, ipotek veren üçüncü kişi sıfatıyla sorumlu bulunduğu, kendi ticari işletmesi dahi olmadığı hususları gözetildiğinde, uyuşmazlığın ticari dava olmadığı, diğer deyişle Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülemeyeceği, genel görevli mahkemelerin görevli olduğu, hem menfi tespit istemi, hem de ipoteğin fekki istemi yönünden uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu,------- İcra Müdürlükleri'nde yapıldığı için menfi tespit istemi yönünden----- Mahkemeleri görevli ise de, ipoteğin fekki istemi taşınmazın aynına ilişkin olduğu için taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olan-------Mahkemelerinin kesin yetkili olduğu, Bu nedenle ipoteğin fekki istemi yönünden tefrik kararı verilerek dosya----- Asliye Hukuk Mahkemeleri'ne gönderilmesi gerektiğini, dolayısıyla menfi tespit ve ipoteğin fekki istemlerinin ayrı ayrı harca tabi tutulması gerektiği, bu kapsamda, menfi tespit istemi sebebiyle takip çıkışı olan --- üzerinden ve ipoteğin fekki istemi nedeniyle ipotek limiti olan...
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacının davalılara borçlu olup olmadığının tespiti ile borcun teminatı için verilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Temel uyuşmazlık konusu, davacıların davalılara borçlu olup olmadıklarının tespiti, bu bağlamda borcun teminatı için verildiği anlaşılan ipoteğin fekki koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Mahkememizin 2014/... Esas ve 2017/... Karar sayılı kararı, İstanbul BAM 13....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, dava konusu ipoteklerin teminatı olduğu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödendiğinden ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava dışı kredi borçlusunda bulunan çek yapraklarının iade edilmemesi ve çek yaprakları bedellerine karşılık nakit bloke verilmemesi nedeniyle ipoteğin fek işleminin yapılmaması konusunda müvekkili bankanın haklı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....
- K A R A R - Mahkemece ipoteğin fekki şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 18.09.2008 tarihli kararı ile bozulmuş olup, bu karara karşı davacılardan ... vekili ile davalı vekilinin karar düzeltme istemleriyle yeniden yapılan inceleme sonucu; 1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davalı banka vekilinin karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. 2-Davacılardan ...’nın karar düzeltme istemine gelince; Dava dilekçesinde davacıların talep edilen bedel ile borçlu olmadıklarının tespiti ile birlikte ipoteğin fekki talep edilmiştir....
Davacıların dosyadaki diğer talepleri, ipoteğin fekki ve ipoteğin zamanında fekkedilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi zarara ilişkindir. Mahkemece bu taleplerde reddedilmiştir. Ancak ipoteğin fekki talebinin red gerekçesi gösterilmemiştir. Alınan bilirkişi raporunda davalının bayilik sözleşmesinin son yılından kaynaklanan satın alma taahhüdünün ihlali nedeniyle cezai şart alacağı olduğu saptanmış, ipoteğin bu alacağında teminatını oluşturduğu için ipoteğin davalı tarafça fekkedilmemesinin haklı olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece sonuçta ipoteğin fekki talebinin reddi ve ipoteğin zamanında fekkedilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi zarar oluşmadığı yönündeki kararı doğru ise de, kararın gerekçesinde bu husus belirtilmemiştir....
den 14.520 TL bedel ile satın alarak 4.520 TL peşin ödediğini bakiye bedel için taşınmazda ipotek tesis edildiğini, ipoteğe bedelin ödendiğini ancak ipoteğin fekkedilmediğini ileri sürerek, ipoteğin fekkini istemişlerdir. Davalılar, taşınmazda kanuni ipotek tesis edildiğini, ipotek bedeli ödenmediği için fekkedilmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Birleştirilen davada davacılar ... ve arkadaşları, murisleri ...'in maliki olduğu 11 sayılı parseli davalılar ... ve arkadaşlarının murisi ...'a 27.04.1970 tarihinde 14.520 TL bedel ile satarak 4.520 TL peşin aldığını bakiye bedel için taşınmazda ipotek tesis edildiğini, ipoteğin rayiç değere uyarlanması gerektiğini ileri sürerek, ipotek bedelinin şimdilik 100.000 TL'ye yükseltilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
Ltd Şti'ye kullandırdığı krediler nedeniyle davacılara ai numaralı bağımsız bölümler üzerine tesis edilen ipoteklerin fekki için davacılar tarafından yapılan ödemlerin şimdilik 10.000.000,00-TL'lik kısmının davalılardan tahsiline, davacıların ipoteğin fekki için yapmış olduğu ödemeler nedeniyle aşkın zararı yönünden şimdilik 200,00-TL'nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Eldeki davada uyuşmazlık konusu davalı ... Bankasının 2014 ve devamı yıllarda diğer davalı ... ... Ltd Şti'ye kullandırdığı krediler nedeniyle davacılara ait numaralı bağımsız bölümler üzerine tesis edilen ipoteklerin yolsuz olup olmadığı, bu taşınmazlara bırakılan ipoteğin fekki için davacılar tarafından yapılan ödemlerin davalılardan tahsili talebinin haklı olup olmadığı, ipoteğin haksız olması halinde davacıların ipoteğin fekki için yapmış olduğu ödemeler nedeniyle aşkın zararı bulunup bulunmadığıdır....
Mahkemece, dosya üzerinde yapılan incelemeye göre taşınmaz üzerine tedbir konulmasına ilişkin bir kararın mevcut olmadığı gerekçesiyle ipoteğin fekki talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, ipoteğin kaldırılmasını talep eden vekili temyiz etmiştir. Vakıaların sunulması taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. İstem konkordato teminatı olarak tesis edilen ipoteğin fekki ve takip safhasında konulan satışa arz şerhinin kaldırılması niteliğinde olup, bu husus Türk Medeni Kanunu’nun 884. maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece taraf teşkilinin sağlanması ve anılan Yasal düzenleme çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ....09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava konusu ipoteğin geçerli olup olmadığı, borcun ödendiği iddiasının kanıtlanıp kanıtlanmadığı, ipoteğin fekki davasının sonucunun beklenmesi gerekip gerekmediği hususlarına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 72 nci maddesi 3....
ileri sürerek, müvekkiline ait yedi nolu dairedeki ipoteğin fekkine, bu olmadığı taktirde davalı bankaya kredi borcu olmadığından yapılan toplam 130.000,00 TL ödemenin ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....