Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Turan Yıldırım vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme gerekçeli kararında; davacı eşine evin üzerine ipotek konulmasına açık rıza verdiği hususunun ispat edilemediği anlaşıldığını şeklinde yazıldığını, tanıklar davalı Turan'ın iyiniyetli olduğundan bahsetmişlerse de davalının iyiniyet iddiası dinlenmediğini, aile konutu olduğu davacı tarafından ispat edilen taşınmazın üzerine davalı lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilerek hüküm kurulduğu şeklinde kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, aile konutu şerhi bu tesisten çok sonra 11.10.2017 tarihinde davacı tarafından konulduğunu, davalı müvekkilinin ipotek tesisi söz konusu taşınmazda her hangi bir aile konutu şerhi bulunmadığından bu taşınmazın aile konutu olduğuna dair herhangi bir bilgisinin bulunmadığını, verilen mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazda ipotek tesis edilirken aile konutu şerhinin bulunmaması, müvekkilinin bir banka veya kurum...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava; aile konutu üzerine konulan ipoteğin fekki ile kayıt üzerine aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğı için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....

Davanın tapu iptali tescil, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası olduğu, tapu iptali tescil davası ile ipoteğin kaldırılması talebinin nispi harca tabi olduğu, aile konutu şerhi konulması talebini ise maktu harca tabi olduğu, ancak dava açılırken sadece 54,30TL başvurma harcı ile 54,30TL peşin harç yatırıldığı, başvurma harcı tüm talepleri kapsamakla birlikte yatırılan 54,30TL peşin harcın aile konutu şerhi konulması talebine ilişkin olduğu, tapu iptali tescil talebi ve ipoteğin kaldırılması talebi yönünden harç tamamlanmadan yargılamaya devam edildiği gibi lehine ipotek konulan Akbank 'ın davalı sıfatıyla davaya dahil edilmediği anlaşılmaktadır. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından ipoteğin kaldırılması davasının reddi yönünden, davalılardan İşbankası A.Ş. tarafından ise dava konusu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu taşınmazın ipotek tesis tarihinde aile konutu olarak kullanıldığının ispatlanamadığının anlaşılmasına göre davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece aile konutunda sürekli kalma koşulunun bulunmadığı, taşınmazın aile konutu olduğu ve tarafların başkaca aile konutlarının olmadığı gerekçesiyle dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun...

    Eşlerden birinin ölümü halinde dahi, sağ kalan eş ve varsa çocuklar için aile konutunun bu değeri ortadan kalkmaz, aksine yaşanmış ortak anılardan dolayı özellikle manevi değeri daha da artar. Aile konutunun öneminden dolayı, kanun koyucu Türk Medeni Kanunu' nda, aile konutu ile ilgili önemli düzenlemelere yer vermiştir. Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili  kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz (TMK m.194/1). Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....

      GEREKÇE : Davanın konusu, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ile aile konutu şerhi verilmesi talebinden ibarettir. Davalı T8 vekili istinafında, davacının iyi niyetli olmadığını, A Bank'tan çekilen kredi için aile konutuna ipotek konulmasına muvafakat ettiğini, bu nedenle 2.dereceden verilen ipotek için de bu muvafakatın geçerli olacağını, aile konutu olduğu iddiasının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....

      Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın red gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 01.11.2018 gün ve 2017/6349-2018/12283 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Davacı aile konutu olan taşınmaz üzerine, davalı eşi tarafından diğer davalı lehine ipotek tesis edildiğini belirterek, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını ve tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiş, mahkemece aile konutu şerhi konulması talebinin kabulüne, ipoteğin kaldırılması davasının ise reddine karar verilmiştir. Hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce, "Davacı ile davalı eş Ercan'ın dava konusu taşınmazı aile konutu olarak kullandıkları, davalı ...'ın davacı eşin "açık" rızası olmadan işbu taşınmaza diğer davalı lehine ipotek tesis ettirdiği anlaşılmaktadır....

        GEREKÇE: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve tapuya aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da'’ eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur....

        taşınmazın yukarıda belirtildiği üzere aile konutu niteliğinde olması sebebiyle aile konutu şerhi konulması davasının da kabulü ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu