Tüm dosya kapsamı ile; Mahkemece "...4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....
DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşi ... ile 01.08.2004 yılından beri evli olduklarını, eşi ve çocukları ile birlikte ... adresindeki konutu yıllardan beri aile konutu olarak kullandıklarını, söz konusu aile konutunun tapuda davalı eşi adına kayıtlı olduğunu, aile konutu olarak kullandıkları gayrimenkulu davalı eşinin ... T.A.O lehine ipotek tesis ettirdiğini, davalı eşi tarafından haberi olmadan aile konutu üzerine ipotek tesisi yapıldığını, her ne kadar tapuda aile konutu şerhi bulunmasada bu durumun aile konutu olmasını ortadan kaldırmayacağını, davalı bankanın aile konutu olarak kullanıdığını veya kullanıbileceğini bilebilecekken ipotek tesisi yaptığını, davalı banka tarafından Kayseri 3....
Dava; TMK'nın 194. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu madde 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğı için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....
Dava, aile konutundan kaynaklı ipoteğin kaldırılması, tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi konulması davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, aile konutu şerhi konulmasına, taşınmazın davalı banka adına olan tapu kaydının iptali ile davalı T5 adına tapuya kayıt ve tesciline kayıt verilmiş, davalı banka tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması(TMK m. 194) istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz,” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. TMK 194. Maddesinde vücut bulan aile konutunun devri veya sınırlandırılmasında gerekli olan eş rızası, evlilik birliği ve aile konutu vasfı devam ettiği sürece hukuki himaye sağlayan,emredici, şahısla kaim, devir ve intikali mümkün olmayan kanundan doğan bir haktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kooperatif vekili tarafından davanın kabulü, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaz kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2021 NUMARASI : 2019/1673 ESAS 2021/298 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Üzerinde, ipotek tesis edilen taşınmazın aile konutu olduğu tartışmasızdır. Konut üzerinde hak sahibi olan davalı erkeğin, eşinin rızasını almaksızın ...nin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere 08.07.2007 tarihinde davalı şirket lehine ipotek tesis ettirdiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın tapu kaydında, ipotek tesisine ilişkin işlemden önce aile konutu olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilmiş olan şirket iyiniyetli ise bu kazanımının korunacağında kuşku yoktur (TMK.md. 1023). Kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın İncelenmesinde: davacı ile davalı Musa'nın 05/07/1978 tarihinde evlendikleri, halen evli oldukları, davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı eşin Hatay ili, Erzin ilçesi, Yeşilkent mahallesi, İsalı mevkii, 7282 parsel 8 nolu bağımsız bölümde yaşadıklarını, burasının aile konutu olduğunu, müvekkilinin aile konutu şerhi koydurmak için tapuya gittiğinde davalı banka lehine 300.000,00TL bedelli ipotek tesis edildiğini öğrendiğini, müvekkilin bilgisi ve muvafakati dışında ipotek tesis edildiğini, TMK md.194 uyarınca diğer eşin açık rızasının alınması gerektiğini ileri sürerek söz konusu ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini dava ve talep ettiği, davalı banka vekilinin süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının eşi davalı Musa'nın borçlu Osman Keskin'in borcuna teminat olarak taşınmazı ipotek olarak gösterdiğini, davacının ipotek tesisinden uzun süre sonra bu davayı açarak hakkını kötüye kullandığını, dava konusu taşınmazın aile...
Tüm dosya kapsamından; davacı malik olmayan eşin, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "açık rızası bulunmadan" ipotek tesis ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava ettiği, davalı bankanın da cevap dilekçesi ile davanın reddini savunduğu, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda taşınmazın ipotek tarihinde aile konutu olarak kullanılması nedeniyle davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği, iş bu karara karşı davalı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir....