Dereceden 1.935.000,00 TL lik ipotek tesis edildiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde ipoteğin niteliğini her ne kadar ana para ipoteği olarak değerlendirilmiş olsa da ne ipotek belgesinde ne de resmi senet kısmında ipoteğin ana para ipoteği olduğuna dair bir ibare bulunmadığını ipoteğin azami hat ipoteği olduğunu beyanla davacı vekili taarafından talep edilen tedbir talebinin reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... Nakl. Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ... ilçesi ... mahallesi 227 ada 6 parselde kayıtlı gayrimenkulün 1/3 hissesini satın aldığını, söz konusu gayrimenkuldeki ipoteğin davalılar tarafından devralındığını, davalıların banka şubesine 47.000 TL. civarında bir borç ödedikleri halde her bir davalı 80.000 TL. olmak üzre toplam 160.000 TL.'lik ipoteği devraldıklarını, bu hususta banka şubesinin kötüniyeti ve ağır ihmali bulunduğunu, davalıların ipoteği devir aldıktan sonra dava dışı ...'...
Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi, bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilirler. Somut olaya gelince; dava dışı Nezahat Tuncay yararına 13.03.1995 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 20526000.00 ETL bedelli olup davalı tarafından ipoteğin temlik alındığı tespit edilmiştir. İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının ipoteği devraldığı malikin taşınmazından bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalının ipoteği devraldığı malikin taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin, alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....
İcra Müdürlüğünün 2020/2206 Esas sayılı dosyası kapsamında borcun tamımın ödendiğini, müvekkilinin ipoteğin kaldırılması için takibe konu borcun tamamını ödediğini ve mirasçılara muhtıra çıkarıldığını, mirasçıların takip konusu taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırmadıklarını beyanla davanın kabulü ile takip konusu Konya ili, Karatay ilçesi, Karakulak Mahallesi, 33237 ada, 2 parsele kayıtlı arsa üzerine ipoteğin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı, satışın ipotekli olarak 03.09.1996 tarihinde yapıldığını, zaman aşımının gerçekleştiğini, husumetin eksik yöneltildiğini, ipoteğin davacının borcunu ödememesi nedeniyle kaldırılamadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davcı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan ipoteğin davalı tarafından bilahare kaldırılması şartı ile satın aldığı taşınmazın, ipotek alacaklısı tarafından icra yolu ile satışı istendiğinden, sözleşme gereğince edimini yerine getirmeyen davalıya taşınmaz için ödediği 71.000 USD karşılığı 100.000,00 YTL’nin tahsili istemi ile eldeki davayı açmış, davalı ise aşamalardaki beyanlarında taşınmaz bedeli için verilen senet bedellerinin ödenmemesi nedeniyle ipoteği kaldıramadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Taraflar arasında davacı tarafından 71.000 USD nin ödendiğine ve ipoteğin davalı tarafından kaldırılacağına dair uyuşmazlık yoktur....
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kesin borç ipoteğine dayanılmış ise, yani doğmuş bir alacağın temini için düzenlenen ipotek akit tablosu, kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ediyorsa, başvurulacak yol ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, bu durumda İİK’nın 149. maddesi uyarınca borçluya ve taşınmaz sahibi üçüncü kişiye icra emri gönderilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19/09/2012 tarihli 2012/12- 708/579 sayılı ilamı) TMK'nın 875. maddesi gereğince karz ipoteği, tapu sicilinin rehinler hanesinde yazılı olan alacak miktarını, takip giderlerini ve yasal sınırlamalara uyularak geçen günlerin faizlerini teminat altına alır. İpoteğin kesin borç ipoteği olması halinde borçluya İİK'nın 149. maddesi gereğince icra emri gönderilebilmesi için İİK'nın 150/ı. maddesinde öngörülen koşulların oluşmasına gerek olmadığı gibi, ipotek alacaklısının banka veya kredi kuruluşu olması da zorunlu değildir....
