Maddesi gereğince işyeri açılma giderlerinin adı geçenlerce birlikte karşılanacağı, davacının oğlu yükümlendiği gideri karşılayamadığı takdirde davacıya ait taşınmaza ipotek tesis edileceği düzenlenmiştir. Anılan bu giderler karşılanmadığından davacının maliki olduğu taşınmaza ipotek tesis edildiği görülmüştür. İpotek bedelinin ödendiğine dair davacının sunduğu 13.10.2009 günlü adi yazılı sulh ve ibra sözleşmesinin işyeri açma giderleri ile ilgisi bulunmayıp, davacı oğlunun aldığı banka kredisinin davalı eşi tarafından ödenmesi üzerine rücuen yapılan takip borcuyla ilgili bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu belge dışında ipotek bedeli ve davacı oğlunun yükümlülüğündeki işyeri açma giderlerinin ödendiğine ilişkin yazılı bir kanıt sunulmamıştır. Ayrıca, takibe konu banka kredisinin işyeri giderlerine sarf edildiğine ilişkin kanıt da bulunmamaktadır. Davacı tarafça ipotek bedelinin ödendiği ıspatlanamadığından menf'i tespit davasının kabulü isabetli değildir....
AŞ.nin davalı bankaya olan doğmuş ve doğacak borçlarına teminat teşkil etmek üzere asıl borç ve faizleri ile birlikte 1.000.000,00 TL limit ile ipotek tesis ettiği , 10.02.2015 tarihinde ipoteğin tesisine esas kredi borcunun tamamen ödendiğinden bahisle ipoteğin fekki için davalı bankaya müracaat ettiği, davalı bankanın ipoteğin fekki yazısının hazırlamış iken ipoteği fekketmediğinin daha sonra kendileri tarafından öğrenildiğinden bahisle ipoteğin fekki talepli olarak iş bu davayı açmış ise de yaptırılan incelemede ipoteğin fekki istenen 10.02.2015 tarihinde lehine ipotek tesis edilen dava dışı kredi borçlusu......
Ancak, borçlu anapara ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de, “çoğun içinde az da vardır” kuralı uyarınca Tapu Sicil Tüzüğünün 31/2 maddesi hükmüne göre ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.10.2011 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve Necdet Uzman tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 30.12.1952 tarihli 56 sıra numaralı tapu kaydına davalıların murisi yararına 12.01.1961 tarihinde 21.660 ETL bedelle ipotek tesis edildiğini, tapu kaydının kadastro tespiti sırasında 322 ada 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45 ve 51 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gördüğünü, bu taşınmazlardan 322 ada 39 parsel sayılı taşınmazın sahibi olduğunu ileri sürerek, ipotek bedelinin depo edilmesi suretiyle terkinini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 26.10.2015 tarih ve 2015/13630-25749 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki ipotek alacaklısı ... mirasçıları tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İpotek borçlusunun ipoteğin fekki talebi ile icra dairesine başvurması üzerine, icra müdürlüğünce bu hususta bir karar verilmesi için dosyanın İİK'nun 153. maddesi gereğince icra mahkemesine gönderildiği, mahkemece, muhtıra tebliğine rağmen ipotek alacaklısı ...'nin mirasçılarınca 15 gün içinde ipotek bedelinin alınmaması gerekçe gösterilerek istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.06.2009 gününde verilen dilekçe ile ipotek bedelinin arttırılması ve tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek aktinde kararlaştırılan bedelin güncelleştirilmiş değerinin tahsili istemiyle açılmıştır. Davalılar, ipotek bedelinin ödendiğini, esasen bir alacaklının bu kadar süre beklemesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişinin ipotek değeri olarak bulduğu 1,09 TL’nin davalılardan tahsili ile 13.08.1985 tarihli ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Mahkemece, birleştirilen davanın kısmen kabulü ile ipotek bedelinin 21.650,37 TL olarak güncellenmesine; asıl davada ipoteğin fekki ile depo edilen 21.650,37 TL bedelin davalılara ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve arkadaşları vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin fekki; birleştirilen dava ise ipotek bedelinin uyarlanması isteğine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Türk Medeni Kanunu maliklerin mülkiyeti satış yoluyla devretmeleri sırasında doğan alacaklılarını koruma gereği duyduğundan alacaklarını teminat altına alabilmeleri için taşınmaz üzerinde ipotek tesis hakkı sağlamıştır. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 11 parsel sayılı taşınmazın 97/528 payı intikal nedeniyle davalılar adına kayıtlıdır. İpoteğin tescilini sağlayan 27.04.1970 tarihli resmi senetten, taşınmazın tam maliki olan ...'in payının tamamını ...'...
Mahkemece, ipotek bedelinin ödendiği kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Somut uyuşmazlıkta, incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 912.091,28 TL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. TMK'nın 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, davac...'nin malik olduğu arsa niteliğindeki 2751 parsel sayılı taşınmazda davacı....'...
Mahkemece; tapu kaydında yazılı ipotek bedeli depo ettirilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir Hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir. Dosya içinde bulunan belgelerden, yargılamalar sırasında davalılar tarafından davacı aleyhine ipotek bedelinin artırılması istemiyle Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldığı, mahkemenin 2006/484 E. 2010/77 K sayılı ilamı ile ipotek bedelinin artırılmasına karar verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Anılan davanın neticesi beklenerek karar kesinleştikten sonra hasıl olacak sonuça göre karar verilmesi gerekirken, tapu kaydında yazılı ipotek miktar depo ettirilmek suretiyle davanın kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 06.07.2010 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağı zamanında ve tam olarak ödemediğini, bu nedenle açılan davanın haksız olduğunu, müvekkiline ipotek fekki için bir talep de gelmediğini, müvekkil şirketin imza yetkilisinin de uzunca bir süre şehir dışında kaldığını belirterek davanın esastan reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacılar yanına yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İDM'ce "...Tüm dosya ve yargı kararları kapsamında yapılan inceleme sonucunda; Davacının ipotek bedelini ödeme süresi 3 aylık sürenin 09/02/2019 tarihinde dolduğu, ancak bu tarihin cumartesi gününe denk geldiği ve davacının hafta sonu tatili bitimi olan 11/02/2019 tarihinde ipotek bedelini yatırdığı ve ipotek bedelinin ödenmesine rağmen davalı tarafça ipoteğin kaldırılmadığı göz önüne alınarak davanın kabulü ile HMK 323. Maddesine belirtilen yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine ..." gerekçesiyle karar verilmiştir....