İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile Kocaeli ili, Gölcük ilçesi, Ş.Değirmendere, 310 ada, 5 parsel, 5 nolu bağımsız bölümün aile konutu olarak tespitine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı istinaf dilekçesinde özetle; üzerinde tedbir kararı bulunan bir ev için aile konutu şerhi yaptırılmasının davacıya hiçbir hukuki menfaat sağlamayacağını, evlilik birliği içerisinde alınmış olan taşınmazın üzerinde hiçbir kayıt olmasa dahi eşlerin ikisinin de muvafakatı olmadan satılamayacağı bilindiği halde bu konuda dava açmanın kötü niyetli olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davannı konusu , taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosya kapsamı incelendiğinde, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, toplanan delillerden davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan yapının, davacı kadın, davalı koca ve çocukları tarafından kullanılan aile konutu niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Dava TMK.nun 194. Maddesine dayalı olarak açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur....
nin rızası ve bilgisi dışında bu taşınmaz üzerine diğer davalı ... yararına ipotek tesis ettirdiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince rızası ve bilgisi dışında konulan bu ipoteğin kaldırılmasını ve tapuda aile konutu şerhi konulmasını dava ve talep etmiştir. II. CEVAP Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın aile konutu olmadığını, yapılan tesbit keşfinde alınan raporla davacının taşınmazda oturmadığının sabit olduğunu, tensiple konulan tedbirin kaldırılmasını, aksi kanaat söz konusu ise ipotek bedeliyle orantılı teminat yatırılmasını, davalının oğlunun borcu için ipotek bedeliyle orantılı teminat yatırılmasını, davalının oğlunun borcu için ipotek tesis edildiğini, davanın reddi gerektiğini talep ve beyan etmiştir. III....
İpoteğin eş rızası alınmadan tesis edildiği yönündeki davalarda öncelikle ipoteğin tesis edildiği tarihte o taşınmazın aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerekir. İpoteğin tesis edildiği tarihte davacı ve davalı eşin mernis adreslerinin bu taşınmaz olup olmadığının araştırılması, bu taşınmaz değilse bile bu konutta fiilen yaşamış olup olmadıkları, bu taşınmazın ipotek tarihindeki durumunun tespiti ve tarafların bildirdikleri tanıkların keşif mahallinde dinlenerek ipotek tarihinde aile konutu olup olmadığının ipoteğin tesis edildiği tarihte aile konutu olup olmadığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi zorunludur....
Asıl dava, ipoteğin kaldırılması, birleşen dava ise aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. 1- Davacının aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davada, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesi tarafından davacının birleşen davasında, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebi hakkında, hukuki yarar yokluğu nedeni ile davasının reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; 20/03/2013 tarihinde dava konusu taşınmazda davalı T10 lehine ipotek tesis edildiğini, davacı kadının ipotek tesis edilmesine açık rıza verdiğine ilişkin herhangi bir delil veya emare bulunmadığını, her ne kadar ipotek tesis edildiği tarihte dava konusu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi yok ise de tanık anlatımları ile bu taşınmazın aile konutu olduğu, yapılan yargılama ve toplanan deliller dikkate alınarak dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, eşin açık rızasının bulunduğunun ispatlanamadığı, davalı T10'nin de ipotek tesis tarihinde dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu hususunu araştırmadığı, basiretli tacir gibi davranmadığı dikkate alınarak davanın kabulü ile davalı T7 adına kayıtlı dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine ve taşınmaz üzerine davalı T10 lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Kat, 6 nolu bağımsız bölümün davalı ile davalı T3 aile konutu olduğunu, bu konut üzerine davalı T4 A.Ş. lehine 23.02.2015 tarih, 8427 yevmiye nolu 150.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, ancak bu ipotek tesis işlemi yapılırken davacının rızasının alınmadığını, TMK'nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğünün "aile birliğinin" korunması amacıyla sınırlandırıldığını, TMK'nun 194/1 maddesi uyarınca eşlerden birinin, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyeceğini, aile konutunu devredemeyeceğini, veya aile konutu üzerindeki haklarını sınırlayamayacağını, tesis edilen ipotek işlemi ile aile konutu üzerindeki hakların davacının açık izni olmaksızın sınırlandırıldığını, davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davrandığını ve üzerine ipotek tesis edilen taşınmazın aile konutu olup olmadığını araştırmadığını, taşınmazın...
Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “Kurucu” değil “Açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “Emredici” niteliktedir....
Sitesi içindeki taşınmazın sahibinin ... olduğunu, aile konutu olarak kullanıldığını, davalı bankanın müvekkilinin açık onayını ve yazılı muvafakatnamesini almaksızın tapuda eşine adına kayıt tarafların müşterek maliki olduğu taşınmazı davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı banka her ne kadar kötü niyetli değil ise de basiretli bir tacir gibi davranmadığını, gayrimenkulun aile konutu olarak kullanıldığını bilebilecek durumda iken müvekkilinin muvafakatını almadan ipotek tesis ettiğinden ipoteğin fekkinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davaya konu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına, banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi talep olunmuştur. II....
satışın geçerli olup olmadığını araştırma yükümlülüğü bulunmadığı, banka basiretli tacir gibi davranarak ipotek tesis etmeden önce taşınmaz malikinin eşinin muvafakatini alarak üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiği gerekçesi ile davacının davasının ipoteğin fekki yönünden talebinin reddine; tapu sicil müdürlüğünden gelen yazı cevabından davacının henüz tapu sicil müdürlüğüne muraacat etmediği dolayısıyla red edilen bir başvuru bulunmadığı, yargısal konu haline gelmeyen aile konutu şerhi talebinde hukuki yararının olmaması gerekçesi ile aile konutu şerhi talebinin reddine karar verilmiştir....