CEVAP Davalı; bankanın resen ipoteği fek etmesinin mümkün olmadığını, hiçbir şekilde bankadan ipoteğin fekkine ilişkin talepte bulunmayan davacının bu davayı açmasında da hukuki yararı bulunmadığını, söz konusu ipoteğin sadece konut kredisinin teminatı olarak alınmadığını, borçlunun banka nezdinde doğmuş ve ileride doğması muhtemel tüm borçlarının teminatı olarak alındığını, davacının ... borcunun kapanması durumunda dahi bankanın resen ipoteği kaldırmasının gerekmediğini, davacı yanın hali hazırda 2.500,00 TL esnek hesap limiti kredisi ve 6.000,00 TL ... kartı limitinin bulunduğunu, davacı yan her ne kadar ... borcunu ödediğini iddia etmiş olsa da bunun üst sınır ipoteği olduğundan doğma ihtimali olan esnek hesap limiti ve ... limiti alacakları için de teminat olmaya devam edeceğini, riskin halen devam ettiğini savunarak davanın hukuki yarar yokluğundan ve görevsiz mahkemede açılmış olması nedeniyle usulden reddini ve yine esas yönünden de davanın reddini istemiştir. III....
Bir kısım davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin alacaklısı olan mirasçılara alacaklarının ödenmediğini ve ipoteğin diğer sona erme nedenlerinin gerçekleşmediğini, ipoteğin kaldırılması davasında ispat yükünün davacı da olduğunu, davacının dava dilekçesinde hiçbir delil sunmadığını, bu aşamadan sonra da kanunen delil sunamayacağını belirterek davacının istinaf talebinin reddini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık; 2004 Sayılı İİK madde 153/1 uyarınca ipoteğin kaldırılması (fekki) isteminden kaynaklanmaktadır. İİK madde 153/1'de "ipotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve ikametgahının meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse icra dairesi, 15 gün içinde daireye gelerek parayı almasına ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder....
edilmesi yasaya uygun olduğunu, bu noktada müvekkilinin defter ve kayıtlarında inceleme yapılamaması da yasaya uygun olduğunu, bu noktada mahkemece ipotek akit tablosundaki bilgileri yorumlama yoluyla üst sınır ipoteği olduğundan bahisle davayı kabul etmesi yasaya ve hukuka aykırılık teşkil ettiğini, dosyada mevcut bilgi ve evraklar 8.000,00 TL bedelli ipoteğin mahiyeti itibariyle ikili bir yapıya sahip olduğu, ipotek akit belgesinde de açıkça karz ipoteği yazmış olduğundan, anaparaya faiz ilavesi ile ipoteğin ödenmesi gerekir iken aksine karar veren mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir....
Maddesine göre icra emri gönderilebilmesi için ipotek akit tablosunun kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını içermesi gerektiğini, oysa takibe dayanak ipotek akit tablosunun kayıt ve şartlar içerdiğini, takibe dayanak ipoteğin süreli teminat ipoteği olup, takip tarihi itibariyle süresi sona erdiğinden teminat vasfını yitirdiğini, ipotek senedinde ipoteğin teminat ipoteği olduğu açıkça belirtilmesine rağmen icra müdürlüğünün bu hususu göz ardı ederek müvekkili şirkete icra emri göndermesinin İİK.149/1. maddesine açıkça aykırı olduğunu, davalı tarafça aynı ipotek senedine dayalı olarak Mersin 4.İcra Dairesinin 2019/11257 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile, Mersin 4.İcra Dairesinin 2019/5067 sayılı dosyası ile de genel haciz yolu ile başlattığı takiplerden de ipoteğin kesin borç ipoteği olmadığı, teminat ipoteği niteliğinde olduğunun anlaşılacağını, teminat ipoteğinde alacak miktarı yargılamayı gerektirdiğinden takip yapılamayacağını belirterek takibin iptaline...