Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 07.01.1999 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....

    İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 28.01.1999 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....

      İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 21.04.1998 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....

        İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 19.11.1998 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....

          Mahkemece, ipotek bedeli olan 250.000.000 TL.nin depo edilmesi koşuluyla ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacı güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdünü yerine getirmezse taşınmazın maliki olan kişi ipoteğin kaldırılmasını dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda, 3055 parsel kaydı üzerinde davalı yararına ipotek “250.000.000 bedelle birinci derecede faizsiz olarak 2.10.1998 tarihinde ödenmek üzere” tesis edilmiştir. Görülüyor ki, tarafların birlikte kararlaştırdıkları vade 2.10.1998’dir. Bu tarihten sonra ise asıl alacağı 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüd faizine ilişkin 3095 sayılı Yasa uyarınca faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece açıklanan bu durum göz ardı edilerek sadece asıl alacağın depo edilmesi koşuluyla ipoteğin terkin edilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

            Asliye Hukuk Mahkemesi arasında yargı yeri uyuşmazlığı sebebiyle mercii tayini için dosyanın re' sen istinaf dairesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere, 1-Davada Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, Mahkememizin görevsiz ve yetkisiz olduğundan, dosyanın Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-HMKnun 20 ve devamı maddeleri uyarınca Yargı Yeri Uyuşmazlığı sebebiyle merci tayini için dosyanın Bursa BAM 4.Hukuk Dairesine resen gönderilmesine, 3-HMK'nın 331....

              DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının maliki olduğu taşınmazın, eski maliki tarafından davalı lehine ipotek verildiğini, ipoteğin teminat altına aldığı borcun ödenmesi üzerine davalı tarafından 29.08.2013 tarihinde ipoteğin terkini istemli bir yazı gönderildiğini, ancak bir şekilde ipoteğin terkin edilmediğini, davacı davalıya 16.11.2016 tarihinde ipoteğin terkini için yeniden başvurduğunu ancak ipoteğin terkin edilmediğini ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkinine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı bankanın 22.07.2016 tarihinde faaliyet izni kaldırılarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiğini, yaşanan yoğunluk nedeniyle ipoteğin 26.07.2017 tarihinde terkin edildiğini, gecikmede davalının kusuru olmadığını bu nedenle aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiştir. III....

                Somut olayda; talep, davacıya ait taşınmazların tapu kaydına, davalı yararına konulan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir.Tapu kayıtlarında davalı yararına ipotek tesis edilen Kahramankazan ilçesi ...aynı yer ... ve yine aynı yer ... dosyaya getirtilen ipotek işlemlerine ilişkin ....mülkiyeti davacıya ait bu taşınmazlar üzerine (kaydına) davalı yararına ipotek tesis edildiği, adi ortaklık ilişkisinin... arasında bulunduğu, bu ortalık nedeniyle bu ipoteklerin tesis edildiğinin taraflar kabul edildiği anlaşılmıştır. Davacıların tacir olmadığı, davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi, 6102 sayılı TTK'un 4. maddesinde sayılan düzenlemelerden doğan bir davada da olmaması nedeniyle, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

                  Dairemizce merci tayini kararlarına bakılmakta olup, merci tayini için karşılıklı verilmiş ve istinaf edilmeksizin kesinleşmiş mahkeme kararlarının bulunması gerektiği, aksi halde esas uyuşmazlığa bakacak dairece uyuşmazlığın çözümü gerektiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümüne göre davaya bakma görevi 7. Hukuk Dairelerine ait olduğundan, dairemizce görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi gereğince; 1- Hakimler ve Savcılar Kurulunun 02.06.2021 tarihli ve 431 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümü Kararı gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi gönderilmesine, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 17/01/2022 tarihinde, dosya üzerinden davacılar, vekili ve davalıların yokluğunda oy birliği ile karar verildi....

                  Dairemizce merci tayini kararlarına bakılmakta olup, merci tayini için karşılıklı verilmiş ve istinaf edilmeksizin kesinleşmiş mahkeme kararlarının bulunması gerektiği, aksi halde esas uyuşmazlığa bakacak dairece uyuşmazlığın çözümü gerektiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümüne göre davaya bakma görevi 18- 19- 46. Hukuk Dairelerine ait olduğundan, Dairemizce görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi gereğince; 1- Hakimler ve Savcılar Kurulunun 02.06.2021 tarihli ve 431 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümü Kararı gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi gönderilmesine, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 03/02/2022 tarihinde, dosya üzerinden davacılar, vekili ve davalıların yokluğunda oy birliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu