Davalı iflas idaresi vekili, davacının borcunu ödediğine dair resmi bir belgenin dosyada bulunmadığını, müflis şirketin defter kayıtlarında da ödemeye ilişkin hiçbir kaydın bulunmadığını bu nedenle ipoteğin kaldırılması talebinin reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların mevcut ipotek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu 26442 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı şirket lehine 19.09.2002 tarihinde ipotek tesis edildiği, davacı ...'ün 197/206 payı mevcut iken yapılan intikaller sonucunda bu payı tapudan başkalarına devrettiği, halen tapuda payı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar müteselsil kefil olan davacı ... tarafından ipoteğin kaldırılması talep edilmiş ise de ipotek taşınmaza bağlı bir borç olduğundan ancak taşınmaz malikleri tarafından ipotek lehtarına husumet yöneltilerek ipoteğin kaldırılması istenebilir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/190 Esas KARAR NO: 2021/517 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ: 19/09/2019 KARAR TARİHİ: 11/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ----- dava dışı ---------- yılında ipoteğin kaldırılması istenen tapuyu satın aldığını, söz konusu tapu üzerinde ----- davalı bankanın ----- çekmiş olduğu kredi neticesinde ipotek gösterildiğini, 3. Şahsın maliki olduğu ------- parselde tapuya kayıtlı ---- miktarlı arsa ve betonarme apartmanın-----bölümü üzerinde arsa payı ---- olan taşınmaz, davalı banka ile arasındaki ticari ilişkinin teminatı olmak üzere, ipotek tesis edildiğini, 3....
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, ipotek resmi senedinin 4. maddesiyle, borcun toplamının ipotek miktarını aşması halinde borcun tamamı ödenmeksizin sadece ipotek tutarı ödenerek ipoteğinin fekkinin talep edilemeyeceği ve borca mahsuben yapılan her ödemenin öncelikle ipotek miktarını aşan kısımdan mahsup edileceğinin düzenlendiği, davacı yanca, ipoteğin fekki için banka ile anlaşmaya varıldığı ve bu amaçla 3 kalem halinde toplam 80.000,00 TL ödeme yapıldığı iddia edilmişse de davalı yan taraflar arasında böyle bir anlaşma yapıldığını kabul etmediği gibi davacı tarafında da bu hususun yazılı delille ispatlanamadığı, dava dilekçesiyle yemin deliline açıkça dayanılmadığı için bu hususta yemin de teklif edilemeyeceği, fazladan ödendiği iddia edilen 80.000,00 TL’nin ipotek bedeli olan 260.000,00 TL'den daha düşük olduğu, kaldı ki, ipotek resmi senedinin 4. maddesine göre, borcun tamamı ödenmeden ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceği, borcun 592.226,22 TL’ye ulaştığı ve ipotek...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması isteminden ibarettir. 15/07/2014 tarihli ve ...yevmiye numaralı ipotek senedi ile davacı ...'a ait ...İli ...İlçesi ...Mahallesi ...Ada ... Parsel . Kat ...nolu bağımsız bölüm üzerinde davalının davacı ... Şti'den olan alacağına karşılık davalı lehine ipotek tesis edildiği, bu resmi senet uyarınca davacı ...'ın ipotek borçlusu, davacı ... Şti.'nin lehine ipotek verilen, davalının ise ipotek alacaklısı olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay . Hukuk Dairesi'nin ...E ...K sayılı ilamı; ''İpotek; kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve taşınmazın değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu kütüğüne tescil edilmesi gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1 Esas sayılı dosyasından Manisa ili, Yunusemre ilçesi, Karaali mahallesi, Öz mevkii, 1072 parsel üzerindeki ipotek kaydının kaldırılması talebi ile başvuruda bulunulduğunu, davalıların ipotek değerinin günümüz şartlarına uyarlanması gerektiği yönündeki itirazları nedeniyle Manisa 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, açılan davada davalı eşi adına kayıtlı taşınmazın aile konutu olduğunu, taşınmaz üzerine davalı tarafından diğer davalı ... lehine ipotek tesis edilirken rızasının alınmadığını ileri sürerek; davalı ... lehine konulan ipoteğin kaldırılması ile taşınmazın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. İpoteğin kaldırılmasına ilişkin istekler ayni hakla ilgili olduğundan nispi harca tabidir. İpotek bedeli üzerinden nispi harç alınması gerekir. Dava dilekçesinde harca esas değer 30.000 TL. gösterilmiş ve bu miktar üzerinden nispi harç yatırılmıştır. Oysa ki kaldırılması talep edilen ipotek bedelinin 100.000 TL. olduğu görülmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/473 Esas KARAR NO : 2023/496 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 07/12/2022 KARAR TARİHİ : 19/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ...'nın ... tarihinde ...Sanayi Çalışanları ... ... Kooperatifinin yönetim kurulu başkanı olduğunu, Antalya İli, ... İlçesi, ... Mahallesi ... ada ... parsel ... nolu bağımsız bölümün bulunduğu alan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının kredi desteği ile ...Sanayi Çalışanları ... ... Kooperatifi tarafından yaptırıldığını, kredinin geri ödemesinin ... Bankasına ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalının, çekilen krediye ...Sanayi Çalışanları ... ... Kooperatifi ile birlikte müteselsil kefil olduğunu, ...Sanayi Çalışanları ... ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Batı 2. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 10/04/2012 gün ve 2010/565 E., 2012/240 K. sayılı kararın incelenmesi davalı banka vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 11.03.2013 gün ve 2012/14380 E., 2013/6484 K. sayılı ile; (...Davacı, 115 ada 17 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evin aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini bildirerek ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Davalı banka ise ipotek işlemine yazılı belge ile davacının muvafakat ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece yapılan kriminal incelemede taşınmazda ipotek tesisine muvafakat edildiğine ilişkin belgedeki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Davalı vekili ipoteğin kaldırılması davasında zamanaşımı bulunmadığını, dava konusu ipoteğin 1990 yılına ait olup, 1990 yılından sonra paraya üç sıfır eklendiğini, 2005 yılında ise paradan altı sıfır atıldığını, Türk Lirasında yapılan sadeleştirmeye göre ipotek bedelinin 36.000,00-TL olup, bu miktara temerrüt tarihi olan 04.12.1991 tarihinden itibaren faiz eklenerek davacıdan tahsilini ve depo edilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 322 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki davalı ... hissesi üzerindeki 23.11.1990 tarih 2872 yevmiye numaralı ipotek şerhinin kaldırılmasına depo edilen ipotek bedeli olan 270,00 TL'nin dava kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmesine 20.10.2015 tarihinde karar verilmiştir....
Ancak, borçlu anapara ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de, “çoğun içinde az da vardır” kuralı uyarınca Tapu Sicil Tüzüğünün 31/son maddesi hükmü uyarınca ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir. Somut olaya gelince; İpotek tesisine esas 16.06.2004 günlü resmi senette davacıların malik oldukları 8 parseli davalı şirkete 1 yıl süreli ve %96 yıllık faizli olmak üzere 120.00 YTL için ipotek ettikleri görülmektedir. Tarafların bir ticari ilişki içinde olmadıkları, başka anlatımla davacıların davalı şirketin ürünlerini satmak üzere davalının bayisi olmadığı ve davalıya herhangi bir akti ilişki nedeniyle borçları bulunmadığı çekismesizdir....