Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar vekili, müvekkillerinin satın aldığı taşınmaz üzerinde dava dışı şirketin borçlarından dolayı davalı lehine limit ipoteği bulunduğunu, ipotek borçlarının ödendiğini, davalının ihtarnameye rağmen ipoteği kaldırmadığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, lehine ipotek verilen şirketin bankaya borcunun devam ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacıların taşınmazı ipotekli olarak satın aldıkları, ipoteğe konu borcun ödenmediği gerekçesiyle ipoteğin kaldırılmasının reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ve davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı; davalı eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemiş; mahkemece 23.11.2020 tarihli kararla davanın kısmen kabulü ile davaya konu taşınmazın bulunduğu parseldeki 4 numaralı bağımsız bölüm yönünden ipoteğin kaldırılmasına, aynı parseldeki 5 numaralı bağımsız bölüm yönünden ipoteğin kaldırıması talebinin reddine karar verilmiştir, hüküm davacı ve davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; ipotek 01/03/2012 tarihinde tesis edilmiş, dava 27/02/2014 tarihinde açılmıştır....

      Bölge adliye mahkemesince, davalı bankanın dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırdığı krediler nedeniyle kredi alacağının kalmadığı, davalı bankanın ipoteği hesap işletim ücreti ile ipotek fek ücreti alacağından dolayı kaldırmadığı, ancak davalı bankanın 06.04.2015 tarihli ihtarnamesinde toplam 40.842,58TL borcun bulunduğunu belirterek, bu miktarın depo edilmesini istemiş olduğu söz konusu ihtarname de ipotek fek ücreti ve hesap işletim ücretinin konu edilmediği gibi dava konusu ipoteğin hesap işletim ücreti ile ipotek fek ücretinin teminatı olmadığı, davalı banka genel müdürlüğünce yapılan ipoteğin fekki, haklar saklı tutulmadan gerçekleştirildiğinden hesap işletim ücreti ve ipotek fek ücreti gerekçesinin de bizzat banka tarafından bertaraf edildiği, ipotek fek ücreti olarak istenilen hususun dayanakları da gösterilmediğine göre, ipoteğin fekki için gerekli yazıları yazmayarak muaraza çıkaran davalı bankanın davaya sebebiyet verdiği de gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin dava...

        DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.12.2011 tarihinden bu yana müvekkilinin aile konutu olan taşınmaza davalı tarafından müvekkilinin rızası ve bilgisi dışında 04.05.2012 tarihinde ipotek konulduğunu, müvekkilinin ipotek konulduğunu 27.10.2015 tarihli ihbarname ile öğrendiğini, ipotek tesis edilirken müvekkilinin rızasının alınmadığını belirterek davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. II....

          Taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Uygulamada da görüldüğü üzere, ipotek şerhinin kaldırılması davalarında, davacı taraf maliki olduğu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını ve şerhin kaldırılması karşılığında ödeyeceği ipotek bedelini düşük göstermek suretiyle dava açmakta ve gösterdiği bedel üzerinden davasının kabulünü talep ederken, davalı taraf ipotek bedelinin yüksek hesaplanmasını talep etmektedir. 5. Nitekim somut olay ve dosya kapsamına göre de; davacı tarafından, 2068 ada 280 parsel sayılı anataşınmazın 1 ve 3 numaralı bağımsız bölümleri üzerindeki ipoteğin 9 ETL (Eski TL)'şer olan borç miktarını ödemeye hazır olduklarını belirterek terkinine karar verilmesi talep edilmiş, davalı taraf ise davanın öncelikle reddini, olmadığı takdirde ipotek şerhine konu borcun gerçek miktarı olan 309.204,00 TL’nin davacı tarafından kendilerine ödenmesini istemiştir. 6....

            O halde mahkemece, ipoteğin mahiyeti, verilme nedeni araştırılarak ve tapudan ipotek akit tablosu getirtilerek zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; şikayet konusu edilen takip dosyası ile ilgili haczin kaldırılması gerekirken meskeniyet şikayetinin kabulü ile birlikte taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin de kaldırılması doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              tarafından dava konusu ipoteğin kaldırılması talepli cebri icra yoluna başvurulduğunu, bu dosyada ipotek bedeli olarak 4.30 TL nin hesaplandığını ve icra dairesine yatırıldığını, bu miktarın 15 gün içerisinde alınması ve ipoteğin kaldırılması için kendilerine ihtar çekildiğini, bu miktarın çok cüzi olduğunu, davalıların yasanın kendilerine verdiği hakkı kötüye kullanmak sureti ile çeşitli girişimlerde bulunduklarını beyanla, bu parseldeki murisi lehine tesis edilen ipotek alacağının günümüz değişen koşullarına uyarlanarak akit tablosuna tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Nitekim mahkemece ipotek şerhi bu nedenle kaldırılmıştır. Az yukarıda sözü edildiği üzere, 17.7.2001 günlü akit tablosuyla tesis edilen ipotekten yararlanacak kişi alacaklı olan davalıdır. Akit tablosunda ipoteğin 1 ay süreli faizsiz olarak 1 milyar lira için kurulduğu görülmektedir. İpoteğin 17.7.2001 olan akit tarihine 1 ay ilave edilmesi sonucu bulunacak vade günü kaldırılması gerekir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Her ne kadar böyle bir durumda ipoteğin kaldırılması için ipotek bedelinin yüzölçüm üzerinden ve dava tarihindeki rayiç değer karşılığı üzerinden tahsili karşılığında ipoteğin kaldırılması gerekir ise de, mahkememizce davacının ipotek bedelini daha önce ödediği kabul edilerek yeniden bedel ödenmesine gerek duyulmaksızın ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/95 Esas KARAR NO : 2022/118 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 02/12/2021 KARAR TARİHİ : 02/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... İli , ... İlçesi, .... Mahallesi, .... Ada, .......

                  UYAP Entegrasyonu