WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bankası A.Ş. lehine her türlü sözleşmelerden, sebepsiz zenginleşmeden, haksız fiil ve diğer her türlü sebeplerden doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak 08.10.2010 tarihli 2. derece ipotek tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı T.... Bankası A.Ş.'nin 14.10.2020 tarihli yazı cevabında ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür. Her ne kadar ilk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senedi incelendiğinde ipoteğin konut kredisine özgülenmediği ve üst sınır ipoteği şeklinde kurulduğu, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı anlaşılmıştır....

    İİK'nun 150/ı ve buna bağlı olarak uygulanacak olan aynı Kanun'un 68/b maddesi, alacaklı banka lehine düzenlemeleri içermekte olup, anılan krediler de nitelik itibariyle bankalar tarafından verilebilmektedir. Bu nedenle İİK'nun 150/ı maddesindeki düzenlemenin, banka ve kredi veren kuruluşlar için getirtildiği, diğer gerçek ya da tüzel kişilerin anılan maddeye dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmalarının mümkün olmadığı düşünülmelidir. Bu durumda, alacaklının, 22.03.2001 tarih ... yevmiye nolu ipoteğe (ve ipotek miktarının artırılmasına ilişkin 29.01.2003 tarih ... yevmiye nolu ipoteğe) dayalı olarak genel mahkemelerde dava açıp alacağını miktar olarak belirlemeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması mümkün değildir....

      Somut olayda; davacının taşınmazı üzerinde davalı banka lehine 16.09.2010 tarihinde ipotek konulduğu, davalı tarafından 30.06.2011 tarihinde ipoteğin fek edildiği, bu ipoteğe dayalı olarak davacı aleyhine 05.12.2014 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Menfi tespit davası açıldıktan sonra, davalı alacaklı banka icra dairesine hitaben yazmış olduğu 05.02.2015 tarihli dilekçesinde; “...... adına kayıtlı taşınmaz üzerinde ipoteğin terkin edildiği sabit olduğundan bu taşınmazla ilgili başka bir işlem yapılmaması” talebinde bulunmuş ise de, davacı yönünden icra takibinden feragat etmemiştir. Bu durumda davanın konusuz kaldığından sözedilemeyeceğinden mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde işin esasına girilip araştırma ve inceleme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        Borçlunun, daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin, mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda; şikayete konu 141 parsel sayılı taşınmaz üzerinde, Akbank A.Ş lehine 08.09.2015 tarihli ipotek kurulduğu, ipoteğin niteliğine ilişkin 05.11.2015 tarihli cevabi yazıda; ipoteğin tarım kredisine dayalı olarak kurulduğu ve ipotek alacağının halen devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür....

          A.Ş. lehine her türlü kredi sözleşmesi, taahhütnamesi vs. uyarınca veya üçüncü kişiler tarafından borçlu ile ilgili olarak Banka’ya tevdi edilmiş/edilecek kefaletler uyarınca banka tarafından açılmış/açılacak her türlü krediden ötürü Banka’ya karşı asaleten ve kefaleten doğmuş doğacak tüm kredi borçlarının ve bunların faiz, komisyon, ücret, vergi vs. teminatı olarak 29.01.2014 tarihli 1. derece ipotek tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı....’nin 13.02.2020 tarihli yazı cevabında ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senedi incelendiğinde ipoteğin konut kredisine özgülenmediği, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı anlaşılmıştır....

            Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senedi incelendiğinde ipoteğin konut kredisine özgülenmediği ve üst sınır ipoteği şeklinde kurulduğu, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı anlaşılmıştır. O halde, şikayete konu taşınmaz üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından Bölge Adliye Mahkemesince şikayetin bahsi geçen nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12....

              Davalı T4 vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz 3.kişi mülkiyetinde olup davacının, ipoteğin fekki davası açma hak ve yetkisi yoktur. ipoteğin fekki davası, sadece taşınmazın maliki tarafından açılabildiğini davacı, taşınmazın maliki olmadığından davacının ipoteğin terkinini talep ve dava etmesinde hukuki faydası bulunmadığını , davanın hukuki yarar şartı yokluğundan reddedilmesi usule uygun olduğunu , davacı T1 ipotek akit tablosunda da belirtildiği üzere; tevdi ettiği ileride tevdi edeceği her türlü kredi taahhütnamelerine ve sözleşmelerine istinaden Akbank T.A.Ş. şubelerince açıldığını ve açılacak nakdi veya gayrinakdi, kredilerden doğmuş ve doğacak her türlü asalet ve kefalet kredi boçları ile sair bankacılık ve borç işlemlerinden dolayı doğmuş ve doğacak asalet ve kefalet borçlarının teminatı olarak Kocaeli, İzmit, 118 ada 9 parsel sayılı taşınmazını fekki bankaca bildirilinceye kadar süresiz Akbank.T.A.Ş. lehine ipotek tesis ettiğini , Türk Medeni Kanunu...

              A.Ş. hissesi üzerinde bulunan haciz ve ipoteğin tespit edilen bedel üzerine yansıtılmamış olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının üçüncü fıkrasının sonuna gelmek üzere "davalılardan ... Tekstil San. ve Tic. A.Ş. hissesi bulunan ... 1.İcra Müdürlüğüne ait haciz ile ... A.Ş. lehine olan ipoteğin bu davalının payına yansıtılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 23.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ipotek, muayyen bir borç miktarı için tesis edilmiş olup, ipotekle teminat altına alınan borcun tamamının, borçlusu tarafından ödendiğinin davalı banka vekilinin 7.6.2010 tarihli dilekçesinden anlaşılmasına ve alacak tediye ile sona erdiğine göre aile konutu üzerindeki ipoteğin terkin edilmesi (TMK.md.883/1) bu sebeple sonucu itibarıyla doğru olup, davalının bu yöne ve sair yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, sonucu itibarıyla usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.24.01.2012 (Salı)...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olup 27.02.2014 tarihinde açılmıştır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4/1. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun üçüncü kısmı hariç ikinci kitabından (TMKm. 118- 395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, aynı yasanın geçici 1. maddesi de; aile mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde yargı çevresi içerisinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işlerin, yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu