Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 30.01.2019 tarih ve 2015/689-2019/111 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, dava dışı şirketin davalıdan satın aldığı 100.000,00 TL’lik mal için davacının maliki bulunduğu taşınmaz üzerine 6 ay süreli ipotek konulduğunu, ipotek süresinin dolduğunu, dava dışı şirketin davalıya olan tüm borcunu ödemesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını belirterek davacının borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
A.Ş.nin borçlarından dolayı davacının neden ve ne miktarda sorumlu olduğuna ilişkin bir açıklama yapılmadığını, davacı müvekkilinin borçlu şirketten ayrıldığını, kurum alacağı olsa bile 10 yıldan fazla bir zaman geçtiği için alacağın davacı müvekkili bakımından zamanaşımına uğradığını belirterek, davacıya ait 34 XX 323, 34 XX 148, 34 XX 820 plakalı araçlarının kaydına konulan dava konusu hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği, dava sonucunda "Davanın kısmen kabulüne, davacının 2010/12069- 120070- 120071 takip numaralı ödeme emirlerinden dolayı 29/01/2020 tarihi itibariyle toplam 31.268,90 TL borçlu olduğunun, bu borcu aşan kısımlar nedeniyle davacının araçlarına konulmuş olan hacizlerin kaldırılması gerektiğinin tespitine" karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 02/03/2023 tarih, 2021/1750 E- 2023/487K, saylı kararı ile temyiz yolu açık olarak esastan reddine karar verildiği, iş bu dava dosyasında aynı ödeme emirleri nedeniyle borçlu olmadığının...
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; genel kredi sözleşmesi kapsamında teminat olarak verilen ipoteğin kaldırılması ve borçlu olmadığının tespiti ile temlikin iptali istemlerine ilişkindir. Dava, ipotek veren davacının borçlu olmadığının tespiti istemiyle icra takibinden önce İİK'nın 72. maddesi gereği açmış olduğu menfi tespit, ipoteğin fekki ve bankaca yapılan temliklerin iptali istemlerine ilişkin olup ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuk düzenlemesine tabi bulunduğundan arabuluculuğa başvurulmadan ve neticesi beklenmeden dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dairemiz menfi tespit davasının da dava şartı olarak arabuluculuk sistemine dahil olduğu görüşünde ise de, Yargıtay 11....
A.Ş. lehine her türlü kredi sözleşmesi, taahhütnamesi, v.s. uyarınca ve bankaya tevdi edilecek kefaletler uyarınca banka tarafından açılmış/açılacak her türlü krediden ötürü borçlunun bankaya karşı asaleten ve kefaleten doğmuş/doğacak tüm borçlarının teminatı olarak 12.06.2014 tarihli 1. derecede ipotek tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı....A.Ş.'nin 11.03.2020 tarihli cevabi yazısı ile ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür Her ne kadar ilk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senedi incelendiğinde ipoteğin yalnızca konut kredisine özgülenmediği dolayısıyla ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı ve bu hususun re'sen değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....
A.Ş. lehine her türlü krediden bankaya teminata, her türlü sözleşmeden, kefaletten, haksız fiilden, sebepsiz zengişlemeden ve diğer her türlü nedenden Bankaya karşı doğmuş doğacak tüm borçlarının teminatı olarak 21.03.2012 tarihli 1. derece ipotek tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı ... A. Ş.’nin 02.03.2018 tarihli yazı cevabında ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senedi incelendiğinde ipoteğin konut kredisine özgülenmediği ve üst sınır ipoteği şeklinde kurulduğu, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı anlaşılmıştır....
Sıfatıyla) 2019/348 Esas, 2020/263 Karar sayılı dosyasında taşınmazdaki ipotek ve hacizlerin fekkine karar verildiği, kararlar arasında farklılık olmasının Anayasa'nın eşitlik ilkesine ve hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğunu, 2. Gerekçeli kararda ipotek, rehin ve hacizlerin kaldırılması için davalıdan alacaklı olanların dosyaya eklenip genel mahkemede dava açılmasının gerektiği belirtilmişse de bu durumun hukuka aykırı olduğunu, borçludan alacaklı olanların tespiti için süre verilmesi gerektiği ve ilgili kişilerin borcunun satış sözleşmesinden önce doğup doğmadığını tartışılıp buna ilişkin karar verilmesi gerektiğini, kaldı ki mevcut dosyada haciz dosyasının celbi ile satışın durdurulması için tedbir kararı alındığını, 3.Taşınmazın tapu kaydındaki müvekkile ait olmayan ipotek ve hacizlerden dolayı müvekkilin mülkiyet hakkının gasp edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....
Sıfatıyla) 2019/348 Esas, 2020/263 Karar sayılı dosyasında taşınmazdaki ipotek ve hacizlerin fekkine karar verildiği, kararlar arasında farklılık olmasının Anayasa'nın eşitlik ilkesine ve hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğunu, 2. Gerekçeli kararda ipotek, rehin ve hacizlerin kaldırılması için davalıdan alacaklı olanların dosyaya eklenip genel mahkemede dava açılmasının gerektiği belirtilmişse de bu durumun hukuka aykırı olduğunu, borçludan alacaklı olanların tespiti için süre verilmesi gerektiği ve ilgili kişilerin borcunun satış sözleşmesinden önce doğup doğmadığını tartışılıp buna ilişkin karar verilmesi gerektiğini, kaldı ki mevcut dosyada haciz dosyasının celbi ile satışın durdurulması için tedbir kararı alındığını, 3. Taşınmazın tapu kaydındaki müvekkile ait olmayan ipotek ve hacizlerden dolayı müvekkilin mülkiyet hakkının gasp edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....
Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerinde, Denizbank A.Ş. lehine 11/08/2010 tarihli ipotek kurulduğu, söz konusu ipoteğin, Denizbank A.Ş. ile borçlu arasında imza olunan konut finansman kredi sözleşmesi gereğince adı geçen banka lehine kurulan ipotek olduğu görülmüş olup, ipoteğin, sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi ve dolayısıyla zorunlu ipoteklerden olması karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına herhangi bir engel bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süresinde olması ve taşınmaz üzerinde mevcut ipoteğin zorunlu ipoteklerden bulunması sebebiyle borçlunun, meskeniyet şikayetinin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin konut kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda şikayete konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği anlaşıldığından ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olup olmadığının araştırılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, takip dosyasında haczedilen ...ili,.... ilçesi, 6092 ada, 1 parselde kayıtlı 20 numaralı bağımsız bölümün, İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12.bendi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, ipoteğin zorunlu ipotek kapsamında olmadığı ve ipotek borcunun halen devam ettiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....