Buna karşılık, ceza yargısına giren işlerde bir hukuk mahkemesi ile bir ceza mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi yetkisi Yargıtay 5. Ceza Dairesine aittir. Somut olayda, ... ve ...'a hakkında ihtiyati tedbir kararına muhalefet suçundan Menderes C.Başsavcılığı'nın 20.09.2009 tarihli iddianamesi ile 6100 sayılı kanun yürürlüğe girmeden önce, tarihli iddianame ile cezalandırılma istemli kamu davası açıldığı anlaşıldığı anlaşılmıştır. SONUÇ:Yukarıda belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamına nazaran, uyuşmazlığın ceza yargısına giren işten kaynaklanması nedeniyle,Menderes Sulh Ceza Mahkemesi ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi yetkisinin Yargıtay 5. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşılmış olmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 15.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesinde düzenlenmiş olup madde metnine göre ipoteğin terkinini isteme hakkı; "Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir" hükmü ile ipoteğin terkinini talep etme hakkı alacağın sona ermesi koşuluyla malike tanınmıştır. Bununla birlikte aynı maddede değişiklik yapan yasal düzenleme ile süreli ipotek kayıtlarında (Ek fıkra:4/7/2019- 7181/19 md.) "İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir" hükmü getirilmiştir. Bu düzenleme ile süreli ipoteğin sürenin sona erip ermeyeceğine dair görüş farklılıkları açıklığa kavuşturulmuş, süreli ipoteklerde ipoteğin teminat işlevinin de tapu sicildeki varlığının devam ettirilebilmesi için de ipotek lehdarına başvuru imkanı tanınmıştır....
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kararın taraflara tebliğe çıkarıldığına dair dosyada tebligat belgelerinin bulunmadığı HMK ' nın 21/c maddesi uyarınca mahkemelerce verilen görevsizlik kararlarının taraflara tebliği ile kesinleştirildikten sonra merci tayini yoluna gidilebileceği, görevsizlik kararlarının taraflara tebliği ile kesinleştirildikten sonra merci tayini yoluna gidilebileceği görevsizlik kararının istinaf edilmesi halinde ilgili daireye gönderilmesi gerektiği bu nedenle görevsizlik kararının öncelikle taraflara tebliğ edilerek kesinleşmesinin beklenmesi sonra istinaf edilmezse merci tayini için gönderilmesi için dosyanın İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi' ne iadesine karar vermek gerekmiştir....
CE bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararını vererek merci tayini için dosya dairemize gönderilmiştir. HMK' nın 20. ve 21. maddeleri uyarınca merci tayini için karşılıklı verilmiş ve kesinleşmiş görev ve yetkiye ilişkin kararların mevcut olması gerektiği, dosyada Tüketici Mahkemesinin görevsizlik kararı ile dosyayı Asliye Hukuk Mahkemesine gönderdiği, Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin de görevsizlik kararı verdiği, ancak görevli Mahkeme olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin gösterildiği, bu nedenle karşılıklı verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığı, görevsizlik kararı uyarınca görevli Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, merci tayini için Dairemize gönderildiğinden, dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine tevziye gönderilmek üzere Bakırköy 3. AHM.' sine iadesine karar vermek gerekmiştir....
Bu görüşü savunan Akkaya, ipotek süresinin sona ermesi halinde taşınmaz malikinin talebi ile ipoteğin terkin edilemeyeceği, terkin için alacaklıdan talepte bulunulması gerektiği, bunun kabul edilmemesi halinde ise TMK’nın 1025. maddesi uyarınca tapu sicilinin düzeltilmesi davası açılması gerektiğini belirtmektedir. (Akkaya, Süreli İpotek. s.168)....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 03/05/2017 NUMARASI : 2015/512 ESAS-2017/556 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (Terkin İstemli) KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait İstanbul, Kadıköy, Sahrayıcedit Mah. 838 ada 126 ve 127 parsel sayılı taşınmazların tevhidi ile 838 ada, 152 parsel olan taşınmaz üzerinde davalı lehine daha evvel tesis edilmiş ipotekler bulunduğunu, davalı şirket ile varılan mutabakat üzerine sürelerin dolması halinde ipoteklerin kayıtsız şartsız tapudan terkin edilmesinin kararlaştırıldığını, müvekkiline taşınmazların tevhid işleminden önceki tapu bilgileri ile terkin vekaletnameleri verildiğini, bu vekaletnameler ile tevhid işlemi sonrası tapu bilgileri değiştiğinden terkin işleminin yapılamadığını, bu nedenle davalıya noter kanalıyla gönderilen ihtarname ile yeni bir vekaletname düzenlenerek gönderilmesini veya terkin işleminin yapılmasının...
İş Mahkemesince; mahkemelerinin iş bu itirazı değerlendirme konusunda yetkili merci olmadığı, mahkemelerinin İşçi ve İşveren Arasındaki Uyuşmazlıklardan Kaynaklanan Davalara bakmaya yetkili olduğu gerekçesiyle görev yönünden red kararı verdiği anlaşılmıştır. Dairemizin merci tayini görevi HMK 21. madde kapsamında hukuk mahkemeleri arasındaki ihtilaflar için olup, bu aşamada merci tayini koşullarının oluşmadığı, dosyanın bu haliyle mahkemesine iadesi gerektiği anlaşılmıştır. KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dava dosyasının HMK 22/2 maddesi uyarınca merci tayini şartları oluşmadığından ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, Verilen görevsizlik kararı uyarınca ilk derece mahkemesince işlem yapılmasına, Dairemiz esasının bu şekilde kapatılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ipotek borcunun tapu kaydında varlığını devam ettirdiğini, sadece ipotek süresinin sona ermiş olmasının ipoteğin sona ermesi ve sicilden terkin edilmesi için yeterli olmadığını, Tapu Müdürlüğü'nün ipoteği terkin işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ipoteğin terkin edilebilmesi için ipotek alacaklısının alacak hakkının doğmamış olması veya alacağın sona ermesi şartının arandığını, 10/07/1959 tarihli 6.200,00 TL bedelli kanuni ipotek bedelinin günümüz ekonomik koşullarına uyarlanması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, " davalı yararına 10.07.1959 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 6.200,00 ETL bedellidir....
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TARİHİ : NUMARASI : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVALI : VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : İpotek (Tescil İstemli) İSTİNAF KARAR TARİHİ : İSTİNAF KARARI YAZIM TARİHİ : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen İpotek (Tescil İstemli) davasından verilen karşılıklı görevsizlik kararına ilişkin olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için resen dairemize gönderilen dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yetkileri hakkında Kanuna (5235) 694 Sayılı KHK ile eklenen Ek.1 maddede "Bölge Adliye Mahkemelerinin yargı çevresinin 25 inci madde uyarınca değişmesi halinde, bu değişikliğin uygulanması için Resmi Gazete'de belirlenen tarihten önce ilk derece mahkemelerince verilen kararların istinaf incelemesinde, karar tarihi itibarıyla yetkili bölge adliye mahkemelerince yargı çevresinin değiştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilemez....
Şirketin ipotek alacağı mevcutken tasfiyesinin tamamlatılıp terkin ettirilmesi yerinde değil ve bu nedenle davalı tasfiye memuru aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmetmek gerekiyorsa da, davacı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediklerini beyan etmesi karşısında davacı lehine herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiş; şirket tasfiye sonucu terkin edildiği için zaten ---- açılmasına neden olmadığı sebebiyle yargılama giderleri de davacı üzerinde bırakılmış, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....