Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı banka vekili, davacılardan R. ...’ ın taşınmaz sahibi olmadığından dava hakkı bulunmadığını, ipotek sözleşmesinde banka lehine verilen ipoteğin dava dışı borçlunun bankaya ve bankanın diğer şubelerine asaleten veya kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını oluşturmak üzere verildiğini, kredi borçlusu Halime Yıldız’ ın bankaya olan kredi kartı borcu nedeniyle fek isteminin yapılmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ipoteğin kredi borçlusunun davalı banka ve şubesine doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere ipoteğin konulduğunu, dava dışı kredi borçlusunun halen ödenmemiş kredi kartı borcundan dolayı riskin devam ettiğinden davalı bankanın ipoteğin kaldırılması yolundaki talebi reddetmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı ...’ın açtığı davanın reddine, diğer davacı ... ...’ ın açtığı davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmazın üzerinde, müvekkilinin eşi ... ile davalı arasında imzalanan bayilik ve dağıtım sözleşmesi kapsamında davalıdan satın alınan mallar karşılığında davalıya keşide veya ciro edilecek çeklerin teminatı olmak üzere davalı adına tesis edilen ipoteğin, söz konusu bayilik sözleşmesinin müvekkilinin eşi tarafından Denizli 3. Noterliği'nin 07.12.2004 tarihli ihtarnamesi ile feshinin bildirildiği halde kaldırılmadığını ileri sürerek, müvekkiline ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

      Ltd.Şti'nin afet fonundan kredi olarak 8 milyar kullandığını, buna karşılık davacıdan 12.075.000.000.TL'lık ipotek alındığını, davacının ipoteğinin, daval dışı şirketin doğmuş ve doğacak borçlarının güvencesi yanında kefil olarak sorumlu olduğu kredileri de kapsadığını ve bu krediden davacının imzasının alındığını belirterek, dava dışı şirketin kefaleti nedeniyle ipoteğin fekkedilemeyeceğini bildirmiştir. Mahkemece, sadece şirketin aldığı kredi nedeniyle miktarı belli ipoteğin olduğunu ve ipotek limiti kadar borç ödendiği gerekçesiyle ... Mah. ... Sahife ...Kat ... nolu ... ... adına kayıtlı bağımsız bölüm üzerinde 18.1.2001 tarihinde ... Bankası yararına oluşturulan ipoteğin fekkine , istirdat isteminin reddine, davalı ... Şubesi ile ilgili istemin husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir. Davacı ..., dava dışı ......

        -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ... yararına aval vererek dava dışı TC Halk Bankası TAŞ’den kredi kullandırıldığını, davalı ...’in taşınmazı üzerinde müvekkili lehine 7.000,00 TL’lık ipotek tesis edildiğini, ... aleyhine başlatılan icra takibi sırasında ipoteğin 10.08.2001 tarihinde fek edildiğini öğrendiklerini, oysa, ipoteğin fekkine dair yazı üzerindeki imzaların müvekkilinin temsilcilerine ait olmadığını, ipoteğin haksız fek edilmesi aşamasında işlem yapan tapu memurlarının gerekli özeni göstermemeleri nedeniyle davalılardan Hazine'nin de sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, haksız olarak fek edilen ipoteğin aynı bedelle tesciline, aksi halde icra dosyası alacaklarının 21.12.2005 tarihinden itibaren temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini istemiş, diğer davalı davaya yanıt vermemiştir....

          Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Taşınmaz malikleri davalılar...Asliye Hukuk Mahkemesinde ipotek alacaklısının mirasçılarına karşı ipoteğin fekki davası açmış ve dava derdest iken alacaklı mirasçısı davalılar eldeki ipotek bedelinin uyarlanması davasını açmışlardır. Her ne kadar bu davada savunma yoluyla ileri sürülmesi mümkün ve usul ekonomisine uygun ise de davacılar tarafından bu yapılmayarak ipoteğin uyarlanmasını ayrı bir dava ile istemelerinde bir engel olmadığı gibi hukuki yararı da bulunmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka tarafından müvekkiline ait taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin davalı bankaya olan tüm borçlarını ödediğini, ancak yapılan başvurulara rağmen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması -İpoteğin Terkini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, mülkiyeti eşine ait olan taşınmaza aile konutu şerhi konulması ve aile konutu olduğu açıklanan taşınmaz üzerine davalı banka tarafından davacı eşin rızası alınmadan (TMK md. 194) konulan ipoteğin kaldırılması istemi ile dava açmış, davasını ...'na yöneltmiştir. Mahkemece 09.07.2010 tarihinde verilen karar ile davacının ipoteğin kaldırılmasına ilişkin istemi reddedilmiş, taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebi ise kabul edilmiştir. Hüküm, davacı tarafından ipoteğin kaldırılması talebinin reddi, davalı banka tarafından ise aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebin kabulü yönünden temyiz edilmiştir....

                - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkilleri... adına kayıtlı dükkanları 30.04.2008 tarihinde tapudan ipotekli hali ile satın aldığını, davalı bankaya ipoteğin kaldırılması için ...’ın bankaya ne kadar borcu olduğunun sorulduğunu, davalı bankanın beyanı üzerine müvekkili ...’ın davalı bankadaki hesabından 01.05.2008 tarihinde 50.000 TL.nin çekilerek borçlu...’ın hesabına borcuna mahsuben yatırıldığını, ancak dükkanlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek müvekkillerinin davalı bankaya 50.000 TL.ödemeleri nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, dükkanlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, % 40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte dükkanların satılmaması için mecburen davalı bankaya, 22.03.2012 tarihinde 42.000.00 TL.ödeme yapılarak ipoteklerin kaldırıldığını, istirdat davası olarak davaya devam edildiğini beyan etmiştir....

                  İstinaf Sebepleri Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; ipotek belgesinde her ne kadar süre belirtilmiş ise de, ipoteğin taraflar arasındaki sözleşme gereğince kurulması nedeniyle artık sözleşme şartlarının dikkate alınması ve ipoteğin niteliğinin buna göre belirlenmesi gerektiğini, süreli ipotekte sürenin dolması ile ipotek hakkının kendiliğinden sona ermeyeceğini, ipotek alacaklısının ilgili tapu müdürlüğünden ipoteğin terkinini istemesi ile sona ereceğini, taraflar arasındaki sözleşmesinin 13.1 maddesi gereğince işin kesin kabulü yapılmadığından ve borçlu tarafından açılmış bir ifa davası bulunmadığından ipoteğin teminat işlevinin devam ettiğini ve ipotek metnindeki sürenin hukuken hükmü kalmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....

                    Bölge adliye mahkemesince, ipoteğin 20/11/2017 tarihi itibarıyla terkin edildiği, ......

                      UYAP Entegrasyonu