WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ya ait olduğu, davalının müvekkilini tehdit etmesi nedeniyle 31/05/2018 tarihinde davalı lehine 500.000,00 TL bedel ve 5 yıl süreyle ipotek hakkı tesis ettiğini, müvekkilinin kendi can ve mal varlığına veya yeğenine karşı bir zarar geleceği korkusu altında ipotek tesisi işleminin yapıldığını, müvekkilinin iradesinin tehdit ve korkutma yoluyla sakatlandığını, bu sebeple sözleşmenin müvekkilini bağlamadığını belirterek, müvekkiline ait taşınmaz üzerine davalı lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın 1 yıllık yasal süresi içinde açılmadığı için davanın esasına girilmeden öncelikle bu husus dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini gerektiğini, davacı ...'ın kendi adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmesini kabul ettiğini, davacı ...'...

    Aleyhine yargılamanın iadesi talep olunan ... ve ..., yargılamanın iadesi için öngörülen 3 aylık hak düşürücü sürenin geçtiğini, hileli ya da muvazaalı bir dava söz konusu olmadığını, dava konusu bağımsız bölümlerde ... adına kayıtlı 1/2’şer payın, 05.08.2011 ve 15.08.2011 tarihli ikrazat sözleşmeleri gereğince borca teminat olmak üzere ...’na devredildiğini, anılan sözleşmelerdeki borcun ödenmesi halinde taşınmazların ...’a iadesi gerektiğini, ancak ... hakkında savcılıkça yürütülen bir soruşturma nedeniyle taşınmazların iadesinin mümkün olmaması karşısında ... tarafından ... aleyhine ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/208 Esas sayılı iptal tescil davasının açıldığını ve bu davanın kabulle neticelendiğini, hileli bir işlem olmadığını belirterek yargılamanın iadesi talebinin reddini savunmuşlardır. İlk derece mahkemesince, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 376. maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile ... 16....

      G.. tarafından temyiz edilen Sakarya 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.03.2014 tarihli ve 2013/298-2014/122 sayılı kararının Dairece 06.03.2014 tarihli ve 2014/8607-2015/8737 sayılı karar ile sonuçlandırıldığı ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği; ancak karar yazılırken yanlışlıkla Sakarya 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.02.2014 tarihli ve 2013/492-2014/77 sayılı dosyasındaki kararın eklendiği anlaşıldığından Dairenin 2014/8607 Esas sayılı dosyasında verilen karardan; "Dava; yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....

        Davalı-karşı davacı vekili, ipoteğin 26 sene öncesine dayandığını, borcun taşınmazın önceki maliki olan ... tarafından ödendiğini, bu kişinin vefat ettiğini ve muris önceden ihmal ettiğinden terkin işlemlerinin yapılamadığını, ipotek lehtarlarıyla iletişime geçilemediğinden ipoteğin fekki talebinde bulunulduğunu, davacıların kötü niyetli olduklarını, zaten asıl alacağın tahsil edilmesi için 26 yıl beklemelerinin de bunu açıkladığını, ipoteğin kaldırılmasına bir kısım ipotek lehtarlarının da rıza gösterdiğini ve güncel bedelin 7,9TL olduğunu belirterek; asıl davanın reddi ile ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş; daha sonra asıl davacılar-karşı davalılar, aynı yer 22 no'lu bağımsız bölüm için ...’a; aynı yer 23 nolu bölüm için ise ...’a dava açmış, bu kişiler de asıl davacılar-karşı davalılara ipoteğin kaldırılmasına yönelik karşı dava açmışlar ve bu davalar eldeki dava ile birleştirilmiştir....

          Davacı taraf, 13.09.2006 tarihli protokolde geçen ... ili ... ilçesinde kain ... ada ... sayılı parseldeki 1, 3, 4, 6 ve 8 no’lu bağımsız bölümler üzerinde 30.04.2008 tarihinde davalı ... lehine 2.000.000,00 TL üzerinden tesis edilen ipoteğin kaldırılması için davalılara 2.640.600,00 TL ödeme yaptığını ve bu nedenle ...’nin 07.07.2009 tarihinde ipoteğin bedelini aldığından bahisle ipoteği kaldırdığını iddia etmiş, davalılar ise; nasıl hesaplandığı anlaşılmayan 2.640.600,00 TL’nin gerçek bir ödeme olmadığını, herhangi bir kayda dayanmadığını, çekişmeli taşınmazdaki ¼ payın temlik alınması nedeniyle bağımsız bölümler üzerindeki ipoteğin bila bedel kaldırıldığını savunmuştur. Hemen belirtilmelidir ki, 30.04.2008 tarihinde davalı ... lehine 2.000.000,00 TL üzerinden tesis edilen ipotek yönünden yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın salt davacı beyanı dikkate alınarak 2.640.000,00 TL’nin davacı tarafından davalılara ödendiğinin kabul edilmesi doğru değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ...tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması talep etmiştir. Dava değeri 60.000 TL olarak belirtilmiş, nispi harç bu bedel üzerinden alınmıştır. İpotek bedeli 260.000 TL’dir. İpoteğin kaldırılmasına ilişkin istemler nispi harca tabi olup, davanın değeri ipotek miktarı olduğundan, bu bedel üzerinden nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu m. 30-32)....

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 448 parsel üzerine konulan ipotekten dolayı hakkında yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekki isteminde bulunmuştur. Mahkemece; ipoteğin temelini oluşturan alacağın gerçekte olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, ... İcra Müdürlüğünün 2009/3893 Esas sayılı takibe dayanak ipotekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekkine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. İpotek, halen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla birlikte doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak için kurulabilir (TMK.m.881). Mevcut alacakları teminat altına almak için kurulan ipotek, anapara ipoteğidir. İlerde doğacak veya doğması muhtemel alacaklar için kurulacak ipotek ise üst sınır (azami meblağ) ipoteğidir....

                Mülkiyetin kazanmasının dayanağı olan cebri icra ihalesinin geçerli ve ayakta olduğu bu durumda ihale iptal edilmeden davalı aleyhine açılacak olan tapu iptal ve tescili davasının dinlenme olanağı bulunmadığı kuşkusuzdur. (Yargıtay 2.H.D 2015/14523- 2015/15481) Açılan davanın bu sebeplerle davanın reddine " karar verilmiştir. Davacıların dava dilekçesindeki anlatımından ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davacıların davasının; davalı adına oluşan kaydın oluşumunun illetten yoksun olduğu iddiasına dayalı yolsuz tescil sebebiyle tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Öyleyse, bu belirlemeye göre istek, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil niteliğinde olup bu dava yönünden genel mahkemeler görevlidir. Nitekim dava Asliye Hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılmıştır....

                O halde; aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davanın, tapu iptal ve tescil davasından tefrik edilip, ayrı bir esasa kaydedilmesi, tapu iptal ve tescil dosyasının bekletici mesele yapılıp, sonucunun beklenilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Sonuç itibarı ile davacı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının taşınmazda kiracı sıfatı ile oturduğunu, geçerli ve resmi şekilde yapılmış bir devir sözleşmesinin sunulmadığını, 21.650- TL kira alacakları için İstanbul 23.İcra Dairesi’nin 2017/16329E. sayılı dosyası ile tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, davacının vekaletsiz iş görme hükümlerine göre değerlendirilmesi halinde davacının ancak zorunlu ve faydalı giderlerden sökülüp götürülmesi mümkün olmayan giderleri talep edebileceğini, davacının ödemelere ilişkin belge sunmadığını, ödenen 190.000- TL kaporanın iadesi için müvekkiline fırsat verilmeden davanın açıldığını, geçerli bir şekille akit edilmeyen ve herhangi bir hüküm doğurmayan dava konusu sözleşmeye dayanarak menfi zararların talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini, davacı tarafın 60.000- TL kapora bedeli, 116.000- TL tadilat bedeli ile menfi zarar olarak 4.000- TL bedel olmak üzere hukuka ve yasalara aykırı bedel ve faiz taleplerinin reddini, davacının temerrüde düşmüş olduğu...

                UYAP Entegrasyonu