Şti. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılacak kredinin teminatı olarak davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerine banka lehine 200.000-TL bedelli ipotek tesis edildiği, ipotek senedi 2.maddesi uyarınca, davacının ipotek miktarı borçtan müşterek ve müteselsil kefil olarak sorumlu olduğu, tapuda hukuken geçerli ipotek akit tablosunun düzenlenmiş olduğu ve davacı tarafından resmi senedin tüm sayfalarının “okudum” ibaresi ile imzalanmış olduğu, Bu ipotek sözleşmesinin 18.02.2011 tarihinde imzalanmış olması nedeniyle 818 sayılı BK’na tabi olduğu ve hata-hileye dayalı iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı, dolayısıyla davacı ipotek senedi uyarınca kefil olarak sorumlu olduğu asıl davada davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine,davada tedbir kararı verildiğinden ve infaz edildiğinden davalı lehine kötüniyet tazminatına , birleşen davada ise davacının geçerli ipotek resmi senedi uyarınca alacaklı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle...
Kararın ipotek borçlusu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı ipotek borçlusu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.ŞİKAYET İpotek borçlusu şikayet dilekçesinde; ipoteğin hukuki ve fiili dayanaktan yoksun olduğunu, ipotek bedelinin şirkete ödenmediğini, alacaklıya herhangi bir ticari borcu da bulunmadığını, şirket yetkilisinin yaşlılığından istifade edilerek, aldatmak suretiyle tapuda ipotek tesis edildiğini, alacaklının ödeme yaptığına dair belge ibraz etmesi gerektiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
-KARŞI OY YAZISI- Davacı ipotek yükümlüsü taşınmazı ipotek veren ve Kredi Sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan ...'den resmi satış senedine göre 45.500,00 TL'ye satın almıştır. Yapılan bilirkişi incelemesine göre taşınmazın dava tarihi itibarıyla rayiç değeri 100.000,00 TL ipotek tarihi itibarıyla ise 80.000,00 TL'dir. Davacı, davalı ...'e 45.000,00 TL'den fazla ödeme yaptığını ispatlayamamıştır. Bu nedenle davacının taşınmazı ipotek bedelinin mahsup edilerek belirlenen bedel üzerinden satın aldığı açıktır. Bu nedenle davacı ipoteğin fekki için icra dosyasına ödediği bedeli talep edemez. Ancak ipotek veren ve taşınmazı ipotek bedeli düşülerek düşük bedelden satmak zorunda kalan davalı ... sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayanarak asıl borçludan alacak talebinde bulunabilir. Bu nedenle usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanması gerektiğinden sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyoruz. 01.03.2016...
ye satılması sebebiyle bu kişinin davaya dahil edildiği, mahkemece davanın reddine dair verilen ilk kararın Dairemizce yeni tapu maliki tapuda yazılı ipotek bedeli ile sorumlu olduğundan davanın tapuda yazılı ipotek bedeli yönünden kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma sonrası yapılan yargılama sonucu davanın husumetten reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Asıl davanın ipotek bedelinin arttırılması ve alacak istemli dava olması ve yeni tapu malikinin tapuda yazılı ipotek bedeli ile sorumlu olması nedeniyle davanın son tapu maliki olarak görünen...yönünden ve tapuda yazılı ipotek bedeli üzerinden kabulüne karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)Birleştirilen dava yönünden ise; dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre davacı ...'ın, ... ve ...'...
Limited Şirketin’den faturalı olarak aldığı ve alacağı malların bedeline teminat olmak üzere ipotek kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle ipotek, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiğinden azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. TMK’nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ (üst sınır) ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabilir. Somut uyuşmazlıkta, ... Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 17.04.2012 günlü yazısında, ipotek borçlusu ...’ın 24.07.2009-30.04.2010 tarihleri arasında kaydının bulunduğunu belirtip, kapanışa ilişkin belgeler sunulmuştur. İpotek borçlusunun ticari defterlerini inceleyen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 09.01.2012 günlü raporda, davacının 2.181,90 TL borcu bulunup, bu bedelin ödenmesiyle ipoteğin terkin edilebileceği belirtilmiştir....
Bu itibarla, 136.000 TL ipotek bedelinin herhangi bir güncelleme yapılmadan, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda ipotek akit tablosunda bila faiz 1 yıl müddetle 136.000 TL üzerinden ipotek konulduğu anlaşıldığından 07.10.1978 tarihinden itibaren dava tarihine kadar yasal faizi ile birlikte ulaşacağı değerin depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken güncelleştirilmiş ipotek bedelinin depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki Anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin TMK’nun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Tapu Sicil Tüzüğü’nün 22. maddesinde de tapu sicilinde yapılan işlemlerin niteliği, tarihi, saat ve dakikasının yevmiye defterine işleneceği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 243 parsel sayılı taşınmaza davalı yararına davacı aleyhine 12.11.2009 günü saat 15:31'de 129.900TL bedel ile kanuni faizli, 12.05.2011 süreli ipotek tesis edilmiştir. Bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir....
O halde, ipotek alacaklısı mirasçılarından olan ... tarafından süresinde yapılan itiraz nedeniyle ipotek bedeli yargılamayı gerektirip İİK'nun 153. maddesindeki koşullar oluşmadığından mahkemece istemin reddi gerekirken, kabulü ile ipoteğin fekki yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından ipotek alacaklısı mirasçılarının karar düzeltme taleplerinin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : İpotek alacaklısı ... mirasçılarının karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 26.10.2015 tarih ve 2015/13630 E.- 25749 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Limit ipoteğinde ipotek verenin sorumluluğu asıl borç ve fer’ileri de dahil olmak üzere ipotek limiti ile sınırlıdır. İpotek limitini aşacak şekilde ipotek verenin sorumluluğuna hükmedilemez. Somut olayda dava konusu ipotek limiti 30.000,00 TL. olup, davalı ipotek borçlusunun daha önce 25.000,00 TL.lik ödemesi bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece ipotek limitinden ödenen miktar düşüldükten sonra ipotekli takip içerisinde ancak kalan 5.000,00 TL.lik miktar ile ipotek sorumluluğuna hükmedilmesi, alacağın ipotekle karşılanamayan kısmı için genel haciz yolu ile takibe girişilebileceği, başka bir anlatımla ipotek limitini aşan alacağın ipotekli takibe konu edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
İpotek alacaklısının, satışın, ipotek bedelinden daha aşağıya yapılmasına muvafakat etmesi halinde ihalenin, rüçhanlı alacak olan ipotek alacağının altında bir bedelle yapılması mümkündür. İhale bedelinin, İİK.'nun 129. maddesinde öngörülen kriterlere uygun olmaması ise, tek başına ihalenin feshi sebebi olup; mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. Somut olayda, dava konusu 15 nolu bağımsız bölüm üzerinde, 03.09.2014 olan haciz tarihinden önce, ... Bankası A.Ş. lehine ipotek tesis edilmiş olduğu görülmektedir. Bu durumda, icra müdürlüğünce, ipoteğin devam edip etmediği ve devam ediyorsa miktarı ipotek alacaklısından sorulup tespit edilmeksizin taşınmazın satışının gerçekleştirildiği anlaşılmakta olup, ipotek alacaklısının, ipotek bedeli altında satışa muvafakat ettiğine dair bir belgeye de dosya içinde rastlanılmamıştır....