WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/295 Esas sayılı dosyası ile dava konusu 4442 ada 20 parsel sayılı taşınmazın müvekkili adına tescil edildiğini, ipotek akit tablosu incelendiğinde müvekkili ile davalı arasında herhangi bir alacak/borç ilişkisinin bulunmadığının görüleceğini, tacir bankanın tesis ettiği ipotek ve dayanağı borç ilişkisinin dava dışı .... ve sahibi olduğu ...Ltd. Şti. firmasına ait olduğunu, taşınmazın bu ipotek tesisinden önce mahkeme kararı ile müvekkili adına tescil edildiğini, mahkeme kararı ile müvekkili adına tescil edilen taşınmaz üzerinde işlevsiz hale gelen ipotek hakkının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....

    Yasanın 1021.maddesine göre de; “Kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz.” Buna da “tapu siciline tescil ilkesi” adı verilmektedir. Sınırlı bir ayni hak olan taşınmaz rehni de Türk Medeni Kanununun 856.maddesi hükmü gereği, bazı istisnalar dışında tescille kazanılır. Böylelikle tescil edilen taşınmaz rehni alenileşmiş olur ve bundan sonra taşınmaz üzerinde hak kazanmak isteyen üçüncü kişiler rehin hakkını görerek işlem yaparlar. Ancak, taşınmaz rehninin kazanılmasına rağmen yolsuz olarak tescil edilmemesi veya tescil edilmiş rehnin yolsuz olarak terkini uygulamada sıkça görülen bir durumdur. Bu gibi hallerde, tescil edilmemiş rehnin veya yolsuz olarak terkin edilmiş taşınmaz rehninin mahkeme hükmüyle tapu kütüğüne tescil edilmesi ya da terkin edilmesi mümkündür....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 461 ada 9 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı olmasına rağmen evrakta sahtecilik yapılmak suretiyle öncelikle 12.11.2014 tarihinde davalılardan ... adına, daha sonra 23.11.2014 tarihinde TAKBİS veri düzeltme sistemi kullanılmak suretiyle Hazine adına, bu kez 02.12.2014 tarihinde tekrar elektronik ortamda değişiklik yapılmak suretiyle davalı ... adına tescil edildiğini, akabinde 04.12.2014 tarihinde dava konusu taşınmaz üzerine Ziraat Bankası lehine 1.000.000 TL limitli ipotek tesis edildiğini, son olarak 15.12.2014 tarihinde tekrar değişiklik yapılarak tescil kaydının Hazine adına sağlandığını, bu şekilde sahte işlemlerle yolsuz tesciller oluştuğunu ileri sürerek, oluşan sahte tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili ile Ziraat Bankası lehine tesis edilen ipotek kaydının terkinine karar verilmesini istemiştir....

        Madde uygulaması sonucu oluşturulduğunu ve davalı adına tescil görerek kesinleştiğini, ancak o adada hisseli parseli olan müvekkili adına da davalı parseli üzerine 32 m2 karşılığı olmak üzere eski Türk Lirası karşılığı 3.200,00 TL miktarlı ipotek konulduğunu ve bu ipoteğin de kesinleştiğini, kesinleşen kayıtların 04/04/1996 tarihinde tapuya tescil edildiğini, aradan geçen uzun süre taşınmazın kazandığı değer ve enflasyon göz önünde alındığında 32 m2 karşılığı olarak tapuya tescil edilen ipotek bedelinin komik denecek kadar düşük kaldığını ve davalıya 15/09/2017 tarihli iadeli taahhütlü mektupla ihtarat yapıldığını ve ipotek bedelinin güne uyarlanarak ihtar tarihi itibariyle m2 bedelinin 450- 500 TL olduğunu, ama dava açmak istemediğinden m2 değeri olarak 400,00 TL üzerinden ödeme yapılması halinde ipoteğin kaldırılacağı, bu şekilde ipotek bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, davalının ödeme yapmaktan kaçındığını, bu nedenlerle taşınmaz üzerinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi...

        Bilehare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin bedelsiz kaldırılması, kademeli istek ise ipoteğin kaldırılması için ödenmesi gereken miktarın tespiti ile bu miktarın ödenmesi suretiyle ipotek şerhinin kaldırılması, ödenen bu miktarın davalı yükleniciden tahsili ve tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Davalı arsa malikleri, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca inşa edilen binada yüklenicinin eksik bıraktığı edimler nedeniyle yükleniciye bırakılan bağımsız bölümler üzerine ipotek tesis edilmek suretiyle bu bağımsız bölümlerin tapudan yükleniciye devredildiğini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu bağımsız bölüm mülkiyetinin yargılama aşamasında davacıya devredilmiş olması sebebi ile bu istem ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına, ipotek ile ilgili istemin ise kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş; hükmü, davacı temyiz etmiştir....

          Derece ipotek tesis ettirdiğini iş bu davayı açtıklarında öğrendiklerini, şufa hakkı oluştuktan sonra oluşan bu ipoteğin karar lehine kesinleştikten sonra terkin edilmesi gereken ipotek olduğunu, müvekkilinin taşınmazının 403/2868 payını önalım hakkını kullanarak cebri tescil yoluyla iktisap etmesine rağmen halen tapuda ipotek kaydının durduğunu, bu ipotek belgesine dayalı olarak davalı T4'ın Fatsa İcra Dairesi'nin 2014/269 esas sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapıldığını, bu takibe müvekkilinin itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafın itirazın iptali davası açtığını, Fatsa 2....

          kurmak amacıyla taşınmazını teminat mektubu karşılığı bankaya ipotek ettirmesinde yapılan işin hizmet amaçlı olduğunu düşünmek gerektiği, durum böyle olunca kamusal faaliyet gösteren bir kuruluşun taşınmazını yine hizmete dönük yarar sağlamak amacıyla ipotek ettirmesi halinde tescil harcından da muaf olacağı, 507 sayılı Kanunun ek 11....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanları... ile davalı arasında 137 ada 19 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak satış ve ipotek sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme uyarınca taşınmazın satış bedelinin ödenmeyip, satış bedeli olarak belirlenen 1. 500.-TL için miras bırakan yararına ipotek tesis edildiğini, ancak bu zamana kadar geçen sürede taşınmazın satış bedeli veya ipotek bedelinin ödenmediğini, bu nedenle taşınmazın devrinin yolsuz tescil niteliği kazandığını ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tescili olmadığı taktirde ipotek bedelinin tahsili isteğinde bulunmuşlardır Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipotek bedelinin ödendiğine ilişkin belge sunulduğu gerekçesiyle davanın reddini karar verilmiştir....

              ın müvekkilini kandırmak suretiyle müvekkiline ait taşınmazı kendi adına tescil ettirdiğini, ancak müvekkilinin fiil ehliyetinin bulunmaması nedeniyle ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/113 E. sayılı dosyasında ... aleyhine tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, bu davanın kabulüne karar verilmesi ile söz konusu taşınmazın tekrar müvekkili adına tescil edildiğini, ancak taşınmazın ... adına kayıtlı olduğu tarihte, ... tarafından davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, ipotek tesisinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, müvekkiline ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 19.09.2014 tarihli dilekçesinde; Halil Şenler'in 31.05.2014 tarihinde vefatı etmesi nedeniyle, davaya murisin mirasçıları adına devam edileceğini beyan etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; ... İli ... İlçesi ......

                Mahkemece, toplanan delillere ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre, sözleşme ve ipotek tesis ve tescil belgesindeki imzaların davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı ile davalı arasında imzalanan kredi sözleşmesi ile bu sözleşmeye ek ipotek tesis ve tescil istemine ilişkin belgede belirtilen ipotek tesisi işleminin iptaline, ipoteğin kaldırılmasına, dava konusu kredi sözleşmesi uyarınca davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 03.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu