WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayete konu taşınmaza ilişkin 19/04/2013 tarih 6874 yevmiye numaralı ipotek senedinde yer alan "....açılmış ve açılacak her türlü krediden ötürü T1'in bankaya karşı asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak tüm kredi borçlarını karşılamak üzere maliki bulunduğu yukarıda yazılı gayrimenkulünü banka lehine birinci dereceden ve fekki bankaca bildirilinceye kadar hüküm ifade etmek üzere süresiz olarak ipotek etmeyi kabul ettiği" ifadesi nazara alındığında, şikayete konu hacizden önce konulan ve QNB Finansbank'ın halen devam eden alacağının teminatını teşkil eden ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmıştır.(Yargıtay 12. HD.nin 08/04/2019 tarih 2018/15094 Esas, 2019/5782 K sayılı içtihadı) Davaya konu taşınmazdaki ipotek zorunlu ipotek olmadığından, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

kurtarabilmek için kendi evini ipotek olarak gösterdiğini, bu durumda taşınmaza konulan ipoteğin zorunlu ipoteklerden olduğunu ve meskeniyet şikayetine engel olmayacağını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

Şikayetçi vekili, müvekkili bankanın borçlu firmaya kredi kullandırdığını, kredi sözleşmelerinin teminatı olarak malik...yer alan... kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, kredilerin zamanında ödenmemesi üzerine taşınmaz üzerine 1. dereceden 900.000-DEM ile 2. derece 250.000,00 TL tutarlı ipoteklerinin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, taşınmazın...esas sayılı dosyasından 27.04.2007 tarihinde yapılan ihalesinde alacaklarına mahsuben 2.042.000,00 TL tutara bankalarınca satın alınması ve taşınmaz üzerindeki ipoteklerinin satış tarihi itibari ile 1.097.425,64 TL tutarında olması nedeni ile ipotek limitini aşan bakiye ihale bedeli tutarının icra dosyasına yatırıldığını, ipoteklerden sonra taşınmazın gerek tapu kaydında gerekse parsel tahsis kaydında...esas sayılı dosyalarından konulan hacizlerin ilk sırada yer aldığını, ilk sırada yer alan bu hacizlerin tarihinin 11.05.2005 olduğunu, bu nedenle bakiye ihale bedeli tutarı olan 870.781,00 TL tutarın, ilk sırada hacizlerinin...

    Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK'nun 82/3. maddesine göre satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu unsurları içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez....

      DELİLLER : Tapu kayıtları, Konut satım sözleşmeleri ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; 6100 sayılı HMK.nun başvuru süresi başlıklı 345 maddesinde "İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır." düzenlemesi yer almaktadır....

      T.A.Ş lehine 17918 Yevmiye no ile, 1. dereceden 123.750,00 TL bedelle 15.09.2014 tarihinde ipotek tesis edildiği, icra dosyasında da ilgili bankanın ipoteğin devam ettiği yönünde yazı cevabı olduğu görülmektedir. Buna göre, Bölge Adliye Mahkemesince, ipotek akit tablosu ve dayanağını oluşturan resmi senet de getirtilerek, ipoteğin borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerden olup olmadığı ve haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, davalı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip nedeniyle ipotek borçlusunun borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-... İli, ... İlçesi, ... Mah. 27561 Ada, 5 Parsel nolu taşınmazın tapu kaydında Türkiye ... Bankası (...) lehine ipotek kaydının bulunduğu görüldüğünden anılan ipoteğe ilişkin ipotek akit tablosunun (resmi senedin) okunaklı ve onaylı örneğinin ilgili tapu müdürlüğünden; 2-Aynı taşınmaz üzerine konulan ipoteğin hangi nedenle konulduğunun, mahiyetinin, dolayısı ile zorunlu ipoteklerden olup olmadığının, zorunlu değil ise ipotek borcunun haciz tarihi olan 06.11.2015 tarihinden önce tamamen ödenip ödenmediğinin Türkiye ......

            ipotek etmeyi kabul ettiğini ..." şeklindeki kayıt uyarınca söz konusu ipoteğin, davacının kullandığı ve kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır. İpotek alacaklısı bankadan istenilen belgeye göre, ipoteğe konu borç davacının kullandığı ticari kredinin teminatı olarak alınmış ve kredi borcu 01/12/2020 tarihinde ödenmiştir. Dava konusu haczin 17/10/2018 tarihinde konulduğu, ipoteğe konu borcun haciz tarihinden sonra ödendiği ve ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığı anlaşıldığından, istinafa gelenin sıfatı dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde olmamakla birlikte, kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu