Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan intifa hakkının terkin şartları ve şekli TMK.nun 796. maddesinde düzenlenmiş olup, bu şartların varlığı araştırılmadan salt tek yanlı fesih ihtarına dayalı olarak intifa hakkının terkini de yerinde değildir. Ayrıca yanlar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinde davacıya tek yanlı akdi fesih yetkisi tanınmamış ise de, akdin çekilmez hale gelmesi durumunda B.K.nuna göre fesih hakkı mevcuttur. Ne var ki davacı yanca akdin feshine dayanak yapılan sözleşmenin 4.maddesinde davalıya yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği ve bu yönde bir davacı ihtarı olup olmadığı incelenip araştırılmadan tek yanlı ihtara dayalı fesih irade beyanı ile akdin fesih edildiğinin kabulü de, kabul şekli ile isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    sayılsa dahi ayni hakkın şahsi haktan üstün olduğunu ileri sürerek, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını, tapu kaydının iptali ile adına tescilini, mümkün olmazsa tazminata karar verilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.8.2004 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; H.U....193/4. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 29.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 18.8.2004 tarihli dilekçesiyle ... İli ... İlçesi ... Mahallesinde bulunan 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki A Blok 16 bağımsız mesken üzerinde davalılar lehine 12.9.2003 tarihli 7018 yevmiye sayılı resmi senet ile konulan ipoteğin dayanağı resmi senedin sahte olduğu nedeniyle tapudan terkini istenmiştir. ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesince taşınmazın bulunduğu ... İlçesinin adli yönden ... Adliyesine bağlanması nedeniyle ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.04.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı vekili Av. ....... 25.12.2015 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat etmiş, dosyada mevcut 28.07.2006 tarihli ve ..... yevmiye numaralı vekaletnamesinde temyizden feragate yetkili bulunduğu anlaşılmış olmakla temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere feragat nedeniyle temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar veridi....

          Mahkemece borç verme konusunda uzman olan basiretli bir tacir gibi davranması gereken bankanın ipotek verme yetkisi içermeyen vekaletnameye dayanarak kendi hatası ile verdiği kredi borcunun teminatını teşkil etmek üzere gayrimenkul üzerinde ipotek oluşturması nedeni ile taşınmazın maliki tarafından hakkında açılan ipoteğin terkini ve ipotek nedeni ile yapılan ödemenin iadesi istemli davada, davacının davayı kaybetmesi nedeni ile ödemek zorunda kaldığı yargılama giderleri ile mahkemece verilen hükmün icraya konulması nedeni ile icrada ödediği icra giderlerinin davalıdan tahsilini talep etmesinin mümkün bulunmadığı, davalının tazminat isteminin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Mahkemece, taşınmazın kadastro tespiti ile orman sınırı içinde kaldığı, mülkiyetinin tespit öncesi ve sonrasında da hukuken davacı yanda bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasındaki adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, iadesi talebine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

              Zira; bir davada ileri sürülen olguları kanıtlamak taraflara, bu olgulara dayalı olarak uyuşmazlığı nitelemek, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak uygulamak doğrudan hakime ait bir görevidir. ( HMK 33. madde) Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni, kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya ikinci derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelmez. Bunun bir sonucu olarak da, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunması olanaklı değildir. (HGK 13.06.2007 tarih, 2007/18-330 E.; 2007/350 K.; 17.02.2010 tarih, 2010/13-93 E.; 2010/88 K.)...

                faydalanması nedeniyle ödemesi gereken miktarlar açısından sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olması gerektiği, kooperatif genel kurulu tarafından 120 m²'lik iş yerleri için belirlenen aylık 170,00 TL aidat miktarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödemesi gerektiği, ancak taşınmazı edindiği tarih olan 05.04.2012 tarihinden önce taşınmazda malik olmadığı gibi kooperatif üyesi de olmaması nedeniyle bu tarihten önceki aidat borçlarından sorumlu olmayıp, bu tarihten sonraki işleyen aidat borçlarından sorumlu olacağı, her ne kadar davacı ödenmeyen aidat miktarlarına aylık %4 oranında faiz uygulanmasını talep etmiş ise de; 2012 yılında yapılan kooperatif genel kurulunda ödenmeyen aidat alacaklarına uygulanacak olan faiz oranının kararlaştırılmadığının görüldüğü ve bu sebeple davalının ödemediği aidat alacaklarına ilişkin ödemesi gereken faiz oranının yasal faiz oranı olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile itirazın 1.870,00 TL asıl alacak, 367,47 TL işlemiş faiz...

                  Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davacıların yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılması istenen 1995/131 esas sayılı ilam taşınmazın aynı ile ilgili bulunduğu, davacıların mülkiyet hakkını önde tutarak adlarına tescil istedikleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine açılan dava nedeniyle davacı ... adına bankaya yatırılan bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre Hazinece talep edilmesi mümkün olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edenden alınmasına ve Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j....

                    alacağın temliki sözleşmesi kurulurken davacının hataya düşürüldüğünden ve yanılmayı bilmesinin mümkün olmadığından sözleşmeyi iptal hakkı doğduğunu, davacının hataya düşmesi sonucu ipoteğin temliki sözleşmesinin iptal edildiğini ileri sürerek sebepsiz zenginleşmeden ötürü 203.232,75 TL' nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu