İcra Müdürlüğünün 2019/5065 esas sayılı dosyasına depo edildiğini, ipotek alacaklılarına muhtıra çekilerek ipoteğin kaldırılması talep edilmiş ise de davalıların ipotek bedelini kabul etmediklerini belirterek ipoteği kaldırmadıklarını, borcun ödenmiş olmasına rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını ve kaldırılması için de bir işlem yapılmadığını, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazdaki söz konusu ipoteğin fekkine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yapılan yargılama neticesinde, dava ipoteğin kaldırılması (fekki) istemine ilişkin olup, karar davalı T7 vekili davacı T1 vekili tarafından ipoteğin kaldırılmasını depo edilen bedelin iadesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince dava kabul edilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
KARŞI OY YAZISI Dava dosyasının incelenmesinden, davalı bankanın ipoteğin fekki için davacıdan fek bedeli olarak talep ettiği 556,50 TL'nin yasal dayanağını göstermediği, ipoteğin fekki için tapuda yapılması gereken masraflardan taşınmaz maliki sorumlu ise de, kredi alacağı sona eren davalı bankanın kredi borcunun teminatı olarak alınan ipoteğin fekki için ilgili tapu sicil müdürlüğüne yazı yazması gerektiği, yasal dayanağını göstermediği 556,50 TL'nin ödenmediğinden bahisle fek yazısı yazmayan davalı bankanın kusurlu olduğu anlaşılmış olup açıklanan bu nedenlerle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını usul ve yasaya uygun gördüğümden Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararının onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne muhalifim. 24.10.2019...
Somut uyuşmazlıkta, incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 436.000 ETL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. TMK'nın 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, davacının 1/2 malik olduğu 3 parsel sayılı taşınmazda imar uygulaması sonucu satış işlemine bağlı olarak ... belediyesi tarafından 10.02.1989 tarihinde ipotek tesis edilmiştir. Dosya içerisindeki ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İmar Kanunu uyarınca konulan idari bir işlem olması nedeniyle söz konusu uyuşmazlığa idare mahkemelerinde bakılması gerektiği, ipoteğin taşınmazın bulunduğu adanın imar uygulaması sırasında ödenmesi gereken teknik alt yapı bedelinin ödenmemesi sebebiyle taşınmaz üzerine ipotek konulmasına ilişkin olduğu ve yerel mahkeme kararı ile belirlenen ipotek bedelinin bunu karşılama imkanının bulunmadığını belirterek hukuka aykırı ve hakkaniyete aykırı kararın kaldırılması gerektiğini talep etmiştir. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir....
İİK'nın 153. maddesinde; "İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu, icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve ikametgahının meçhul bulunduğunu veya alacağı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse icra dairesi 15 gün içerisinde daireye gelerek parasını almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder" hükmü yer almaktadır. İİK'nın 153. maddesi hükmüne göre, ipotek alacaklısının icra takibi yapmamış olması halinde ipotek konusu borç tamamen ödenirse anılan madde koşullarında ipoteğin fekki istenebilecektir. İpotek alacaklısının icra takibi yapması durumunda ise, takip konusu borç ve fer'ilerinin tamamen ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılması icra takibinin doğal sonucu olduğundan, borçlunun icra müdürlüğünden, ipoteğin kaldırılması hususunda tapu sicil müdürlüğüne yazı yazılmasını isteyebileceği tartışmasızdır....
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. Somut olayda, ipotek alacaklısı ... varisi ... icra dosyasına sunduğu 26.08.2015 havale tarihli dilekçesi ile, ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiğini, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz etmiştir....
Sayılı ilamıyla "İpoteğin, 2981 Sayılı İmar Kanunu gereğince, imar uygulaması sonucu oluştuğunun tespiti halinde, tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş ipotek akit tablosunun bulunmaması nedeniyle, İİK'nun 148 ve sonraki maddelerinde öngörülen nitelikte bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği için olayda İİK'nun 153/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayacaktır. O halde mahkemece, duruşma açılarak, öncelikle ipotek akit tablosu getirtilmek suretiyle ipoteğin niteliği belirlenerek, 2981 Sayılı İmar Kanunu gereğince, imar uygulaması sonucu tesis edilmişse İİK'nun 153/2.Maddesi uygulanamayacağından ihtilaf yargılamayı gerektireceğinden araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir." gerekçesiyle bozulduğu ve mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda istemin kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ve tavzih talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yaptığını, ipotek bedelinin ödenmiş olmasına rağmen, ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek, borçlu olmadıklarının tespiti ve ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, ipoteğin tüm borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddini istemiştir. Mahkemece ipotek bedelinin icra dosyasına yatırıldığını ve ipoteğin fekki hakkında karar verme yetkisinin İTM olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı tarafından ipoteğin kaldırılması istemi üzerine davalı tarafından gönderilen ihtarname ile toplam 40.842,58 TL borcun bulunduğu ve banka nezdindeki hesaba depo edilmesi talep edilmiş olup, bu ihtarnameden sonra ve dava tarihinden önce yapılan ödemelerle davalı bankaya kredilerden kaynaklanan borcun kapatıldığı ancak davalının hesap işletim ücreti ve ipotek fek ücreti alacağı bulunduğundan ipoteğin fekkini gerçekleştirmediği daha sonra davalı banka genel müdürlüğünün talebi ve onayı ile 22.06.2016 tarihinde davalı bankanın ipoteği fek ettiği, ipotek senedinin 8. maddesi ile genel kredi sözleşmesi gereği tesis edilen ipoteğin fekki için gerekli giderlerin ve hesap işletim ücretinin davacı tarafından karşılanacağının sabit olduğu ve davanın açıldığı tarih itibariyle davalı bankanın ipotek fek ücreti ve hesap işletim ücreti alacağı olması nedeniyle ipoteği fek etmemekte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın konusuz kalması nedeniyle...
satın alan müvekkilinin paranın icra dosyasına yatırılmasını gerekçe göstererek ipoteğin feklerini talep ettiğini ancak ipoteğin üst limit ipoteği olduğu ve 150,000 TL limitli bulunduğu, borcun ipotek limitinden fazla olduğu, talep edilen 25.000 TL'nin ödenmiş olmasının ipoteğin fekkini gerektirmeyeceği gerekçesi ile bu davanın reddedildiğini ve red hükmünün kesinleştiğini, bunun üzerine 09.05.2011 tarihinde icra dosyasına 125,000 TL'nin yatırıldığını bir başka ifade ile limit tutarı olan 150,000 TL'nin icra dosyasına ödendiğini bu ödemeye rağmen icra müdürünün ipoteğin fekki talebini reddettiğini iş bu nedenle bu davanın açıldığını ileri sürerek taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, konusu tarafları aynı olan ipoteğin fekki davasının reddedildiğini ve red hükmünün Yargıtay 19....