Ş ve T4 tarafından konulan ipoteklerin , paraya çevrilmesi yoluyla satışı ve mülkiyet hakkını sınırlandıran diğer işlemlere engel olmak için tapudaki kaydına teminatsız olarak tedbir konulmasına, taşınmaz üzerindeki ipoteklerin fekki ile aksi halde mezkur taşınmaz üstünde düşen ipoteğin ve ipotek/kredi kapsamındaki her türlü pasifin parasal karşılığı için şimdilik 100.000- TL nin ( belirsiz alacak) davalı T7 - Koza İnş.San ve Tic. A.Ş nden dava tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Dava, tapu kaydındaki takyidatların kaldırılması(ipoteğin fekki) ve tazminat isteminden ibarettir. Tüketici; 4077 Sayılı Kanun'un 3/f maddesinde " bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın olarak nihai olarak kullanan veya tüketen gerçek ve tüzel kişi ", 6502 sayılı Kanun'un 3. Md de " ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi " olarak tanımlanmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, TMK 883 ve devamı maddelerine dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkin olduğu uyuşmazlığın ipotek bedelinin ödenip ödenmediği, ipoteğin fekkine ilişkin olarak yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. TMK. 883 maddesinde, "Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir." düzenlemesi mevcuttur....
Olayları anlatmak ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. 6502 sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş, satın aldığı ve tapuda adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydındaki sınırlandırma (ipotek, haciz) nedeniyle hukuki ayıplı olduğu iddiasını ileri sürerek bu hukuki ayıbın giderilmesini yani ipoteğin ve hacizlerin kaldırılmasını istemiştir. Bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....
Bu durumda öncelikle mahkemece ipotek akit tabloları ve bağlı kredi nedeniyle konulan ipoteğin dayandığı kredi borcuna ilişkin hesap ekstrelerinin celbi ile gerekirse davacı yüklenici şirket kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla dava konusu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme yapıldığının basit ve araştırma ile belirlenip belirlenemeyeceğinin saptanması, bankanın yerinde eksper incelemesi yaptırıp yaptırmadığının tespiti ile taşınmazın durumunu bilip bilmediği, ipotek-sözleşme-teslim tarihleri gözetilerek bankanın iyi niyetli olup olmadığının, kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti ile bağlı kredilerden dolayı borcun ödenip ödenmediği, ipoteğin fekki koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğini, gerekirse hesap bilirkişisi aracılığıyla tespiti gerekirken hatalı ve eksik gerekçe ile anılan şekilde karar verilmesi nedeniyle hükmün kaldırılması gerekmiştir....
- ---konulan ipoteğin alacaklısı olarak ipoteğin temliki protokolleri kapsamında herhangi bir hak ve alacakları kalmadığını taahhüt ettikleri,---- bedelle--- bulunan taşınmazın ------nolu dairesine konulan ipoteğin ------- bedel ile temlik edildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ... yönünden husumetten reddine, ... yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın ... yönünden kabulüne, ... yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu 2145, 2440 ve 2442 parsel sayılı taşınmazların dava tarihindeki değerlerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedellerinin tahsili ile ecrimisile karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Karşı davacı ayıplı ve geç teslim nedeniyle doğan zararlar olduğunu, bu zararın makine bedelinden tenzili halinde doğacak zararlarının daha fazla olması halinde şimdilik 20.000,00 TL'nin zarar tarihinden reeskont faiziyle tahsilini istemiş, karşı davalı ise karşı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece alınan rapor ve ek rapora göre makine bedelinin 295.000,00 TL olduğu ve talep edilebilecek alacak kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine; geç teslim yönünden zararın ispatlanmadığı, ayıplı ve eksik imalât bulunmadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece taraflar arasında iş bedelinin sözleşmede kararlaştırılmadığı kabul edilerek bilirkişi raporu alınmış ve iş bedelinin raporda belirtilen 295.000,00 TL olduğu kabul edilerek sonuca gidilmiş ise de bu dosya kapsamına uygun düşmemiştir....
Hukuk Dairesi'nin 1993/8261 E. 1994/3361 Karar sayılı ilamı ile kesinleştiğini, bu sebeple davacının tapu iptali yönündeki talebinin, tapulamanın idari bir işlem sonucu yapılmış olup kesinleşmiş olması nedeniyle davanın reddine ve ipotek bedelinin ½ si davalıya ait olduğundan ipotek bedelinin ½ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiş olduğunu, davalıların alacağının zamanaşımına uğradığını belirterek, zamanaşımı nedeniyle ipoteğin fekkine, mahkeme aksi kanaatte ise bedelin bloke edilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ... adına kayıtlı 8806 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı ... lehine 19/04/1989 tarihli, 1591 yevmiye numaralı ve 855.000,00 Eski Türk Lirası bedelli ipotek şerhi bulunduğunu, ipoteğin kaldırılması için davalıya başvurulduğunda yüksek miktarlı bir bedel talep edildiğini, ancak ödenmesi gereken miktarın 3095 sayılı Kanuna göre 855.000,00 Eski Türk Lirası tutarındaki ipotek bedeline faiz uygulamak suretiyle belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek mahkemece tespit edilecek bedel karşılığında dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....
Mahkemece; davacının tescil ve satış bedelinin tahsili istemlerine ilişkin davanın reddine, faydalı ve değer artırıcı giderler talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Davalılar arasında biçimine uygun düzenlenmiş 30.10.1997 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı bu sözleşme uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan ve üzerinde çekişmeye yaratılmayan 6 numaralı bağımsız bölümü 21.11.1997 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile yükleniciden satın almıştır. Davadaki istemin dayanağı anılan sözleşmedir. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahibinin temel borcu ayıpsız bir arsayı bina yapılmak üzere yükleniciye teslim etmek, yüklenicinin temel borcu da arsa üzerinde sözleşmeye fen ve sanat kurallarına ve imar mevzuatına uygun bir bina yaparak arsa sahibine teslim etmektir....