"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması ve Tapu Kütüğüne Şerh Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafında temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın "aile konutu" olduğu hususunda taraflar arasında bir çekişme bulunmamaktadır. Taşınmaz üzerinde hak sahibi (koca) tarafından, Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesi gereğince davacı eşin açık rızası alınmadan, davalı banka lehine 09.03.2006 ve 04.11.2010 tarihlerinde ipotek tesis ettirildiği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davalı banka davacının kötüniyetli olduğunu, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğundan haberdar olmadıklarını, tapuda aile konutu şerhi bulunmaması nedeni ile kazanımının korunması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı banka ticaret şirketi olup, tacirdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, reddedilen ipoteğin kaldırılması davası yönünden; davalı banka tarafından aile konutu şerhi konulması talebinin kabulü yönünden; davalı ... tarafından ise, reddedilen ipoteğin kaldırılması davası ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı bankanın aile konutu şerhi konulması kararına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazda, açık rızası olmaksızın tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini de talep etmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı bankanın aile konutu şerhi konulmasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davacı kadın eşin rızası alınmadan davalı erkek eş adına tapuda kayıtlı olan ve aile konutu niteliğindeki taşınmaza davalı banka tarafından ipotek konulduğu belirtilerek davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmiştir....
İpoteğin kaldırılması talebinin ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu, aile konutu şerhi konulması talebinin ise maktu harca tabi olduğu, tüm bu açıklamalar ışığında aile konutu şerhi yönünden davacıların 29,20 TL maktu harcı eksik yatırdığı, ipoteğin fekki talebi için 8.538,75 TL tamamlama harcı yatırılması gerekirken aile konutu şerhi talebi için yatırılan 29,20 TL maktu harcın mahsup edilerek 8.509,55 TL yatırıldığı görülmüştür. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez. Davacılar dava dilekçesiyle aile konutu şerhi konulması davasıyla ilgili maktu 29,20TL harcı eksik yatırmıştır....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava; aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalılardan banka yararına ipotek verildiğinden bahisle ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkindir (TMK m. 194). 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Aile konutu” başlığı altında düzenlenen 194.maddesi; “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir....
Kat, 8 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın niteliği itibariyle aile konutu olduğunu, konu taşınmaz üzerine davalı banka tarafından ipotek konulduğunu, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhinin bulunup bulunmamasının önemli olmadığını, ipotek tesis edenin bir banka olduğunu, basiretli bir tacir gibi hareket etmek zorunda olduğunu, aile konutu olmasa dahi gerekli özen ve yükümlülük gösterilseydi taşınmazın aile konutu niteliği olduğunun banka tarafından anlaşılabileceğini, tesis edilen ipotek için müvekkilinin rızasının alınmadığını, ipoteğin başından itibaren geçersiz olduğunu, kaldırılmasının ve fekkinin gerektiğini beyan ederek müvekkil açısından telafisi imkansız zararları önlemek adına Akşehir İcra Müdürlüğünün 2020/1757 Esas sayılı dosyasındaki işlemlerin ve 16/03/2021 tarihinde yapılacak satışın teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, Konya ili, Akşehir ilçesi, 1399 Ada, 6 Parsel, Yarenler Mah. 2. Blok, 3....
kaydında aile konutu şerhi bulunmamakla birlikte davalı bankanın korunmaya değer biçimde iyi niyetli kabul edilemeyeceği gerekçe gösterilerek '' davanın kabulü ile davaya konu Mersin ili, Yenişehir İlçesi, Bahçe Mah, 857 Ada, 93 Pafta, 193 Parsel, Kat: 4 , Numara:5 'te davalı T3 adına kayıtlı taşınmaza davalı banka tarafından konulan ipoteğin kaldırılmasına,'' karar verildiği, kararın usulüne uygun olarak tüm taraflara tebliğ edildiği, davalı banka vekilinin süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi yer almadığını, TMK'nun 1023. maddesi uyarınca müvekkili bankanın iyi niyetli kazanımının korunması gerektiğini, kötü niyetli olan davacının davasını ispat edemediğini, davacının söz konusu taşınmazın kaydına ipotek şerhi işleneceğinden/işlendiğinden haberdar olduğunu, yargılama aşamasında ibraz edilen ''aile konutunun ipotek verileceği hallerde diğer eşten alınacak yazılı rıza örneği'' başlıklı evrakı imzaladığını, içeriğinin boş olmasının...
kaydında aile konutu şerhi bulunmamakla birlikte davalı bankanın korunmaya değer biçimde iyi niyetli kabul edilemeyeceği gerekçe gösterilerek '' davanın kabulü ile davaya konu Mersin ili, Yenişehir İlçesi, Bahçe Mah, 857 Ada, 93 Pafta, 193 Parsel, Kat: 4 , Numara:5 'te davalı T3 adına kayıtlı taşınmaza davalı banka tarafından konulan ipoteğin kaldırılmasına,'' karar verildiği, kararın usulüne uygun olarak tüm taraflara tebliğ edildiği, davalı banka vekilinin süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi yer almadığını, TMK'nun 1023. maddesi uyarınca müvekkili bankanın iyi niyetli kazanımının korunması gerektiğini, kötü niyetli olan davacının davasını ispat edemediğini, davacının söz konusu taşınmazın kaydına ipotek şerhi işleneceğinden/işlendiğinden haberdar olduğunu, yargılama aşamasında ibraz edilen ''aile konutunun ipotek verileceği hallerde diğer eşten alınacak yazılı rıza örneği'' başlıklı evrakı imzaladığını, içeriğinin boş olmasının...
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı bankanın yasal düzenlemelere ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını, eş muvafakatı alınmadan taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, taşınmazın aile konutu vasfında olduğunu, tapu kaydında aile konutu şerhi olmamasının 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi kapsamında öneminin bulunmadığını, sırf abonelik sözleşmelerinin ipotek tarihinden bir süre sonra olmasının davanın reddine dayanak yapılamayacağını, zira taşınmazın ipotek tarihinde aile konutu olarak kullanıldığının tanık beyanları, tapu kaydı ve aidat ödemeleri ile sabit olduğunu belirterek, hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur. C....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili Ereğli ilçesi Eti Mahallesi 1028 Ada 1 Parsel C blok Kat: 3 bağımsız bölüm No:22 olarak kayıtlı ve maliki T3 () olan konut, davacı ile davalı T3 ın aile konutu olup, uzun yıllardır da aile konutu olarak kullanıldığını, davacının ev hanımı, eşi olan davalı Recep ise emekli olduğunu, davacının çok yakın bir zamanda aile konutu olarak kullanılan bu mesken üzerinde ipotek olduğunu öğrendiğini, araştırdığı zaman ise davalı T3'ın aile konutu üzerine ipotek tesis ettirdiğini anlamıştır....