İpotek bedelinin günün koşullarına uyarlanmayıp yasal faiz istenebileceğinin benimsenmesi durumunda faiz ile birlikte ipotek bedelinin yeni para karşılığının 1 TL, 3953 kuruş olduğu, karar tarihi itibariyle geçerli olan 4.400,00 TL’lik istinaf kesinlik sınırının altında kaldığından karar kesin niteliktedir. Ayrıca ipotek alacaklısı mirasçısı olduğunu ileri süren davacı T1 açmış olduğu ipotek bedelinin uyarlanmasına ilişkin davada; Alacağı (taşınmaz rehni) ipotekle teminat altına alınan taraf ipotek borçluları aleyhine bu yola mahsus takip yoluyla ipoteğin paraya çevrilmesini ve alacağının tahsilini icra dairesinden isteyebilir. Dolayısıyla ayrı bir alacak davası açılmasına hukuki yararı bulunmamaktadır....
KARAR Davacı, davalı bankadan kullandığı krediye teminat olarak taşınmazını gösterdiğini, davalı banka tarafından ipotek senedi düzenlendiğini ve senedin taşınmazın kaydına işlendiğini, borcunu bankaya ödeyerek kapatmasına ve yaptığı müracaatlara rağmen ipoteğin kaldırılmadığından taşınmazı üzerindeki ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, tapu müdürlüğüne yapılan bildirimle ipoteğin fek edildiğini söylemiş, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davaya konu ipoteğin fekki işlemi, davalı tarafça, dava açıldıktan sonra , tapuda gerçekleştirilmiş olduğundan, konusu kalmayan dava hakkında HÜKÜM TESİSİNE YER OLMADIĞINA,6502 Sayılı Yasanın 73/2 md. uyarınca tüketici harçtan muaf olduğundan, davalı davaya sebebiyet vermediğinden konusuz kalan davada harç alınmasına yer olmadığına, ayrıca davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı oğlu ......'ün davalı bankadan kullandığı krediye teminat olarak kendi taşınmazının üzerinde davalı lehine ipotek kurulduğunu, borcun ödenmesine rağmen ipoteğin devam ettiğini belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dava dışı ......'e kullandırılan kredi kapsamında çek karnesi verildiğini, bu çeklere ilişkin riskin devam ettiğini ve çeklerin karşılıksız çıkması durumunda ödenecek çek yaprağı bedelinin depo edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda ......'...
ın taşınmazı üzerinde ...’ın vekili ...tarafından davalı banka lehine davacı şirketin bankadan kullandığı veya kullanacağı krediler ile imzaladığı veya imzalayacağı kambiyo senetlerinden kaynaklanan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 14/01/2014 tarihinde 300.000,00 TL limit ile ipotek tesis edildiği, davacının, vekile kendisinin veya üçüncü kişilerin aldığı ya da alacağı borç para ve kredilere karşılık olmak üzere taşınmazı üzerinde ipotek tesis yetkisi verdiği, kambiyo senedinden kaynaklanan doğmuş ve/veya doğacak borçlar için vekile ipotek tesis yetkisi verilmediğinden ipoteğin geçersiz olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı ... yönünden davanın kabulüne, ipoteğin fekkine, ipoteğin fekki davasının taşınmazı ipotek yükümlülüğünden kurtaracak ipotek maliki tarafından açılması gerektiğinden davacı şirket yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İdarece yapılan idari işlemin İdare Mahkemesince iptal edilmesi ve kararın kesinleşmesi halinde davanın reddine karar verilmelidir.( Yargıtay 14.Hukuk Dairesi 2015/7811 Esas 2018/670 Karar) Somut olayda; davacılar vekili davalılar aleyhine 40.000,00 ETL bedelli imar ipoteğinin güncellenmesi ve davalılardan tahsili için mevcut davayı açmış, mahkemece davanın kabulüne, ipotek miktarının 17.420,00 TL'ye çıkarılmasına, ipotek bedelinin davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine ve ipotek bedeli ödendiğinde ipoteğin terkinine karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaz üzerinde 25/03/1988 tarihinde 1765 yevmiye numaralı 40.000.00 ETL imar ipoteği mevcut olup, dava tarihi olan itibariyle ipotek bedelinin 17.420,00 TL olacağı usulüne uygun bilirkişi raporu ile saptanmıştır. Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde belirttiği İzmir 3.İdare Mahkemesinin 2018/1558 Esas 2019/948 Karar sayılı dava dosyası getirtilmemiştir....
A.Ş'nin davalı bankaya karşı doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere 500.000,00 TL limitle, ikinci derecede fekki bankadan bildirilinceye kadar süresiz olarak ipotek tesis edildiği, ipotekli taşınmazın ... adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Ankara 5. İcra Müdürlüğünün.... sayılı icra takip dosyasında; 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan toplam 2.537.804,41 TL alacağın tahsili için dava konusu ipoteğin paraya çevrilmesi talebi ile davalı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ve kefil ile ipotek maliki olan ... aleyhine icra takibi başlatıldığı, Ankara 5. İcra Müdürlüğünün ..... sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan toplam 2.537.804,41 TL alacağın tahsili için dava konusu ipoteğin paraya çevrilmesi talebi ile davalı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ve kefil ile ipotek maliki olan davalı ... aleyhine icra takibi başlatıldığı görülmüştür....
Mahallesi 45173 ada 11 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve bloke ettirilen ipotek bedelinin davalıya ödenmesinden sonra ipoteğin fekkine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe girişildiği, borçlu ... vekilinin, icra mahkemesine başvurusunda, ipoteğe konu alacak bedelinin ödemesine rağmen ipoteğin fekki taleplerinin icra müdürlüğünce reddine karar verildiğini belirterek icra müdürlüğü işleminin iptalini talep etmiş, mahkeme, limit ipoteğinde belirtilen üst sınıra ilişkin bedelin ödenmediğinden bahisle şikayetin reddine karar vermiştir. İpotek alacaklısı tarafından Kayseri 4....
Somut olayda; davacı ipotek alacaklısı 2005/1307 sayılı takip dosyasında 28 parsele ilişkin 12.04.2005 tarihli ipoteğe dayanarak 28.000 YTL nin tahsili için icra takibine girişmiş, eldeki dava icra takibinden sonra menfi tespit ve ipoteğin fekki istemleriyle açılmıştır. Tarafların daha önce kurdukları 31.05.2002 tarihli 3 parselin rehin edildiği 20.000.YTL bedelli ipoteğin fekedildiğinde bir uyuşmazlıkları yoktur. Başka bir anlatımla; 31.05.2002 tarihli rehin sözleşmesiyle teminat altına alınan davalının alacak ve ferileri sona ermiştir. Bu yüzden, mevcut uyuşmazlığı 12.04.2005 tarihli ipotek akit tablosu çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. 12.04.2005 tarihli ipotek senedi ile davalının 28.000 YTL karşılığında davacıya ait 28 parselin rehnedildiği anlaşılmaktadır. Gerçekten; 12.04.2005 günlü resmi senette «…… ... bu gayrimenkulün tamamı ... oğlu ...’den almış olduğu 28.000 YTL borca teminat olmak borcun tamamı 05.09.2005 tarihinde ödenmek üzere ….» yazılmıştır....
Mahkemece açılan davanın 3.kişinin borcu için verilmiş ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte satış sonucu elde edilecek paranın davalılara ödenmemesi istemine dayandığı yani bir anlamda menfi tespit davası olduğu Yargıtay ilamında da belirtildiği üzere ipotek taşınmaz üzerinde bir hak doğurduğundan , bu hakkın ortadan kaldırılmasını amaçlayan ipoteğin fekki davasının HUMK.nun 13.maddesinde düzenlenmiş bulunan kesin yetki kuralına göre taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği, bu hususun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemece re’sen gözetileceğini, bu durumda ipoteğin fekki niteliğindeki davada İzmir İli Karşıyaka İlçesinde bulunan taşınmazdaki ipotek nedeniyle dava açılmış olduğundan, mahkemenin yetkisizliğine, dava dilekçesinin HUMK.nun13.maddesi gereğince yetki yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili Karşıyaka Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş...