WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 18/09/2018 tarih 2017/688 Esas 2018/537 Karar sayılı kararıyla özetle; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, aile konutu şerhi bulunmasa da bunu bilebilecek durumda olan bankanın TMK md.1023'den yararlanmasının mümkün olmadığı, TMK md.194 uyarınca davacı eşin açık rızasının bulunmadığı gerekçe gösterilerek ''davanın kabulüne, Hatay ili Erzin ilçesi Yeşilkent mahallesi İsalı mevkii 7282 parselde kayıtlı 8 numaralı bağımsız bölüm üzerine davalı T4 lehine tesis edilen 08/12/2016 tarih ve 4964 yevmiye nolu ipoteğin kaldırılmasına,'' karar verildiği, kararın usulüne uygun olarak tüm taraflara tebliğ edildiği, davalı banka vekilinin süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; gerek ipotek tesisi esnasında gerekse icra takibine başlanıldığı sırada davaya konu taşınmazın kaydında aile konutu şerhinin bulunmadığını, müvekkili bankanın TMK 1023. maddesi gereğince tapudaki iyi niyetli kazanımın korunması gerektiğini, ipotek işlemleri sırasında taşınmazın...

Hukuk Dairesinin 2021/412 E. 2021/1823 K. sayılı kararında da açıkça belirtildiği gibi; bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

Aile Mahkemesi TARİHİ : 22/01/2015 NUMARASI : 2013/500-2015/19 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı Kenan'ın kötü niyetinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....

    Md ile değişik 194/3. maddesinde uyarınca aile konutu şerhi konulması talebinin tapu müdürlüğünden istenmesi gerektiği, Tapu müdürlüğü tarafından talebin yerine getirilmediği belgelen diği takdirde, dava konusu yapılabileceğinin yargı içtihatları ile benimsendiği, açılmasında bu usüle uyulmadığından HMK.nun 114/1- h ve 115/2.maddesi uyarınca aile konutu şerhi konulması davasının usulden reddi gerekmekte ise de yargılama sırasında davacının başvurusu üzerine 16/04/2018 tarihinde taşınmaza aile konutu şerhi konulduğundan aile konutu şerhi konulması hakkındaki davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz etmiş ise de; duruşma giderleri karşılanmadığından duruşma isteminin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı davasını ispat etmekle yükümlüdür. (TMK.md.6) Davacı verilen süre içerisinde konutun aile konutu olduğunu ve ipotek alacaklısı şirketin kötü niyetli olduğunu (TMK.md.3) kanıtlayamamıştır. Mahkemece kanıtlanmayan ipoteğin kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların uzun süredir evli olduklarını, davaya konu Karaman ili Merkez ilçesi Piri Reis Mah. 3403 ada 1 parsel 6 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın aile konutu olduğunu, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, davalı eşin dava konusu aile konutu üzerinde diğer davalı banka lehine ipotek tesis ettiğini ve bu işlem için davacı eşin açık rızasını almadığını, dava konusu taşınmazın aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi amacıyla dava konusu evin satımının söz konusu olduğunu, bu durumda müvekkilinin ve ailesinin ortada kalacağını, yaşayacak başka yerleri olmadığını, bu nedenlerle dava konusu taşınmaz kaydına aile konutu şerhi konularak şerhin tapuya işlenmesini, taşınmazda davalılardan Halkbankası lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve davaya konu taşınmaza dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2020 NUMARASI : 2019/84 ESAS, 2020/377 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 1416 ada 2 nolu parselin aile konutu olduğunu, taşınmaz üzerinde rıza dışı ipotek tesis edildiğini, ipoteğin geçersiz olduğunun ileri sürerek öncelikle bu davanın Diyarbakır 1. Aile Mahkemesi’nin 2019/3 E. sayılı dosya ile birleştirilmesine, taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi K A R A R Dava, taşınmazın aile konutu olduğu iddiasıyla ipoteğin fekki ile aile konutu şerhi verilmesi istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        in, müvekkilinin açık onayını almaksızın tapuda adına kayıtlı fakat tarafların müşterek ve aile konutu olarak kullanılan dava konusu gayrimenkul üzerine diğer davalı şirket lehine ipotek tesis ettiğini, ipotek tesis edildiği zaman aile konut şerhi mevcut değilse de müvekkilinin ipotekten haberi olmaksızın 02.10.2018 tarihinde tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi işlettiğini, ipotek tesis etmeden önce ve tapu işlemlerini sırasında davalı şirket ipotek alacağı taşınmazın aile konutu olduğunu basiretli bir tacir gibi davranarak bilmesi gerekirken bu yeri konut olmasına rağmen ve yasanın ön gördüğü eşin muvafakatını almadan ipotek olması ipoteğin geçersiz olmasına sebebiyet verdiğini belirterek aile konutu olarak kullanılan ve aile konut şerhi tapu kaydına işletilen taşınmazın tapu kaydındaki 300.000,00 TL bedelli ipoteğin ve icra müdürlüğünce konulan ipoteğin paraya çevrilme şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazda, malik olmayan eşin rızası alınmadan ipotek verildiğinden bahisle Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince, davalı şirket adına olan 1.12.2004 tarih, 3756 yevmiye ve 10.7.2009 tarih, 4042 yevmiye numaralı ipoteklerin iptaline ve tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre; “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz”. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikle yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu