satış işlemlerine başladığını öğrendiklerini belirterek taşınmazlar üzerindeki davalı banka lehine konulan ipoteklerin kaldırılmasına, bu taleplerinin uygun görülmemesi halinde davalı bankaya ödenen paranın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kaldırılması istenen ipoteklerin müvekkil bankanın doğmuş ve doğacak tüm alacakları için tesis edildiğini, ..... ve .......'...
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı kaldı ki tedbir kararının teminat karşılığı verildiği değerlendirilmiştir....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı kaldı ki tedbir kararının teminat karşılığı verildiği değerlendirilmiştir....
HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; TMK'nın 194.maddesinde düzenlenen, aile konutu olduğu belirtilen taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteklerin kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, "İncelemenin Kapsamı" başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu re'sen gözetir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan" davalı kooperatif lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteklerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
A.Ş. lehine 1.750.000.000,00 TL, T4 Şirketi lehine 53.621.000,00 Euro değerinde ipotek tesis edilmiş olup ipoteklerin yasal mevzuat ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı şekilde terkin edilmemesi sebebiyle davacı tarafa takyidatsız tapu devri yapılamadığını, dava konusu bağımsız bölüm üzerinde bulunan tüm ipoteklerin öncelik ve ivedilikle Akbank T.A.Ş. ve T4 Şirketi tarafından terkin edilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin her türlü hakkımız saklı kalmak kaydıyla huzurdaki davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir....