Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.05.2009 ve 08.09.2008 gününde verilen dilekçeler ile ipoteğin fekki borçlu olmadığının tespiti ile tazminat istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan muhakeme sonunda; ipoteğin kaldırılması ve borçlu olmadığının tespiti isteminin kabulüne, tazminat isteminin reddine dair verilen 06.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili ile duruşmasız olarak davalı banka vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.12.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler gelmedi. Karşı taraftan davacılar vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

    tespiti ile dava konusu bağımsız bölümler üzerinde yer alan davalı Garanti Koza'nın sebebiyet verdiği tüm takyidatlar ile ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dereceden ticari ipotekleri olduğunun bildirildiği görülmüş, ayrıca dosya kapsamında mevcut tapu kayıtlarında ipotek alacaklısı Yapı ve Kredi Bankası tarafından ipotekler nedeniyle Mersin 7.İcra Müdürlüğünün 2019/816 esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı ve söz konusu takibin Uyap sisteminden derdest olduğu anlaşıldığından, söz konusu ipotek borçlarının halen devam ettiği gibi yine ipotek resmi senetlerinin içeriğinden ipoteklerin açılmış ve açılacak krediler ile doğmuş doğacak tüm borçların teminatı olarak verildiği anlaşılmakla, ipoteğin ticari kredi kapsamında olup zorunlu ipotek kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır. Şu durumda ipotek zorunlu ipoteklerden olmadığı gibi sosyal amaçlı kredinin teminatıda değildir. Bu nedenle verilen ipotek, meskeniyet şikayetinden vazgeçildiği anlamında kabul edilmelidir....

    Davalı banka, davacının bankalarına borcu olmadığını ve dava konusu taşınmazlar üzerinde ipotek şerhi olmadığını belirtilmiştir. Davalı SGK vekili ise,görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğunu ve 2 sene içinde satış istenmediğinden hacizlerin düştüğünü, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, vergi idaresi yönünden davadan sonra hacizlerin kaldırılmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacının diğer banka ve SGK'na borcu olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne verilmiş; hüküm, davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı borçlu, davalı ... Güvenlik Kurumunun prim alacağı, Vergi İdaresinin ise vergi alacağı nedeniyle 6183 Sayılı Yasaya göre, davalı bankanın ise kredi borcu nedeniyle İİK'na göre yapılan takipler sırasında mülkiyeti kendisine ait olan dava konusu taşınmazların tapu kaydı üzerine konulan hacizlerin ve ipoteğin davalılara olan borcunu ödemesi nedeniyle kaldırılmasını istemiştir....

      Ve Tic. A.Ş. 'den bedeli tamamen ödenerek satın alınan ve müvekkili adına kayıtlı olan İstanbul İli, ..... İlçesi, ....... Mah, ..... ada ...... parselde yer alan .... blok, ... Kat, ....... nolu bağımsız bölüm üzerinde yer alan davalılar ....... bank A.Ş. Ve ....... Kiralama A.Ş. tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile, ipoteklerin ve diğer hacizlerin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Tarafların davayı takip etmemeleri nedeni ile mahkememizce 11/12/2020 tarihinde iş bu dava dosyasının yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve bu tarihten itibaren 3 aylık yasal süresi içinde davanın yenilenmediği anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Bu nedenle, öncelikle, ilgili Tapu Müdürlüğündün ipotek akit tablosu ve dayanağını oluşturan resmi senet de getirtilerek, ipoteğin borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerden olup olmadığı ve ilgili banka ile yazışma yapılarak haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilip, ipoteğin zorunlu olarak kurulan ipoteklerden olduğu, ya da zorunlu olarak kurulan ipoteklerden değilse haciz tarihinden önce ipotek bedelinin ödendiğinin belirlenmesi halinde, bilirkişiden 08.06.2021 tarihli sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanağı da dikkate alınmak sureti ile ek rapor alınarak davaya konu kaşınmazın dava tarihindeki değeri ile aynı tarihteki davacının haline münasip evin değeri belirlenerek, hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekmekte olup, mahkemece bu işlemler yapılmaksızın yazılı kararın verilmesi isabetsiz bulunmuştur....

        Davalı alacaklı vekili, alacaklıya husumet düşmeyeceğini, taşınmaz üzerine değil borçlu lehine tesis edilen ipotekler üzerinde haciz bulunduğunu haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın kaydına konulmuş haczin olmadığı, dava dışı ...'ın ipotek alacağı üzerinde davalının sorumluluğunu ve taraf olmasını gerektirecek hacizler bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 3.kişi ... tarafından dava dışı borçlu ... şirketi lehine tesis edilen ipotek Mersin 1.Sulh Hukuk Mahkemisinin 2007/818 Esas ve 2007/1395 Kararı ile ipotek bedeli mahkeme veznesine yatırıldığından 25.06.2007 tarihinde ipotek kaldırılmıştır. Diğer davacı 3.kişi ...'un anılan borçlu lehine tesis ettiği ipotek ise Mersin 3.Sulh Hukuk Mahkemisinin 2007/795 Esas ve 2008/282 Kararı ile yine ipotek bedeli mahkeme veznesine yatırıldığından 06.03.2008 tarihinde kaldırılmış ve anılan kararlar kesinleşmiştir....

          Taraflar arasındaki menfi tesbit-itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, ... 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/203 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin vekili... tarafından taşınmazı üzerinde davalının kredi alacağının teminatı olarak ipotekler verildiğini müvekkilinin ipoteklerden haberi olmadığını, sözleşmelerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek müvekkilinin taşınmazı üzerindeki ipoteklerin fekkine, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının vekili...'...

            Bankası lehine 21/05/2015 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, adı geçen bankanın 06/08/2020 tarihli cevabi yazısı ekinde ipotek resmi senedinin gönderildiği ve ipoteğe konu borcun 23/02/2016 tarihi itibariyle ödenmediğinin bildirildiği görülmektedir. Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “Türkiye ... Bankası A.Ş. ile aramızda yapılmış ve yapılacak sözleşme taahhütleri gereği kullanmış ve kullanacak olduğum her türlü krediye karşılık 150.000,00-TL üzerinden teminat olarak T.C.......

              Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu