Mahkemece, uyarlanan ipotek bedeli 5.580 TL bedeli depo ettirilerek ipoteğin fekkine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Bir davada yargılma giderlerinden davada haksız çıkan taraf sorumludur. Ancak, hal ve davranışlarıyla dava açılmasına neden olmayan ve ilk celse davayı kabul eden tarafın yargılama giderlerinden sorumlu olmayacağı HMK'nın 312. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Somut uyuşmazlıkta, resmi ipotek belgesinden imar uygulanması nedeniyle dava konusu 26 parsel sayılı taşınmazın 24/81 payı üzerinde davalı yararına 28.12.1999 tarihinde 1. dereceden, faizsiz, 108 TL bedelli ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır....
ve takibin 04/01/2017 tarihinde başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olduğu, takibe konu asıl alacağın 200.000,00 TL olarak başlatıldığı, ipoteğin tapuya tescil edilen 19/01/2006 tarihli olduğu görülmüştür. Dava değeri, 34.614,74 TL olarak gösterilmiş ve dava bu miktar üzerinden harçlandırılmıştır. Yargılama sırasında, eksik harç ikmal edilmemiştir. İpoteğin fekki davalarında dava değeri ipotek bedeli üzerinden harçlandırılarak açılır. Eksik harç ise, res'en ikmal ettirilir. Mahkemece, eksik harç ikmal ettirilmeden, harçlandırılan dava değerini aşacak şekilde vekalet ücretine ve tavzih ile düzeltilmiş ise de harç tahsiline hükmedilmesi yerinde olmamıştır. Bu durumda, eksik harcın ikmali ile yargılamaya devam edilmesi için yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve dosyanın mahkemesine idesine karar verilmesi HMK nun 353/1-a-4 maddesi gereğince ve kesin olarak karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: 1-Davalının istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İzmir 5....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından davacı aleyhine Adana 13. İcra Müdürlüğünün 2014/13853 E. sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davacının icra takibine konu borçlu şirket ile ilgili herhangi bir kefaletinin ve sözleşme üzerinde imzasının bulunmadığını, davacı ve eşinin birlikte yaşadığı mesken üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğunu, davacının eşi tarafından Mersin 5....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - - Davacı vekili, ....'da mukim davacı şirketin davalı ile ticari ilişkisi nedeniyle, diğer müvekkilinin maliki olduğu taşınmaz üzerinde davalı yararına teminat amacıyla ipotek tesis edildiğini, taraflar arasında ticari münasebet kalmadığını ve çekilen ihtara rağmen ipoteğin fek edilmediğini belirterek konusuz kalan ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin alacağı devam ettiğinden ipoteğin kaldırılmasını, borcun ödenmesi halinde ipoteğin fekkedileceğini bildirerek davanın reddini istemiştir....
un açmış olduğu dava gözetildiğinde iş bu davada, borçlu olup olmamak önem arz etmediğini, açıklandığı üzere dava dışı ... tarafından açılan dava reddedildiğini, somut bu durum karşısında ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğunu, somut olayda, uyuşmazlık ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, davacının tacir olmadığı gibi, ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlem ya da fiil de söz konusu olmadığına göre, ticari niteliği bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerektiğini, iş bu davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevli değildir....
Lehine ipotek verilen dava dışı şirketin 14 adet iade edilmemiş çeklerinden dolayı davalı bankanın 14.200,00 TL yasal sorumluluğunun bulunduğu ve dava devam ederken bu sorumluluk nedeniyle 3. kişi tarafından açılan mevduat hesabında bulunan 14.200,00 TL nin süresiz olarak rehin verildiği ve bu rehin karşılığı davalı banka tarafından dava devam ederken ipoteğin fekkedildiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrası “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” düzenlemesini haiz olup, bu durumda davacının dava açtığı tarihte ipoteğin fek koşullarının bulunmadığı, ipoteğin iade edilmeyen çekler nedeniyle mevduat rehni gösterilmek suretiyle dava devam ederken kaldırıldığı, taraflar arasında...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilince ... parsel sayılı taşınmazlarda 31.5.1996 ve 25.6.1998 tarihlerinde 5.000 YTL. ve 9.600.-YTL.bedelli ipotekler tesis edildiğini, her iki ipotek bedelinin ödendiğini, davalı bankanın ipoteğin fekki için yazdığı 14.6.2000 tarihli yazısında sadece 2443 nolu parselin yazıldığını, sadece bu parsel üzerindeki ipoteğin kaldırıldığını, bedeli ödendiği halde fek yazısında 9 nolu parselin belirtilmemesinin ihmalden kaynaklandığını belirterek 14.6.2000 tarihli ve 819 sayılı yazıya istinaden ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dışı Lidyalı İnş.Turz. Tem....
Konut İnş.San.Dış Tic.Ltd.Şti.’nden 12.12.2007 tarihinde satın aldığı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis edilen 1.derecede 600.000 TL bedelli üst sınır (teminat) ipoteği bulunduğunu, taşınmazın ipotekli olarak satın alındığını, banka ile görüşülüp borç ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek davalı lehine konulan 600.000 TL tutarındaki ipoteğin bedelin tamamen ödenmiş olması nedeniyle terkinine, ipoteğin fekki amacıyla davalı bankaya ödenen 300.000 TL dışında ipotekle teminat altına alınan başka borç var ise bunun tespiti ile borcun tarafımızdan ödenmesi (mahkeme veznesine yatırılması) karşısında ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Taşınmazın değerindeki ipoteğin konulduğu tarihten bugüne kadar olan artış gözetilerek dava tarihi itibariyle rayiç bedeli depo ettirilmek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, 30.11.2011 tarihli hisse devir vaadi sözleşmesinde ipoteklerin hisse devir tarihinden sonra 90 gün içinde kaldırılacağının kararlaştırıldığı, davalı şirkete ait ticaret sicil dosyasına göre, dava tarihinde halen sözleşmede belirtilen ipoteklerin kaldırılması için öngörülen şartların gerçekleşmediğini, bu nedenle davalının bu hususta sorumlu tutulamayacağını, dava sırasında da ipoteğin fek edildiği gerekçesiyle ipoteğin fekki hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu ipotek bankadan kullandırılan kredinin teminatı olarak dava dışı banka yararına tesis edilmiştir. Yargılama aşamasında da banka tarafından ipotek kaldırılmıştır....