WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti'den olan alacak miktarını beyan etmek ve alacağa ilişkin dayanak belgelerini (çek ve senetleri) sunmak üzere davalıya süre verilmesi, bu suretle alacağın tespiti, sonrasında ise işletme hakkının protokolde kararlaştırılan değeri 90.000,00 euronun (ve varsa harici ödemelerin) borçtan düşülmesi, borcun bu şekilde sükut etmesi halinde ipoteğin fekkine karar verilmesi, borç miktarının 90.000 euroyu aşması halinde ise davalının bakiye borç miktarı için ipoteğin devamında hukuki yararının olduğu kabul edilerek borcun depo edilmesi için davacıya süre verilmesi, borcun ödenmesi halinde davanın kabulü ile ipoteğin fekkine, ödenmemesi halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2....

    Şti'den olan alacak miktarını beyan etmek ve alacağa ilişkin dayanak belgelerini (çek ve senetleri) sunmak üzere davalıya süre verilmesi, bu suretle alacağın tespiti, sonrasında ise işletme hakkının protokolde kararlaştırılan değeri 90.000,00 euronun (ve varsa harici ödemelerin) borçtan düşülmesi, borcun bu şekilde sükut etmesi halinde ipoteğin fekkine karar verilmesi, borç miktarının 90.000 euroyu aşması halinde ise davalının bakiye borç miktarı için ipoteğin devamında hukuki yararının olduğu kabul edilerek borcun depo edilmesi için davacıya süre verilmesi, borcun ödenmesi halinde davanın kabulü ile ipoteğin fekkine, ödenmemesi halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2....

      Davalı T12 vekili cevap dilekçesinde;davacılar ipoteğin süreli değil, kesin bir borç ipoteği olduğunu ileri sürdüğünü, ipoteğin süreli olarak tesis edilmesinin farklı bir husus olduğunu ve bir ipoteğin hem kesin borç hem de süreli ipotek olmasının mümkün olmadığını,tapu kütüklerinde de 12 aylık sürenin tapu kütüğünde gayrimenkul rehin hakları sütununda açıkça yer aldığını, dava konusu ipoteğin sona erme süresinin sona ermesi değil TMK.883.e 04/07/2019 tarihinde eklenen fıkra uyarınca terkin işlemi neticesinde gerçekleştirilebileceğini bildirerek terkin işleminin kaldırılarak ipoteğin yeniden tesisi yönündeki hukuki dayanaktan yoksun olan taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Maddesinde belirtilen tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması aranmadığını, bu davada arabuluculuk dava şartının aranamayacağını, arabulculuğun bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin davalar olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

        Maddesinde belirtilen tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması aranmadığını, bu davada arabuluculuk dava şartının aranamayacağını, arabulculuğun bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin davalar olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

        Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipoteğin tespit edilen bedele yansıtılmamış olması doğru görülmemiş ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm kısmının 1 nolu bendinin 3. paragrafının sonuna "tapu kaydında mevcut ipoteğin tespit edilen bedele yansıtılmasına" sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 04.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takipte, takip dayanağı ipoteğin kesin borç ipoteği olması nedeniyle sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takipte talep edilen işlemiş faiz miktarına ve faiz oranına itiraz ettiğine göre, mahkemece ipotek akit tablosu ve kredi sözleşmeleri esas alınarak, gerektiğinde Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi incelemesi (faiz hesabı) yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 22.07.2011 tarihli resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ (üst sınır) ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabilir....

              - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine konu alacağın teminatı amacı ile üzerinde ipotek kurulan üç adet taşınmazın davacı tarafından satın alındığını, müvekkilinin ipoteğin fekkini sağlamak için kredi borcunu ödediğini ancak davalı bankanın kredi sözleşmesi konusu dışındaki çek bedelinin de tahsilini talep etmek suretiyle ipoteğin fekki işlemini geciktirdiğini, müvekkiline haksız yere zaman kaybettirdiğini, borcun tamamının ödenmesinden sonra ipoteğin kaldırıldığını ancak bu sürede davacının maddi ve manevi zarar gördüğünü belirterek 10.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ihtarı ile ipoteğin kaldırılmasını istediği sırada, borcun tamamı ödenmediği için ipoteğin kaldırılmadığını, keyfi bir işlem yapılmadığını davacının zarar görmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

                Mahkemece toplanan delillere göre; borcun ödenmemesi nedeniyle davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yönünde takip yapıldığı, davalı şirketçe davacıya 138.000,00 TL'nin ödenmesi halinde ipoteklerin fekkedileceği bildirilmiş ise de, icra dosyasındaki borç miktarlarının fazla olması nedeniyle davalının ödemeye rağmen ipotekleri kaldırmadığı, ancak davacının ipoteğin kaldırılması talebiyle dava açtığı, davacı talebinin haklılığının ise yargılamayı gerektirdiği, davacının kişilik haklarına bir saldırının söz konusu olmadığı, dolayısıyla manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu