Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda davacı ile davalı Garanti Koza A.Ş.arasında konut satım sözleşmesi imzalandığı, dava konusu bağımsız bölümün konut niteliği ile davalı Garanti Koza A.Ş. adına tapuda kayıtlı bulunduğu, taşınmazın tapu kaydında davalı Akbank T.A.Ş.ile davalı T5.'nin alacaklı, davalı Garanti Koza....A.Ş.nin borçlu olduğu ipotek şerhleri bulunduğu sabittir. İpotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu davadaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık dava konusu taşınmazın aynına ilişkindir....
İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesinin gönderme kararındaki değerlendirme ve gerekçenin kabulü mümkün değildir. Zira taraflar arasındaki temel uyuşmazlık genel kredi sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekki istemine ilişkin olup uyuşmazlığı doğuran temel ilişki genel kredi sözleşmesi olup genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar TTK'nun 4/1-f maddesi kapsamında kalmaktadır. Genel kredi sözleşmesi yasa ve yerleşik içtihatlar dikkate alındığında bankacılık işlemi niteliğindedir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilecek bayilik sözleşmesi ile diğer sözleşmelerin teminatı olarak müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerine davalı lehine 100.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği halde müvekkili ile davalı şirket arasında her hangi bir sözleşme kurulamadığını, dayanağı bulunmayan ipoteğin çekilen ihtara rağmen kaldırılmadığını belirterek müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığının tespiti ile müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin terkinine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2009/26884 esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, kendisinin kefil konumunda olmayıp, sadece ipotek veren 3. kişi konumunda olduğunu belirterek, taşınmazdaki ipotek şerhinin fekki ile davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyetli davalı bankanın %40'dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
A.Ş. lehine ipotek tesis edildiğini, borç sona erdiği halde ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek ipoteğin fekkine, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Dava konusu 01.06.2006 tarihli ipotek akit tablosunda “...iş bu taşınmazın tamamının doğmuş ve doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere 450.000 .-TL bedelle birinci derecede yıllık %12,98 faizle fekki alacaklı banka tarafından bildirilinceye kadar müddetle ve aşağıda yazıldığı şartlarla ... AŞ’ye ipotek ettiği” ayrıca bu kefaletin “…iş bu ipoteğin aynı zamanda kefaletimize istinaden ... AŞ tarafından diğer gerçek veya tüzel kişiler lehine açılmış ve açılacak olan her nevi kredinin teminatını teşkil etmek üzere tesis edilmiş olup; ipotek kefalet borçlarımıza şamildir.” hükmü yer almaktadır. Görüldüğü gibi, ipotek ... A.Ş.ye olan borcun teminatı olarak tesis edilmiştir. Başka bankaların alacaklarının ipotekle temin edildiği kabul edilemez....
Mahkemece Şekerbank'a yazı yazılarak ipoteğin mahiyeti ve devam edip etmediği sorulmuş, banka tarafından verilen 06/09/2019 tarihli cevabi yazıda ipoteklerin kredi teminatı için alınan zorunlu ipotekler olduğu, 26/06/2019 tarihi itibariyle ödenmediği bildirilmiştir. Mahkemece Kastamonu Tapu Sicil Müdürlüğüne yazı yazılarak ipotek senetleri istenilmiş olup, ipotek senetlerinde "borçlu T1 namına açılmış ve açılacak ... her türlü krediler ile verilmiş ve verilecek teminat mektupları ... doğmuş ve doğacak tüm borçlarından ... TL'sine kadar olan miktarının teminatını teşkil etmek üzere alacaklı banka lehine 1. ve 2. derecede fekki alacaklı banka tarafından bildirilinceye kadar süreli ipotek tesis edildiği"nin yazılı bulunduğu görülmüştür. İpotek senetlerinden her iki ipoteğin, zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır....
Bölge adliye mahkemesince, davalı bankanın dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırdığı krediler nedeniyle kredi alacağının kalmadığı, davalı bankanın ipoteği hesap işletim ücreti ile ipotek fek ücreti alacağından dolayı kaldırmadığı, ancak davalı bankanın 06.04.2015 tarihli ihtarnamesinde toplam 40.842,58TL borcun bulunduğunu belirterek, bu miktarın depo edilmesini istemiş olduğu söz konusu ihtarname de ipotek fek ücreti ve hesap işletim ücretinin konu edilmediği gibi dava konusu ipoteğin hesap işletim ücreti ile ipotek fek ücretinin teminatı olmadığı, davalı banka genel müdürlüğünce yapılan ipoteğin fekki, haklar saklı tutulmadan gerçekleştirildiğinden hesap işletim ücreti ve ipotek fek ücreti gerekçesinin de bizzat banka tarafından bertaraf edildiği, ipotek fek ücreti olarak istenilen hususun dayanakları da gösterilmediğine göre, ipoteğin fekki için gerekli yazıları yazmayarak muaraza çıkaran davalı bankanın davaya sebebiyet verdiği de gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin dava...
--- üzerinden olmak üzere toplam ----- üzerinden nispi harç alınması gerektiğini, davacı her ne kadar borcu olmadığından bahisle ipoteğin fekkini talep etmişse de, davacının iddialarının hiçbir hukuki zemini olmadığını, davacının hukuki sorumluluğunun, ipotek veren üçüncü şahıs sıfatına dayandığını, Davacının------- tarihinde verilmiş ipotek kapsamında diğer davalı şirketin müvekkil şirketten satın aldığı/alacağı ve resmi akitte gösterilen hukuki sebepler dolayısıyla doğmuş ve doğacak tüm borçlardan ipotek limiti ile sorumlu olduğunu, diğer davalı / asıl borçlu şirketin müvekkil şirkete borçlarını ödememesi üzerine ipotek veren üçüncü şahsa ve borçlu şirkete noter aracılığıyla ihtar keşide edildiği ve akabinde---- dosyasından ----- işlemiş faiz olmak üzere toplam ------- üzerinden icra takibi yapıldığını, İcra takibinin kesinleştiğini, müvekkil şirketin alacağı ticari defterleri ile sabit olduğu, dolayısıyla yapılan işlemler usul ve yasaya uygun olduğu, davacının soyut ve hiçbir mantıklı...
İcra Müdürlüğü 2014/2472 Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu takip başlattığını, davalı tarafa her hangi bir borcu bulunmadığından başlatılan icra takibinde davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile davalı yararına taşınmazları üzerinde tesis edilen ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacının cari hesap ve 153768 nolu 100.000,00 TL bedelli çek nedeniyle müvekkiline borçlu olduğundan aleyhine icra takibi yapıldığını, davanın haksız olarak açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davaya konu ipotek kurulu taşınmazların ......
Yevmiye numaralı ipoteğe ilişkin borcu bulunmadığı, borçlu olmadığının tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....