Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Söz konusu imar planının İdare Mahkemesi Kararı ile iptali ve Danıştay tarafından onanması ile davaya konu ipoteğin hukuksal dayanağı kalmadığını, söz konusu ipotek arsa payına bağlı bir ipotek olduğunu ve şahsi olmadığını, davaya konu ipoteğin herhangi bir hukuksal dayanağı kalmadığından ipotek alacağının da bulunmadığını, davanın reddi yönündeki kararın hukuka aykırı olduğunu belirtilerek hukuka, usule ve kanuna aykırı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/152 Esas, 2020/570 Karar sayılı ve 13.10.2020 tarihli tarihli kararın kaldırılarak/bozularak davanın kabulüne karar verilmesini ve hukuki dayanaktan yoksun ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER: Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, imar ipoteğinin fekki istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2021 NUMARASI : 2020/277 ESAS, 2021/345 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Merzifon 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2020/335 ESAS, 2021/79 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Karşıyaka 3....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2014/899 ESAS, 2020/35 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : KARAR TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi, Reşadiye mahallesi, 1693 ada 7 parselde kayıtlı bulunan gayrimenkul üzerine T9 lehine 30/12/1994 tarih 7689 Y.no ile 100.000.000 TL (şimdiki 100,00 TL) 1. derecede faizi akdi olan TBK süre ile ipotek tesis edildiğini, gayrimenkulün 1987- 1988 yıllarından ifrazının yapıldığı ancak alt yapı ile ilgili hiçbir çalışma yapılmadığını, ipoteğin kaldırılmasının davalıdan talep edildiğini, ancak toplam imar alanı için konulan ipotek miktarının hesaplanarak ipotek konulan parsellerin her birine düşen ipotek miktarının hesaplanarak ödenmesinden sonra ipoteğin kaldırmasına karar verildiğini, bu kararın yasaya aykırı olduğunu belirterek söz konusu ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ettikleri sözleşme hükümleri ile her zaman bağlı olduklarını, davacı tarafından ipoteğin fek edilmesi konusunda müvekkili bankaya herhangi bir bildirim ve ihtar yapılmadığını, davacı tarafın bankalarına ipoteğin fekki konusunda herhangi bir başvurusu olmadığını, ipoteğin kaldırılması işleminin kurucu değil bildirici bir işlem olup ipoteğe konu borç ödendiğinden ipoteğin ortadan kalktığını beyanla davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 11.11.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda; dava konusu ipoteğin, 5832 ilâ 5845 parsel sayılı taşınmazlarda .........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davaya konu ipotek tesis edilen bağımsız bölümü ... ndan 20.02.2014 tarihinde aldığını, eski malikin davalı bankaya taşınmazı 30.000 TL karşılığında ipotek verdiğini, eski malikin bankadan kredi alırken hukuki ehliyeti olmadığı için kendisine vasi tayin edildiğini ve bu gerekçeyle kendisi hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin ... 2.İcra Mahkemesinin 2010/356 esas 2010/518 karar sayılı dosyası ile iptaline karar verildiğini, müvekkili tarafından taşınmaz alındıktan sonra davalı kuruma müracaat edildiğini ve ipoteğin kaldırılmasının istenildiğini, ancak davalının ipoteğin kaldırılması hususunu reddettiğini...
bulunan ipotek bedelinin uyarlanması davasının red olunması çelişki doğurduğunu, bir mahkeme ipoteğin uyarlanması gerektiğinden, ipoteğin fekki talebini red ederken, diğer mahkeme ise ipoteğin uyarlanması talebini ret ettiğini, bu durumda ipotek alacağının tahsilinin imkanı kalmadığını, ipotek bedelinin tahsil edilebilmesi için bedelin uyarlanması ve günün ekonomik şartlarına uygun hale getirilmesi gerektiğini, bunun içinde ipotek bedelinin uyarlanması gerektiğini, bu yönde talebinin ret edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İDM tarafından verilmiş bulunan kararın bozulmasını, ipotek bedelinin 06.03.2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda uyarlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, ipoteğin fekkine ilişkin davanın yetki yönünden reddine, menfi tespit isteminin kabulüne, tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Davadaki ipoteğin terkini isteminin nedeni budur. Kuşkusuz ipoteğin terkini istemine ilişkin davalar gayrimenkule müteallik davalar arasında bulunduğundan açılan davanın HUMK’nun 13. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu mahal mahkemesinde görülmelidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İpoteğin Kaldırılması (Fekki) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça önceki malik tarafından konut kredisi kullanmak amacıyla konulan ipoteğin kaldırılması talebiyle ipoteğin fekki davasının açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı tarafça kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Benzer bir olayda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi; "Somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın konut kredi sözleşmesi nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması isteğinden kaynaklandığı,bu durumda taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....