Esas numaralı dosyasında müvekkil aleyhine Kambiyo Senetlerine Mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ancak icra takibine konu edilen kambiyo senedindeki imzanın müvekkile ait olmayıp sahte olarak düzenlendiğini müvekkile ait olmayan imzanın taklit edilerek söz konusu senetin müvekkilin bilgisi dışında düzenlendiğini ve icra takibine konulduğunu, haksız ve usulsüz bir şekilde başlatılan icra takibi ile müvekkilin itibarını zedelediğini, müvekkilin imza örneklerinin ve senetteki imzanın karşılaştırılarak bilirkişi incelemesi sonucunda senetteki imzanın müvekkile ait olmadığı ortaya çıkacağı , müvekkilin alacaklı gözüken tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilin davalı şirketle herhangi bir ticari ilişkisi de bulunmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, duruşmalar sırasında ortaya çıkacak sebeplerden dolayı , öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilerek kötüniyetle açılan takibin durdurulmasına karar verilmesi, Büyükçekmece ........
nun vekili olan .... tarafından borcun yapılandırılması talebinde bulunulduğunu, sözleşmedeki imzanın da muris ....'na değil, vekili olan kardeşi ....'na ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ....nün ... sayılı dosyasında dayanağı olan 05.04.2000 düzenleme 30.09.2001 vade tarihli 111 sayılı Müşterek ve .....Senedindeki imzanın davacıların murisi olan ....'na ait olmadığının adli tıp raporu ile sabit olduğu, bu hususun davalının kabulünde olduğu, ... tarafından kardeşi ....'na verilmiş herhangi bir vekaletname ibraz edilmediği, dosyada mevcut 13.10.2003 tarihli borcun yapılandırılması talebine ilişkin belgede yer alan ....'na ait imza ile takip dayanağı olan 05.04.2000 düzenleme 30.09.2001 vade tarihli 111 sayılı Müşterek ve Müteselsil Borç Senedindeki davacılar murisi ....'na atfen atılan imza açık bir şekilde birbirinden farklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacılar ..., ..., ... ve ...'...
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; alınan Bursa Kriminal Polis Labaratuvarı ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi raporları gözönüne alındığında senetteki imzanın davalıya ait olmadığı gerekçesiyle asıl davada müteselsil borç senedindeki imzanın davalı ...'e ait olduğunun tespiti talebinin reddine, birleşen davada ise davanın reddine, davacının tüzel kişiliğe haiz kurum olduğu ve dosyada bilirkişi incelemesi yaptırıldığından kötüniyet ve tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Noterliğinin 02/11/2006 tarihli ve 43220 yevmiye numarası ile onaylı kira sözleşmelerini müvekkili aleyhine delil olarak ibraz ettiğini belirterek, anılan kira sözleşmelerinin altındaki imzanın davalı ...’e ait olmadığının tespiti ile bu resmi belgelerin iptali isteminde bulunmuştur. Davalılar; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. ./.. -2- Mahkemece; Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince düzenlenmiş 02/07/2019 tarihli rapor esas alınarak, davaya konu edilen ve noter onaylı olduğu belirtilen kira sözleşmelerinin, sözleşmedeki imzanın davalılardan ...’in eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın, davalılar ..., Noter Saliha Akgün ve Noter ... yönünden kabulü ile işleme konu kira sözleşmelerinin sahte olarak düzenlendiklerinin tespitine, diğer davalılar Bakırköy 15. Noterliği ve Bakırköy 31....
Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay ele alındığında, dava konusu taşınmazın tapu kaydında ipotek tesis edildiği tarihte aile konutu şerhi bulunmadığı açıktır. Ancak, ipotek alacaklısı banka taşınmazın bu niteliğini bilerek, ipotek tesisi sırasında taşınmaz maliki olmayan eşin(kadın) muvafakatini almıştır. Her ne kadar muvafakatnamedeki imza davacı kadına ait olmasa da ipotek tesisi için eşin rızasını alma yönünde girişimi olan bankanın taşınmazın aile konutu niteliğini bilmediği söylenemez. Dolayısıyla, muvafakat belgesindeki imzanın rızası gereken davacı eşe ait olup olmadığını araştırmadan aile konutu üzerine ipotek tesis ettiren ipotek alacaklısı bankanın TMK m. 1023 de düzenlenen tapuya güven ilkesinden yararlanması mümkün değildir. Nitekim aynı ilke HGK’nun 19.06.2015 gün ve 2015/2-528 E., 2015/1713 K.; 09.12.2015 gün ve 2014/2-593 E., 2015/2840 K. sayılı ilamlarında da benimsenmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline karşı başlatılan icra takibine esas kambiyo senetlerindeki imzanın müvekkiline ait olmaması sebebiyle davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi olduğunu ve davacı ile senetleri ciro ile devir eden ciranta arasındaki ilişkiyi bilmesinin mümkün olamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu bonolardaki imzaların davacıya ait olmadığının ... raporu ile sabit olduğu, imzanın sahteliğinin mutlak def'i olması sebebiyle iyiniyetli 3. kişilere karşı da ileri sürülebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İlk derece yargılaması sonucunda, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda takibe konu senetteki imzanın takip borçlusunun eli ürünü olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle imzaya itirazın kabulüne ve borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurarak İlk Derece Mahkemesi kararınının kaldırılması isteminde bulunmuştur. İlk derece yargılaması sonucunda, imzanın borçlunun eli ürünü olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurarak İlk Derece Mahkemesi kararınının kaldırılması isteminde bulunmuştur. Borçlu, takip dayanağı olan kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmek zorundadır; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın icra takibinde kendisinin eli ürünü olduğu sayılır (İİK m. 170/1, c. 1, 168/4). Bu itiraz satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz (İİK m. 170/1, c. 2)....
Davalı ... çeyiz senedindeki tüm eşyaların davacıya teslim edildiğini, davacının bu eşyalar sebebiyle kendisine ibraname verdiğini belirmiş, söz konusu belge aslını mahkemeye sunmuştur. Söz konusu belgedeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda davacının 2013 yılına ait imza örnekleri getirtilerek ... Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şube'den rapor alınmış, 20.05.2014 tarihli ... Raporunda; inceleme konusu 16.05.2004 tarihli "Eşya ve Çeyiz Senedidir" başlıklı belgenin arka yüzünde.... adına atılı imzanın, teşhise götürecek karakteristik materyal, önemli yazı ve tanı unsuru içermeyen, karalama tarzında çizgilerden ibaret basit tersimli bir imza olması nedeniyle aidiyetinin ve bu meyanda sorulduğu üzere davacının eli ürünü olmadığının tespit edilemediği belirtilmiştir. Davalı ... söz konusu rapora itiraz etmiş,davacının farklı tarihlerde farklı imzalar attığını belirtmiş yeniden imza incelemesi yapılmasını talep etmiştir....
Anılan madde hükmü gereğince, icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi kullanana kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine, noter aracılığı ile hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın gönderilmesi gerekir. Somut olayda borçlunun ipotek senedindeki adresinin,....olduğu, iş bu adrese alacaklı tarafından tebligat çıkartılması istenilmiş olmakla, kat ihtarına ilişkin tebligat mazbatası; ”Muhatabın adresten ayrılıp geçici olarak işe gittiği komşusu ...beyanıyla anlaşılmış olup TK 21‘e gör mahalle muhtarı.....‘e tebliğ edilip 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırıldı en yakın komşusu....ye haber verildi. Komşu imzadan imtina" şerhi ile ve dağıtıcı imzası ile mahalle muhtarı imza ve kaşesi de yer almak suretiyle 27/9/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir....
Davalı vekili, müvekkilinin abonelik olan yerle ve abone ile ilgisi olmadığını, kefil olarak, davacı kuruma başvurmadığını, imzanın davalıya ait olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, icra dosyası, kefalet senedindeki imzanın davalının eli ürünü olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu raporuna göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 24.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....