Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2021 NUMARASI : 2020/111 ESAS 2021/602 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar ili, Mareşal Fevzi Çakmak Mahallesi, 3820 ada, 7 parsel sayılı taşınmazın aile konutu olarak tespit edilmesi ve aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı Hasan cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmesini, davanın reddini talep etmiştir. Davalı Fatma cevap dilekçesi vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğı için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ...’nin kötü niyetinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz etmiş ise de; duruşma giderleri karşılanmadığından duruşma isteminin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı davasını ispat etmekle yükümlüdür. (TMK.md.6) Davacı verilen süre içerisinde konutun aile konutu olduğunu ve ipotek alacaklısı şirketin kötü niyetli olduğunu (TMK.md.3) kanıtlayamamıştır. Mahkemece kanıtlanmayan ipoteğin kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması- İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olduğunun tespiti ve aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Talep edilen ipoteğin kaldırılması isteği ayni hakla ilgili olduğundan değer ölçüsüne göre (nispi) harca tabidir. Nispi harçlarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m. 28/a). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilemez (Harçlar Kanunu m. 32).....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava, aile konutu şerhi konulması ve aile konutu nedeni ile taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Yargılamaya konu taşınmazın tapu kaydı dosyamız arasına alınmış, taşınmazın 14/10/2016 tarihinde davalı T5 tarafından satış sureti ile edinildiği, taşınmaz üzerine 20/10/2016 tarihinde davalı banka yararına 300.000- TL bedelli ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır. Yargılama aşamasında beyanına başvurulan davacı tanığı, davacı ve davalının 2016 yılının sonununda yargılamaya konu taşınmaza taşındıklarını, net tarihi bilmediğini, tarafların bu taşınmazda oturmaya devam ettiklerini, ipoteğe ilişkin bilgisinin bulunmadığı beyan etmiştir. TMK’nın 194. maddesinde : ‘Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. (...)...

          Dava; aile konutu şerhi konulması (çekişmeli) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. "...Dava, davacının, davalı eş Erol adına olan taşınmazın diğer davalı Ünal’a yapılan satışın muvazaalı olduğu iddiası ile iptali ve bu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi konulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacının istekleri arasında yer alan aile konutu şerhi isteği bakımından bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleri olup Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ipoteğin kaldırılması davasının reddi ve aile konutu şerhi konulması davasının kabulü nedeniyle vekâlet ücretine hükmolunmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının ipoteğin kaldırılması davasının reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının aile konutu şerhi konulması davasının kabulü nedeniyle vekalet ücretine hükmolunmamasına yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; Bölge adliye mahkemesince; davacının, aile konutu şerhi konulması davasının kabulü nedeniyle vekalet ücretine hükmolunmamasına...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, ipoteğin kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın aile konutu olarak özgülendiği tartışmasızdır. Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince, taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufu, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Bu rıza alınmadan hak sahibi olan koca, oğlu .....'a verdiği vekaletname ile, taşınmaz üzerine .... lehine 20.01.2011 tarihinde ipotek tesis ettirmiştir. Bu tarihte tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilen üçüncü kişinin kazanımı iyiniyetli olması halinde korunur (TMK md. 1023)....

              Dava, taşınmazın maliki olan eş ve lehine ipotek tesis edilen şirket aleyhine açılmıştır.Yargılamanın devamı sırasında davalı eş 22.06.2013 tarihinde ölmüş,mahkemece, "konusuz kalan aile konutu şerhi ve ipoteğin kaldırılması davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilmiştir. “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” (TMK.m.194/1). “Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklemek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır” (TMK.m.240/1)....

                UYAP Entegrasyonu