WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesince ipoteğin kural olarak sıra cetveline girmeden ödeneceği, davalı banka ile dava dışı borçlu arasında akdedilen sözleşme hükümlerine göre ipoteğin 743 sayılı ... Kanunu Medenisi’nin 790 ncı maddesinde sayılan fer’... de kapsadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gayrımenkul mükellefiyeti olan ipoteğin teminat teşkil ettiği alacak miktarının belirlenmesi için öncelikle niteliğinin kesin borç ipoteği mi, yoksa üst sınır ipoteği mi olduğunun belirlenmesi gerekir. İpoteğin tesisi tarihinde yürürlükte bulunan 743 sayılı ... Kanunu Medenisinin 790 ncı maddesine göre anapara, takip masrafları, geçen günlerin faizleri ve satışın talep edildiği zamanda vadeleri hulul etmiş bulunan üç senelik faizler ile son vadeden itibaren işleyen faizler, ipoteğin teminat kapsamındadır. Üst sınır ipoteğinde ise alacaklının taleplerinin toplamı üst sınırı geçemez....

    Somut olayda, ... ili ... ilçesi 1278 Ada 3 parsel sayılı taşınmazın borçlu ... adına kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerinde 11.01.1999 tarihli ... lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu, ipoteğin taşınmazın eski maliki tarafından imar uygulaması sonucu tesis edildiği ve 12.02.2015 tarihinde haciz konulduğu görülmektedir. Taşınmazı ipotekle yükümlü olarak bilerek satın alan kişinin kendi tesis ettiği ipotek ile bu ipotek arasında da sebep sonuç ilişkisi arasında fark olmayacağı tabii ise de dosyada bulunan belgeler incelendiğinde taşınmaz üzerindeki ipoteğin imar uygulaması sonucu tesisi edildiği ve ipoteğin serbest irade ile kurulmamış olduğu ve zorunlu ipotek olduğu gözetilerek borçlunun meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; davacının malik olduğu 19516 ada 2 sayılı parseldeki villa nitelikli 26 numaralı bağımsız bölümün vekalet yoluyla 30.10.2006 tarihinde davalılardan ...’a tapuda satıldığı, 20.11.2006 tarihinde kayıt maliki olan davalı ...’ın diğer davalı banka lehine ... Tic. ve San....

        Somut olayda; Dairemizin bozma ilamında; mirasın hükmen reddi şikayeti hakkında mahkemece verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği görülür ise derdestlikten bu yöne ilişkin davanın reddine karar verilmesi, aksi halde mirasın reddi davasının bekletici mesele yapılması, bu dava sonunda mirasın hükmen reddi kararı verilir ise takibin iptali yönünde hüküm tesisi, anılan dava reddedilir ise borçluların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, ancak mahkemece davanın derdestlik nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilâm doğrultusunda, terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine ilişkin kararın kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          işlem yapılmaması itirazın üzerine 2 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen iptal yoluna gidilmemiş ve ipoteğin rızaen fek edilmemiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde kötüniyet tazminat koşullarının gerçekleştiğine dair görüş ve kanaat bildirilmiştir....

            Bu değer 07.12.1990 tarihi itibarı ile belirlenmiştir. 2981 sayılı yasa uyarınca alacağı karşılamak üzere tesis edilen ... bu ipoteğin 07.12.1990 tarihinden buyana borç tasfiye edilmediğine göre dava tarihi itibarı ile güncelleştirilmiş değeri bilirkişiye tespit ettirilerek bu değerle mahkemenin görev sınırı aşılmamış ise onun hüküm altına alınması gerekir. Güncelleştirilmiş ipotek bedeli yöntemine uygun belirlenmeden "İpotek bedelinin konulduğu tarihten dava tarihine kadar dönemsel faiz hesabı yapılması ve bilirkişi raporunda 4.591.916 lira ipoteğin faiz hesaplanması sonucu 29,00 YTL. reeskont faizi tahakkuk edebileceği" biçiminde hüküm tesisi yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

              (TMK.nu 881) Miktarı ipoteğin tesisi anında belli olan alacaklar için ana para ipoteği, miktarı ipoteğin tesisi anında belli (muayyen) olmayan fakat ilerde gerçekleşecek alacaklar için ise üst sınır ipoteği kurulur (TMK.m. 851). Ana para ipoteğinde taşınmazın teminat altına aldığı miktar rehin sözleşmesinde yazılı olan meblağ, üst sınır ipoteğinde ise ilerde tahakkuku muhtemel alacağın tahakkuk eden ve fakat üst sınır olarak belirlenen meblağı geçemeyecek olan kısmıdır. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; ipotek alacaklısına ticari ilişki nedeniyle alacağı olan ve ipotek rehini ile teminat altına alınan tutarın ödenmediği bilirkişi raporlarıyla sabittir. O yüzden mahkemece ipoteğin terkini isteminin reddedilmesinde ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe itirazın iptal edilmiş olmasında bir yanılgı yoktur....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/12/2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı Bankanın diğer davalı ... için kullandırdığı kredi kapsamında 7595 ada 5 parselde kain zemin kat 1 No'lu bağımsız bölümün tapu kaydı üzerine ipotek tesis edildiğini, hükmen adına tescil edilen taşınmaz kaydındaki ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 20.09.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı TMSF vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... kendi adına asaleten... ve ... adına velayeten, 21.04.2010 tarihinde vefat eden muris ...'nin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1542-1695 E. K. sayılı kararında ... ve ...'yi ... 1....

                    Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 243 parsel sayılı taşınmazda davalıya ait 229/1200 payı 100TL peşin, bakiye 129.900TL bedel için de ipotek tesisi ile satın aldığını, ipotek bedelinin 110.000TL bölümünü 12.11.2009; bakiye borcu da 06.05.2011 tarihinde ödediğini, ipoteğin kaldırılması için ihtar çektiğini, bedeli ödenen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, taşınmazın 12.11.2009 tarihinde 240.000TL bedelle satışını yaptığını, 12.11.2009 günü 110.000TL bedelin ödendiğini, bakiye 130.000TL bedel için ipotek tesisi sırasında 100TL daha ödenmesi ile 129.900TL bedel için ipotek konulduğunu, davacının 12.05.2011 tarihinde 19.900TL ödediğini, bakiye borcu ödemediğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu