"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz üzerinde, davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin iptali isteğine ilişkindir. Dava, sadece lehine ipotek tesis edilen bankaya karşı açılmıştır. Konutun, aile konutu olduğu iddia edilerek davacı eşin açık rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılması istendiğine ve dava rızası gereken eş tarafından açıldığına göre, kaldırılması talep edilen ipotek akdinin diğer tarafının da davada davalı olarak yer alması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olarak özgülendiği iddia olunan taşınmaz üzerinde, davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin iptali isteğine ilişkindir. Dava, sadece lehine ipotek tesis edilen bankaya karşı açılmıştır. Konutun, aile konutu olduğu iddia edilerek davacı eşin açık rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılması istendiğine ve dava rızası gereken eş tarafından açıldığına göre, kaldırılması talep edilen ipotek akdinin diğer tarafının da davada davalı olarak yer alması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olarak özgülendiği iddia olunan taşınmaz üzerinde, davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin iptali isteğine ilişkindir. Dava, sadece lehine ipotek tesis edilen bankaya karşı açılmıştır. Konutun, aile konutu olduğu iddia edilerek davacı eşin açık rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılması istendiğine ve dava rızası gereken eş tarafından açıldığına göre, kaldırılması talep edilen ipotek akdinin diğer tarafının da davada davalı olarak yer alması zorunludur....
Bankası A.Ş lehine konulduğunu, taşınmazın ipotek akit tablosundaki değerinin 50.000 TL olduğunu, ipotek bedelinin ...'ın ticari kredisinin ileride doğacak borçlarına teminat olması için bir üst limit ipoteği olarak tesis edildiğini, söz konusu ipoteğin temelini oluşturan kredinin ... ve ... Bankası A.Ş. Arasında aktedilmiş bir kredi sözleşmesi olduğunu, ipoteğin doğuş kaynağının ticari iş niteliğinde olmasından mahkemenizin görev alanına girdiğini, ipotek borçlusu tarafından borcun ödenmediği gerekçesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi işlemine maruz kaldıklarını, icra takibi nedeniyle İzmir 23. İcra Dairesinin 2017/8481 esas sayılı dosyasına 50.000,00 TL ödendiğini, davalı bankaya ipoteğin kaldırılması için talepte bulundukları ancak bankanın ipoteği kaldırmadığı açıklanan nedenlerle İzmir İli, ... İlçesi, ......
Mahkemece, ipotek ve intifa hakkının kaldırılması isteminin reddine, kefalet sözleşmesinde azamı değer gösterilmediği gerekçesiyle geçersiz olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ve davacı vekilleri temyiz etmiştir. Dava, intifa hakkının terkini, ipoteğin kaldırılması ve kefalet sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemlerine ilişkindir. Davalı, dava dışı....,... ve davacıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle.... İcra Müdürlüğünün 2012/25964 sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatmıştır. Bu takibe davacı ... 15.01.2013 tarihinde borcu bulunmadığı gerekçesiyle itiraz etmiş, itirazın iptali içinde... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/543 Esasında kayıtlı dava açılmıştır. Anılan davada verilecek karar ipoteğin fekkini ve kefalet sözleşmesini etkileyeceğinden sonucunun beklenilmelidir. Bu nedenle,.......
A.Ş. lehine ipotek tesis edildiğini, şirketler arasında daha sonra herhangi bir ticari faaliyetin bulunmadığını, hatta müvekkilinin bu şirketlere de hiçbir borcu olmamasına rağmen müvekkili hakkında davalı şirketin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna başvurduğunu ve müvekkilinin borçlu olmadığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davaya konu taşınmazda 2. derecede ipotek alacaklısı olduğunu, ipoteğin davacının iddiasının aksine teminat değil karz ipoteği olduğunu, zaten ipotek senedinde de teminata dair herhangi bir ibarenin bulunmadığını, davacının borcunu zamanında ödemediğini, ipotek takibinin kesinleştiğini ve davacının ipotek tarihinden 13 yıl sonra bu talebini ileri sürmesinin de haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
nun davalı bankadan kredi kullandığını, bu krediden dolayı davacılara ait taşınmaz kaydına ipotek konulduğunu, borcun ödendiği halde davalının ipoteğin fekki isteminin davacının kefili olduğu belirtilen kişilerin bankaya borçları olduğundan bahisle reddedildiğini, ancak müvekkilinin kefaleti bulunmadığı gibi, bir istemde de bulunulmadığını belirterek, davacılara ait taşınmaz kaydı üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipotek sözleşmesinin davacı ...'nun veya kefillerinin asaleten veya kefaleten tüm kredi borçlarının teminatını oluşturmak üzere müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile tesis edildiğini, davacının sözleşme kefili ...'ın bankaya borcu olduğunu, ipoteğin bu borcu da kapsadığından ipotek limiti dahilindeki banka alacağı nedeniyle ipoteğin fek edilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, ipotek senedinde ...'...
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin TMK'nın 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu 183 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ... oğlu ... lehine ipotek şerhinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki; dava, ipotek lehdarı olmadığı halde ... mirasçıları aleyine yöneltilmiş olup, ipoteğin kaldırılması davası ipotek lehdarına karşı açılabileceğinden davalılara husumet yöneltilerek sonuca gidilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
İpotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 50.000,00 TL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. TMK'nın 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, ipoteğin kaldırılması istenilen taşınmazın, bankanın ... Şubesine borçlu .... Ltd....