WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL borç bedelli ... ... lehine ipotek şerhi konulmuştur. Davacı ... ... vekili, taşınmazın orman tahdit sınırları içinde kaldığı, bu nedenle, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile ... adına tapuya tesciline, İİK'nın 28. maddesine göre hüküm özetinin tapu siciline bildirilmesine, davalı banka lehine konulan ipotek şerhinin kaldırılması istemiyle tapu kaydı maliki ile ipotek lehtarı olan ... ...ına husumet yönelterek dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu 3072 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla ... adına tapuya tesciline, 6099 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi gereğince, harç alınmasına yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı ... üzerinde bırakılmasına, aynı nedenle yönetim lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ... ... vekili tarafından ipotek şerhine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    silinmesi işleminin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında, 11/04/2012 tarihinden itibaren adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur....

      . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı şirkete karşı doğmuş ve doğabilecek borçlarının teminatı olarak 10.000.000.000.TL tutarında davalı şirket lehine ipotek tesis ettirmiş ise de, davalı şirketin müvekkilinden hiç bir alacağı bulunmadığı halde ipotek kaydının kaldırılmasına rıza göstermediğini belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve taşınmazı üzerindeki ipotek kaydının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davacı yanca kanıtlanan davanın kabulüyle davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu ipoteğin davacının davalı şirketten almış ve alacağı mallara karşılık verilmiş olduğu ipotek akit tablosunun incelenmesinden anlaşılmaktadır....

        Davacı ...;109 ada 331 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili, üzerindeki binanın yıkımı (kal’i), davalıların el atmalarının önlenmesi ve beyanlar hanesindeki haciz şerhinin silinmesi istemiyle dava açmıştır.Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davalılardan ... ve ... ... vekili ile ... ... ve arkadaşları vekilinin duruşmalı temyiz istemlerinin gider yönünden reddine karar verildi. Dava, tapu kaydının iptali, tescil, el atmanın önlenmesi, yıkım ve haciz şerhinin silinmesi niteliğindedir....

          ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 492/2, 522/1, 523/1, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 4. maddeleri gereğince 960,00 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca ertelenmesine dair Köprübaşı Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2005 tarihli ve 2005/29 esas, 2005/62 sayılı kararını müteakip, hükümlünün sabıka kaydının silinmesi talebi üzerine, adli sicil kaydının Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü kayıtlarından çıkarılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 03/12/2010 tarihli ve 2010/17 değişik iş sayılı sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 12/10/2011 gün ve 52613 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/01/2012 gün ve 366371 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu....

            Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/1997 tarihli ve 1997/689-758 sayılı kararına ilişkin, hükümlünün arşiv kaydının silinmesi talebi üzerine, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 8/1-c, geçici 2/2. maddeleri uyarınca arşiv kaydının silinmesine dair, aynı Mahkemenin 10/03/2008 tarihli ve 2008/60 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun Geçici 2. maddesi, suç tarihi itibarıyla aynı Kanun'un yürürlük tarihinden önceki kayıtların silinmesine ilişkin koşulları düzenlemiş olduğundan, mahkumiyetine konu kaydın da bu kapsamda olduğu, dolayısıyla mülga 3682 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 8. maddesinde belirtilen şartlar oluştuğunda, silinmesi mümkün suçlara ilişkin adli sicil kayıtlarının mahkemelerce verilen silme kararlarına istinaden veya Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce oluşturulan komisyon tarafından adli sicil kaydından çıkartıldığı, anılan madde metinlerinde "affa uğramış olsalar bile" ibaresi bulunan, başta...

              (iki kez) maddesi uyarınca ayrı ayrı ertelenmesine dair Asliye Ceza Mahkemesinin 06/05/2003 tarihli ve 2002/152 esas, 2003/120 sayılı kararı ile aynı Mahkemenin 13/11/2003 tarihli ve 2002/151 esas, 2003/351 kararlarını müteakip, hükümlünün adlî sicil arşiv kaydının silinmesi talebi üzerine, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun geçici 2/2. maddesi ile mülga 3682 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 8/c. maddesi uyarınca arşiv kaydının silinmesine ilişkin Uzunköprü Asliye Ceza Mahkemesinin 05/03/2012 tarihli ve 2012/70 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 27/05/2013 gün ve 2012/8515/34057 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.06.2013 gün ve 2013/199263 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu....

                Asliye Ceza Mahkemesinin 18.06.1999 tarihli ve 1999/109 Esas, 1999/439 sayılı Kararını müteakip, hükümlünün adlî sicil arşiv kaydının silinmesi talebi üzerine, 3682 sayılı Adli Sicil Kanununun 8. maddesi uyarınca arşiv kaydının silinmesine ilişkin, Karaman 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.08.2012 tarihli ve 2012/278 D....

                  Ağır Ceza Mahkemesinin 06.11.1985 tarihli ve 1985/130 Esas, 1985/208 sayılı Kararını müteakip, hükümlünün yaptığı adlî sicil arşiv kaydının silinmesi talebinin kabulüne, arşiv kaydının silinmesine ilişkin, aynı Mahkemenin 29.06.2012 tarihli ve 2012/419 değişik iş sayılı Kararının; Dosya kapsamına göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanununun geçici 2. maddesinin 1. fıkrasında "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce toplanmış olsun veya olmasın, suç tarihi itibarıyla bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanuna göre süre yönünden silinme koşulu oluşanlar silinir; diğer kayıtlar için bu kanun hükümlerine göre işlem yapılır." şeklindeki ve 11.04.2012 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adlî Sicil Kanunu île Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 3. maddesi ile değişik 2. fıkrasında "Bu Kanunun...

                    Mezkur ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, karar tarihinden önce 11.04.2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğini Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği ve yapılan değişiklikle arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında, 11.04.2012 tarihinden itibaren adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı....

                      UYAP Entegrasyonu