Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 30.01.2019 tarih ve 2015/689-2019/111 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, dava dışı şirketin davalıdan satın aldığı 100.000,00 TL’lik mal için davacının maliki bulunduğu taşınmaz üzerine 6 ay süreli ipotek konulduğunu, ipotek süresinin dolduğunu, dava dışı şirketin davalıya olan tüm borcunu ödemesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını belirterek davacının borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Somut olayda, haczedilmezlik şikayetine konu olan 9271 ada 12 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydı incelendiğinde; dava dışı Türkiye Garanti Bankası lehine 23/03/2009 tarihinde 3924 yevmiye numaralı ve 03/06/2013 tarihinde 11895 yevmiye numaralı ipotek tesis edildiği görülmektedir. İlk derece mahkemesince ilgili Tapu Müdürlüğü'ne yazı yazılarak ipotek akit tablosu getirtilmemiştir. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, ipotek akit tablosunun eksiksiz olarak getirtilerek, ipoteğin zorunlu ipotek niteliğinde olup olmadığının ve yine ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce tamamen ödenip ödenmediğinin tespiti ve sonucuna göre hukuki değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli olmamıştır....

    A.Ş.nin borçlarından dolayı davacının neden ve ne miktarda sorumlu olduğuna ilişkin bir açıklama yapılmadığını, davacı müvekkilinin borçlu şirketten ayrıldığını, kurum alacağı olsa bile 10 yıldan fazla bir zaman geçtiği için alacağın davacı müvekkili bakımından zamanaşımına uğradığını belirterek, davacıya ait 34 XX 323, 34 XX 148, 34 XX 820 plakalı araçlarının kaydına konulan dava konusu hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği, dava sonucunda "Davanın kısmen kabulüne, davacının 2010/12069- 120070- 120071 takip numaralı ödeme emirlerinden dolayı 29/01/2020 tarihi itibariyle toplam 31.268,90 TL borçlu olduğunun, bu borcu aşan kısımlar nedeniyle davacının araçlarına konulmuş olan hacizlerin kaldırılması gerektiğinin tespitine" karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 02/03/2023 tarih, 2021/1750 E- 2023/487K, saylı kararı ile temyiz yolu açık olarak esastan reddine karar verildiği, iş bu dava dosyasında aynı ödeme emirleri nedeniyle borçlu olmadığının...

    HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; genel kredi sözleşmesi kapsamında teminat olarak verilen ipoteğin kaldırılması ve borçlu olmadığının tespiti ile temlikin iptali istemlerine ilişkindir. Dava, ipotek veren davacının borçlu olmadığının tespiti istemiyle icra takibinden önce İİK'nın 72. maddesi gereği açmış olduğu menfi tespit, ipoteğin fekki ve bankaca yapılan temliklerin iptali istemlerine ilişkin olup ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuk düzenlemesine tabi bulunduğundan arabuluculuğa başvurulmadan ve neticesi beklenmeden dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dairemiz menfi tespit davasının da dava şartı olarak arabuluculuk sistemine dahil olduğu görüşünde ise de, Yargıtay 11....

    Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Zaten ipotek olarak gösterilen taşınmazın, her türlü borç için haczedilme ve paraya çevrilme konusunda riske atma iradesini borçlu göstermiş sayılır. O halde, taşınmazın kaydında hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından, İlk Derece mahkemesince, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....

      Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda dava konusu bağımsız bölümün konut niteliği ile davalı T5 davalı T3 alacaklı, davalı Garanti Koza....A.Ş.nin borçlu olduğu ipotek şerhleri, ayrıca dava dışı alacaklılara ait haciz şerhleri bulunduğu sabittir. İpotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu dava dosyasında davalı oldukları, davacının işbu davadaki talebinin ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık dava konusu taşınmazın aynına ilişkindir. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararı tüm icra işlemlerini değil sadece davalılar yönünden cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

      Bankası T.A.O lehine Konut finansmanı Sözleşmesinden ve ayrılmaz bir eki olan ödeme planına uygun olarak kullandığı/ kullanacağı krediden doğan borçları ve buna ilaveten Banka Merkez ve Şubeleri ile yapmış olduğu ya da ileride yapacağı kambiyo senetlerinin iskonto ve iştirasından namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu ve alacaklı cari hesaplardan veya lehine verilmiş ve verilecek teminat ve kefalet mektuplarından ve Bankanın Merkez ve Şubelerinin borçlu, keşideci, muhatap, ciranta, aval, kefil, müşterek borçlu, yed'i emin ve sair sıfatlarla imzasını havi olarak işleme kabul ettiği kambiyo senedi, mukavele, sözleşme taahhütname ve saire ile ithalat, ihracat ve bilimum kambiyo ve kısa, orta ve uzun vadeli kredi işlemlerinden ve sebepsiz zenginleşme, haksız fiil kanun gibi diğer her türlü sebepten doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak 29.01.2013 tarihli 1. derece ipotek tesis edilmiş olduğu görülmüştür....

        Mahkemece, 4077 sayılı Kanun’un 22.maddesine göre dava tarihi itibariyle Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvuru sınırının 936-TL olduğu, davacının talebini 350-TL borçlu olmadığının tespiti ile sınırladığı, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvurunun zorunlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, dava dilekçesinde, kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borcun ödenmiş olması nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, sözleşmenin haksız şart niteliğindeki 2010/14508-2011/7290 3.maddesinin iptaline, ipoteğin varlığını ve devamını gerektirecek koşullar ortadan kalktığından ipoteğin fekkine, 63,43-TL noter masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; davacı vekili duruşmadaki beyanında, davanın, davacının davalı bankaya 350-TL borçlu olmadığının tespiti olduğunu bildirmiştir....

          A.Ş. lehine her türlü kredi sözleşmesi, taahhütnamesi, v.s. uyarınca ve bankaya tevdi edilecek kefaletler uyarınca banka tarafından açılmış/açılacak her türlü krediden ötürü borçlunun bankaya karşı asaleten ve kefaleten doğmuş/doğacak tüm borçlarının teminatı olarak 12.06.2014 tarihli 1. derecede ipotek tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı....A.Ş.'nin 11.03.2020 tarihli cevabi yazısı ile ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür Her ne kadar ilk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senedi incelendiğinde ipoteğin yalnızca konut kredisine özgülenmediği dolayısıyla ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı ve bu hususun re'sen değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....

            A.Ş. lehine her türlü krediden bankaya teminata, her türlü sözleşmeden, kefaletten, haksız fiilden, sebepsiz zengişlemeden ve diğer her türlü nedenden Bankaya karşı doğmuş doğacak tüm borçlarının teminatı olarak 21.03.2012 tarihli 1. derece ipotek tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı ... A. Ş.’nin 02.03.2018 tarihli yazı cevabında ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senedi incelendiğinde ipoteğin konut kredisine özgülenmediği ve üst sınır ipoteği şeklinde kurulduğu, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu