WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İpoteğin kaldırılması davasında görev ipotek bedeline göre belirlenecek olup, istemin 3.000,00 YTL tutarındaki ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olması nedeniyle, uyuşmazlığın Silifke Sulh Hukuk Mahkemesinde görülerek, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Silifke Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekkine ilişkin davada Alanya 2. Asliye Hukuk ve Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, ipoteğin fekkine ilişkindir. Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki ipotek şartnamesinde yetkili mahkemenin Konya Mahkemesi olarak belirlenmesi ve davalıların tümünün adresinin Konya olması nedenleriyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, ipoteğin fekki davalarının HUMK’nun 13. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, üzerindeki ipoteğin kaldırılması istenilen taşınmaz Alanya ilçesi, Telafiye Beldesinde kaindir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilince ... parsel sayılı taşınmazlarda 31.5.1996 ve 25.6.1998 tarihlerinde 5.000 YTL. ve 9.600.-YTL.bedelli ipotekler tesis edildiğini, her iki ipotek bedelinin ödendiğini, davalı bankanın ipoteğin fekki için yazdığı 14.6.2000 tarihli yazısında sadece 2443 nolu parselin yazıldığını, sadece bu parsel üzerindeki ipoteğin kaldırıldığını, bedeli ödendiği halde fek yazısında 9 nolu parselin belirtilmemesinin ihmalden kaynaklandığını belirterek 14.6.2000 tarihli ve 819 sayılı yazıya istinaden ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dışı Lidyalı İnş.Turz. Tem....

        İcra Müdürlüğünün 2019/5065 esas sayılı dosyasına depo edildiğini, ipotek alacaklılarına muhtıra çekilerek ipoteğin kaldırılması talep edilmiş ise de davalıların ipotek bedelini kabul etmediklerini belirterek ipoteği kaldırmadıklarını, borcun ödenmiş olmasına rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını ve kaldırılması için de bir işlem yapılmadığını, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazdaki söz konusu ipoteğin fekkine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yapılan yargılama neticesinde, dava ipoteğin kaldırılması (fekki) istemine ilişkin olup, karar davalı T7 vekili davacı T1 vekili tarafından ipoteğin kaldırılmasını depo edilen bedelin iadesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince dava kabul edilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....

        Konut İnş.San.Dış Tic.Ltd.Şti.’nden 12.12.2007 tarihinde satın aldığı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis edilen 1.derecede 600.000 TL bedelli üst sınır (teminat) ipoteği bulunduğunu, taşınmazın ipotekli olarak satın alındığını, banka ile görüşülüp borç ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek davalı lehine konulan 600.000 TL tutarındaki ipoteğin bedelin tamamen ödenmiş olması nedeniyle terkinine, ipoteğin fekki amacıyla davalı bankaya ödenen 300.000 TL dışında ipotekle teminat altına alınan başka borç var ise bunun tespiti ile borcun tarafımızdan ödenmesi (mahkeme veznesine yatırılması) karşısında ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki-menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin taşınmazı üzerinde davalı ...’ın davalı bankadan çekeceği kredinin teminatı olarak ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmesine rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını, davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili ile davalı ... davanın reddini istemişlerdir....

            -KARAR- Davacı vekili, dava dışı ...’ın davalı bankadan 24.11.2005 tarihinde kullandığı kredinin teminatını teşkil etmek üzere taşınmazını ipotek ettiğini, ipoteğin teminat altına aldığı kredi borcunun ödendiğini, ayrıca ipoteğin 15.000 TL’lik kredi için verilmesine rağmen hile ile ipotek akdinin 60.000 TL olarak tanzim edildiğini iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı banka savunmasında, ipoteğin dava dışı ...’ın doğmuş ve doğacak asalet ve kefalet kredi borçlarının teminatını teşkil ettiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir....

              Takip dayanağı 18/02/2019 tarih, 1623 yevmiye numaralı ipoteğin kesin borç ipoteği olduğu anlaşılmaktadır. İpoteğin, kesin borç ipoteği olması nedeniyle, borçluya İİK.nın 149. maddesi gereğince icra emri gönderilebilmesi için İİK.nın 150/ı maddesinde öngörülen şartların oluşmasına gerek yoktur. Bu durumda taraflar arasındaki ipotek aktinin kesin borç ipoteği olduğu ve alacaklı tarafından ihtarla borçlunun temerrüde düşürüldüğü görülmekle, İİK nun 149. Maddesi kapsamında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Yukarıda değinilen kanuni düzenleme ve açıklamalar ışığında, takip konusu ipoteğin kesin borç (ana para) ipoteği olarak tesis olunduğu, bir başka anlatımla, ipoteğin, limit (üst sınır) ipoteği niteliğinde olmadığı, bu nedenle İİK'nun 149. maddesinin uygulanmasında bir usulsüzlük bulunmadığından davanın reddine " dair karar verildiği görülmüştür....

              Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/06/2015 tarih ve 2015/37-2015/258 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin taşınmazını davalı ...’nın davalı Banka'dan kullandığı genel kredi sözleşmesine ipotek olarak verdiğini, kredinin geri ödemesinin bitmesine rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını, müvekkili tarafından davalı Banka'ya ihtarname gönderildiğini, ancak davalı ...’nın ihtarname tarihinden sonra kullandığı bir başka kredi dolayısıyla ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek müvekkilinin taşınmazı üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiş, 19.06.2015 tarihli dilekçe ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırıldığını,...

                Mahkemece, davanın kabulü ile depo edilen 8,00 TL bedelin davalıya ödenerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Uyuşmazlık konusu ipoteğin davacıların murisinin taşınmazında imar uygulaması sonucu oluşan 57,23 m2 artışa karşılık konulduğu ve ipotek bedelinin 7,05 TL olduğu, mahkemece bu bedelin depo ettirilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Taşınmazın değerindeki ipoteğin konulduğu tarihten bugüne kadar olan artış gözetilerek dava tarihi itibariyle rayiç bedeli depo ettirilmek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu