Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, ipoteğe konu borçların 2006 yılında sona erdiğini, bu tarihten sonra ipoteğin fekki için bankaya müracaat edilmediğini, bankaya müracaat edilmesi halinde ipoteğin fek edileceğini, davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddine ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR İİK.nun 153.maddesinde, "ipotek ile temin edilmiş vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklının gaip ve ikametgahının meçhul bulunduğunu veya alacağı almaktan ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse, icra dairesi on beş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini, alacaklıya usulüne göre tebliğ eder" hükmü yer almaktadır....

      Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Takip dayanağı; 14.11.2018 tarih ve 2992 yevmiye nolu ipotek akit tablosu incelendiğinde; davalı lehine 400.000 TL bedel mukabilinde, 1. derecede, faizsiz ve fekki bildirilinceye kadar müddetle ipotek tesis edilmiş olduğu ve ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğu anlaşılmıştır. İpotek akit tablosundaki “fekki bildirilinceye kadar süre ile” açıklaması ise muacceliyet koşulu olmayıp, ipoteğin süresiz olarak yapıldığını göstermektedir. Kural olarak alacağın muacceliyetinin, bir ihbarın yapılmasına bağlı olduğu durumlarda, alacaklının hem asıl borçluya hem de borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine, muacceliyet ihbarında bulunmadan icra takibi yapması mümkün değildir. (MK 802 md., TMK. 887 md.) Zira, Borçlar Kanunu'nun 117/2. maddesinde yer alan borcun ifa edileceği gün (vade tarihi) sözleşmede yer almamıştır....

        Anılan madde uyarınca ipoteğin fekki için, ipoteğin, tarafların özgür iradeleri sonucu konulmuş olması, ipotek bedelinin fer'ileri ile birlikte icra müdürlüğüne ödenmesi ve alacaklının da parayı almaktan makbul bir sebep ileri sürmeksizin kaçınmış olması gerekir. Somut olayda; 228 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 212/271 payının kayden maliki ... tarafından kendi payının ...'e satışı sırasında satış bedelinden kalan 3.000 TL için satıcı lehine 05.12.1977 tarihinde 4624 yevmiye ile kesin borç ipoteği tesis edildiği, daha sonra alıcı ve ipotek borçlusu ...'in payını 06.05.2015 tarihinde ...'...

          Davalı vekili, ipoteğin doğmuş ve doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere verildiğini, ihtiyaç kredisi borcunun ödendiğini, ancak kredi kartı ve artı para kredisi ve gayri nakit kredilerinin ödenmediğini, bunlara ilişkin icra takipleri bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, ipotek akit senedinden, ipoteğin teminat ipoteği olup dava dışı ...'...

            İcra Müdürlüğü'nün 2016/8887 Esas sayılı dosyası üzerinden ipotek alacaklıları ile iyilikle taşınmaz üzerindeki ipoteğin çözülemediğini, karşı tarafın tebligatı usulüne göre almasına rağmen ipoteği çözmekten kaçındığını, ipotek bedelinin ödenmesine rağmen gayrimenkul üzerindeki ipoteğin kalkmaması sonucu mahkemece karar verilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir....

            "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalı bankanın 25.03.2011 tarihinde ipotek tesis ettiği taşınmazı, ipotek ile birlikte 02.08.2011 tarihinde satın aldığını, kredi borcunun ödenerek kredinin kapatıldığını, ipoteğin fekki talebinin davalı banka tarafından kabul edilmediğini ileri sürerek, taşınmazı üzerindeki davalı bankanın ipoteğinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin sadece konut kredisinin teminatı olarak alınmış bir ipotek olmayıp borçlunun banka nezdinde doğmuş ve ileride doğması muhtemel tüm borçlarının teminatı olarak alınmış bir üst sınır ipoteği olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Mahkemece, ipotek bedeli 326,26 TL olarak güncelleştirilmiş, bu bedel depo ettirilerek ipoteğin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Bilindiği üzere ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır. Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi, bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilir. Somut olaya gelince; davalı yararına 01.06.1987 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 5.400 TL bedellidir. İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir....

                Takip dayanağı; 12.12.2007 tarih 27514 yevmiye nolu ipotek akit tablosu incelendiğinde "....12 aylık toplam 135.000TL ,borcunun teminatı olarak ... lehine 1.derecede, faizsiz olarak ve fekki bildirilinceye kadar süre ile" ipotek tesis edilmiş olduğu ve ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğu anlaşılmıştır. İpotek akit tablosundaki “faizsiz olarak ve fekki bildirilinceye kadar süre ile” açıklaması, mevcut alacağa faiz istenebilmesinin bir bildirimle borçlunun temerrüde düşürülmesi gerektiği şartına bağlandığı anlamındadır. Zira, Borçlar Kanunu'nun 117/2.maddesinde yer alan borcun ifa edileceği gün (vade tarihi) sözleşmede yer almamıştır. Bu durumda, borçlunun temerrüdünün ne zaman gerçekleştiğinin saptanmasında Borçlar Kanunu'nun 117/2.maddesinin(818 Sayılı BK'nun 101/1.maddesi); “muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur” hükmü dikkate alınmalıdır....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : İpotek Bedelinin Güncellenmesi, Tahsili ve İpoteğin Fekki KARAR : İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/02/2021 tarih ve 2009/25 Esas, 2021/77 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü. İDDİA VE İSTEK: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; "İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, Tepekule Mahallesi, 31550 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı olup, üzerinde 05/03/1986 tarihli davacı lehine 5.700 TL bedelli imar ipoteği bulunduğu, bu bedelin paranın alım gücünün düşmesi karşısında değerini yitirdiğini" iddia ederek, ipoteğin güncel bedelinin tespit, tahsili ile ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu