WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEBLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava tarihi olan 10/03/2015 tarihine davacının müvekkili bankaya kredi sözleşmelerine istinaden riski devam ettiğini, davacının müvekkili bankaya borçlu olduğunun bilirkişi raporlarında açıkça belirtildiğini, davacı tarafından ipoteklerin fekkini talep ettiği ve iş bu davayı ikame ettiği tarihte, müvekkili bankaya borçlu konumda olduğunu, yerel mahkeme tarafından davacının müvekkili bankaya borçlu olup olmadığının tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edildiğini, dosyaya bilirkişi tarafından sunulan 26/01/2016 bilirkişi raporunda ve 20/05/2016 tarihinde sunulan bilirkişi ek raporunda davacının müvekkili bankaya borçlu olduğu açıkça tespit edildiğini, dava tarihi ve yargılama sırasında davacıdan alacaklı olan müvekkili bankanın ipotekleri fek taleplerini reddetmesi haklı olduğunu, davanın son aşamasında davacı tarafından borçlu olduğu tutarın ödenmiş olması halinde bile, yerel mahkeme tarafından davanın...

A.Ş. aleyhine 169.722,00-TL bedelli çeke ilişkin borçlu olmadığının tespiti ve çeke dayalı başlatılan... İcra Dairesi'nin 2019/... Esas sayılı icra takibinin iptaline ilişkin davanın reddine karar verildiği ve kararın istinaf edilmeksizin 25/11/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1951 KARAR NO : 2020/1913 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2020/96 ESAS - 2020/334 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu olan davalı T7’den bedelini tamamen ödeyerek müvekkili tarafından satın alınan ve adına tescilli yapılan üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş. ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek (fek edilerek) ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesini ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar Akbank T.A.Ş....

    nin son ödemesini 31.03.2011 tarihinde yaptığı ve dosyanın bu tarihin üzerinden 1 yıl geçtikten sonra yasal süresi içinde arşive sevk edildiğini, davalının ipoteklerin fekki için şirketle irtibata geçtiğini, davalının 8 yıl sonra talep ettiği fek işlemleriyle ilgili olarak dosyaların arşivden çıkartılarak incelenmesi, masraf ve emek harcamayı gerektirdiğinden hizmet bedeli talep edilmesinin hukuk ve hakkaniyete uygun olduğunu, yapılacak inceleme neticesinde ipoteklerin kaldırılmasının uygun görülmesi halinde talep edilen bir hizmet bedeli olduğunu, ipoteklerin fekkinin ön şartı hizmet bedelinin ödenmesi değil, davalıların imzaladıkları protokollere göre ödemelerini zamanında ve tam olarak yapıp yapmadığının belirlenmesi olduğunu, yapılan incelemede, müvekkili şirket tarafından bir ibraname verilmediğini, yapılan protokollerde ipoteklerin fek edileceğine dair bir hüküm bulunmadığını, protokollerde ipoteklerin fekki için masraf alındığına ya da bundan sonra alınmayacağın dair bir hüküm bulunmadığını...

    Davalı müflis--arasında akdedilen -- tarihli genel kredi sözleşmesi ile ---- sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu anlaşılmıştır. Davalı müflis --- arasında akdedilen --- tarihli ------------- davacı --------- sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu anlaşılmıştır. Davalı müflis ---- arasında akdedilen--- tarihli --- kredi kullandırıldığı, davacı --- müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu anlaşılmıştır. Davalı müflis --- arasında akdedilen-- kullandırıldığı, ---- sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu anlaşılmıştır....

      -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin Amerika’da çalışan bir tıp doktoru olduğunu, birkaç yıl önce babasına ait iki taşınmazın mülkiyetini devraldığını, ortağı olduğu şirketin muhtemel kredi ihtiyacını düşürerek, çocukluk arkadaşı dava dışı ...’a gerektiğinde bu taşınmazları teminat göstererek ipotek tesis edilebilmesi için 22.12.2006 tarihli iki adet vekaletname verdiğini böyle bir krediye ihtiyaç duymadığını ve talebi olmadığı halde 6 adet taşınmazın müvekkilin hiç tanımadığı ve ticari ilişkisi olmayan dava dışı Yeşilyurt İnşaat Limited Şirketinin davalı bankadan kullandığı krediye teminat niteliğinde ipotek olarak gösterildiğini duyduğunda hakkında savcılığa şikayet ettiklerini ileri sürerek, kefalet sözleşmesinin iptali ile, müvekkilinin bankaya borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin fekki ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İpotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu dava dosyasında davalı oldukları, davacının işbu davadaki talebinin ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık dava konusu taşınmazın aynına ilişkindir. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararı tüm icra işlemlerini değil sadece davalılar yönünden cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

        Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu